Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Ç ] / Çocuklarım var

Çocuklarım var перевод на португальский

1,525 параллельный перевод
Anne babalarıyla Şükran Günü yemeğini bekleyen çocuklarım var.
Tenho miúdos ansiosos pelo jantar de Acção de Graças com os pais.
Benim bir ailem ve kendi çocuklarım var.
Eu tenho família. Tenho filhos.
Buradan çıkmalıyım. Çocuklarım var.
- Por favor, não dispare sobre mim!
Benim de çocuklarım var. Hayır.
- Também tenho filhos em casa.
Haydi çocuklar, birinin mutfağına ihtiyacımız var.
Vamos lá rapazes, precisamos da cozinha de alguém.
Pekala... başka çocuklar var mı? Hayır.
- Há mais miúdos?
Çocuklar, elimde özel yönetmenin kurgusu DVD basımı var.
Amigos, eu tenho a edição especial DVD cortes do director.
Bu şekilde giyinip çocukların hayal gücünü teşvik edecek daha çok ebeveyne ihtiyacımız var.
Precisamos de mais pais dispostos a disfarçar-se para encorajar os miúdos a activar a sua imaginação.
Çocuklar, sakın endişelenmeyin çünkü bir sürü yiyeceğimiz var, tamam mı?
Crianças, não têm do que se preocupar porque temos comida em abundância, ok?
Hey. Sigarası olan var mı çocuklar?
Alguém tem um cigarro?
- Senin çocukların var mı?
Sim, sim. - Você tem filhos?
Bir muhafazakar olarak çocuklarına öğretmek istediğin şeylere saygım var.
Respeito o seu direito como fundamentalista de ensinar às nossas crianças o que quer ensinar-lhes.
Çocuklar sizin de tavanınızda havalandırma var mı?
Têm respiradouros no tecto?
Aileleriyle birlikte seyahat eden tüm çocukların ve kendi kendilerine seyahat eden yolcuların bir listesine ihtiyacım var.
Preciso de uma lista das crianças que viajam com famílias, e dos passageiros que viajam sozinhos.
Çocuklar sizde benzin için hiç para var mı?
Têm dinheiro para a gasolina?
Şimdi, çocuklar sanıyor ki, limuzinle fotoğraf çekimine gidiyorlar. ama bilmedikleri ufak bir şey var ki, o da tavandan içeri bir dolu arı salacağımız.
Os rapazes acham que vêm a uma sessão de fotos mas não sabem que lhes vamos deitar abelhas pelo tecto de abrir.
Çocuklarımız ve torunlarımız için dünyayı daha yaşanır bir yer haline getirmek gibi ebedi bir yükümlülüğümüz var.
Temos um compromisso eterno de deixar o mundo um lugar melhor para os nossos filhos e netos.
Zira şu an evinde çocuklarınla ilgilenen bir kızım var ve evine dönmek istiyor.
É que a minha filha está a tomar conta dos teus filhos e quer vir para casa.
Çocuklar, sanırım bir sorunumuz var.
Gente, acho que temos um problema.
- Selam. Çocuklarının bilmem gereken bir alerjileri var mı?
Os seus filhos têm alguma alergia que eu deva saber?
Çocuklarım var.
Eu tenho filhos.
Çocuklarımın ketçaba ihtiyacı var!
Os meus rapazes precisam do Ketchup!
Ama sırf çocuklar var diye yapmadım.
E nunca o fiz pelo bem deles.
Çocuklarımın bazı sorunları var.
Meus filhos estão com problemas.
Sizin için bandımız var çocuklar. Hayır, beklemeliyiz.
- Temos uma cassete para vocês.
Cocuklarım var.
Tenho filhos.
Sadece makas ve zamkla oynayan çocukların mı konuşmasına izin var?
Só os miúdos que brincam com as tesouras e a cola é que podem falar?
Böyle demişken, çocuklarının vaftiz ebeveyni olmamızın sakıncası var mı?
Tendo isso em mente, podemos ser os padrinhos dos vossos filhos?
