English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ H ] / Have some breakfast

Have some breakfast Çeviri Türkçe

166 parallel translation
You want to have some breakfast, don't you?
Kahvaltı etmek istiyorsun, değil mi?
- Have some breakfast.
- Gel, kahvaltı et.
- Sit down and have some breakfast.
- Oturun ve kahvaltınızı yapın.
Maybe you'd like to have some breakfast, freshen up a bit.
Siz de bu arada kahvaltı edip, biraz dinlenebilirsiniz.
Let's have some breakfast.
Hadi, kahvaltılık bir şeyler yiyelim.
No, they'd run away Come on now and sit down and have some breakfast, you'll feel better
Ardından annemle babam yanıma koştu ve beni sakinleştirmeleri epey bir vakit aldı.
Have some breakfast, Mr. Allnut.
Kahvaltı yapsanıza Bay Allnutt.
Have some breakfast.
Kahvaltı edelim.
Let's have some breakfast and get going.
Kahvaltı edip yola düşelim.
Have some breakfast.
Kahvaltı yapın.
Have some breakfast with me, Jim.
Benimle kahvaltıya gel, Jim.
Come have some breakfast.
Gel, kahvaltı yap.
- Have some breakfast.
- Kahvaltı yap.
You go into that dining room in there, and at the back of the room you'll see the door that will take you upstairs to the kitchen, and you have some breakfast.
Yemek odasına gir. Kapı seni yukarıya, mutfağa götürecektir. Biraz kahvaltı et.
Let's have some breakfast.
- Hadi, biraz kahvaltı edelim.
- Will you have some breakfast?
- Kahvaltı alır mısın?
- Have some breakfast.
- Günaydın. - Kahvaltı yapsana.
Come up and have some breakfast.
Gelin de kahvaltı edelim.
Take a seat, have some breakfast.
Otur hadi bir şeyler yiyelim.
Well, I'll have some breakfast.
Şey, ben kahvaltı edeceğim.
There's some food in the refrigerator if you care to have some breakfast.
Kahvaltı etmek istersen dolapta bir şeyler var.
- We just want to have some breakfast.
- Biz sadece biraz kahvaltılık istiyoruz.
Would you like to come in and have some breakfast?
Gelip biraz kahvaltı etmek ister misin?
Let's have some breakfast, and then go out together and see what we can do.
Hadi şimdi kahvaltı yapalım ve daha sonra beraber dışarı çıkıp neler yapabileceğimize bakalım.
let's have some breakfast.
Haydi şimdi kahvaltı edelim.
Come with us and have some breakfast.
Bizimle gel, kahvaltı edersin.
Here, have some breakfast.
Al, kahvaltı et.
Might as well have some breakfast before you go.
Tamam, hadi kahvaltıya sen gitmeden evvel.
We werejust gonna have some breakfast.
Tam kahvaltı edecektik.
- Can we have some breakfast? - Uh-uh, uh-uh.
- Kahvaltı edebilir miyiz?
Why don't you have some breakfast?
Neden kahvaltı yapmıyorsun?
Would you like to have some breakfast this morning, ma'am?
Bu sabah kahvaltı alır mısınız hanımefendi?
Sit down and have some breakfast.
Otur, kahvaltı yap.
You know she probably woke up this morning and thought I'll have some breakfast, take a walk, then have my massage.
Bilirsiniz büyük olasılıkla bu sabah kalktı ve düşündü ki "Pekala kahvaltı ederim, biraz yürürüm, sonra masaj yaptırırım."
Let's go and have some breakfast.
Gidip kahvaltı edelim.
Why don't you have some breakfast?
Niye önce biraz kahvaltı yapmıyorsunuz?
Maybe I'll just go have some breakfast.
Ben gidip kahvaltı edeceğim
Get up, have some breakfast!
Kalk. Kahvaltı et.
- Have some breakfast.
- Kahvaltı yapsana.
Have some breakfast.
Kahvaltı edecek misin?
Eun-su, come and have some breakfast.
Eun-su, gel de kahvaltı edelim.
I told you you should have had some breakfast.
Sana biraz kahvaltı etmelisin demiştim.
Pull up a chair, have yourself some breakfast.
Bir sandalye çek, kahvaltı al.
- Come on, now. All we have to do, we just sit them down, we give them some breakfast... and then you tell them.
Hadi ama, tek yapmamız gereken onları karşımıza almak.
... What does a man have to