Piper ve o çocukların yardımımıza ihtiyacı var.
A Piper e aqueles putos precisam de ajuda.
Çocukları var mı?
Ela tem filhos?
Her ay payını aldığın o poker masasındaki orospu çocuklarının parasıyla mı? Evet ondan da haberim var.
Ah, sim, sei disso.
Ama kazandığımızı varsayarsak bile, bizim hala- - bizim hala çok işimiz var. Ve Baltimore'u çocuklarımız için daha güzel bir şehir yapmak adına herkesin yardımına ihtiyacımız var.
Mas partindo do princípio de que ganhamos, ainda temos ainda temos muito trabalho pela frente para endireitar a cidade, e precisamos de todos os que quiserem ajudar-nos a tornar Baltimore melhor para os nossos filhos.
Wallace'ların çocukları var mıydı?
Os Wallaces tinham algum filho?
Senin de çocukların var, bunu öğrenmek onlara borcun sayılmaz mı?
Bem, tu também tens filhos. Não achas que lhes deves a verdade?
İçimde çocuklarımıza zarar verecek bir şey var mı merak ediyorsun.
Tu queres saber se há algo dentro de mim que possa magoar os nossos filhos.
Çocukların var mı?
Você tem filhos?
Düğünde tanışmış bir çok arkadaşım var ve şimdi evliler, ve çocukları var.
Tenho tantos amigos que se conheceram em casamentos, e agora estão casados e têm filhos.
Burada, Springfield da kalmak zorundayım çünkü Bart Simpson gibi çocukların bana ihtiyacı var. Tatlım, bu yanlış anlaşılan çocukların kendilerini fark eden birilerine ihtiyaçları var. İçlerinde hapsolmuş iyilik, umutsuzca dışarı çıkmak için çabalıyor.
Tenho de ficar em Springfield, porque rapazes... como o Bart Simpson precisam de mim... doces e incompreendidos rapazes, que apenas precisam de alguém que reconheça... a bondade básica aprisionada dentro deles... e desesperadamente a tentar sair.
Oğlunuzun Tanglewood Çocukları ile bağlantısı var mıydı?
O seu filho tinha alguma ligação com os "Tanglewood Boys"?
Sanırım bana borcunuz var, çocuklar.
Acho que vocês me devem dinheiro.
- Çocuklarınız var mı?
- Têm filhos, certo?
Yakışıklı çocuklar var mı?
Há alguns rapazes giros?
Kime gitsinler? Her türlü aptal eğitimi aldırmak için paramız var. Ama hiçbiri çocuklarımız için değil.
Damos dinheiro para estudos parvos e nada às nossas crianças?
Yardıma ihtiyacınız var mı çocuklar?
Precisam de ajuda?
Radyoyu açmamın siz çocuklar için sakıncası var mı? Peter, sakın!
Vocês importam-se se eu ligar o rádio?
Yalnızca bu sitede 200'den fazla çalışanım var hafta sonu buraya dalan çocuklar ve barbarlardan hiç söz etmiyorum bile.
Tenho mais de 200 trabalhadores nesta obra, já para não falar dos miúdos e dos vândalos que vêm para aqui aos fins de semana.
- Bu çocukların arasında bir bağlantı var mı?
Estes rapazes têm ligação?
Sadece asistanım ama çocukların hepsinde gelişim bozukluğu var.
Sou só um ajudante mas todos têm problemas de desenvolvimento.
Şu açıdan baksan anlardın çocuklarımızı, kabilemizi, ve arkadaşlarımızı güvende tutmak üzerine kurulu evrimsel bir fedakarlık dürtümüz var.
Para que possas entender, temos um incentivo evolutivo para nos sacrificarmos pelos filhos, a tribo e os amigos, mantê-los a salvo.
Eski kocanızın bu süre içinde çocukları için planlanmış bir ziyareti var mıydı?
O seu ex-marido teve alguma visita agendada durante esse período?
Futbol oynayabilen çocuklarımız var.
Temos miúdos que sabem jogar futebol.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]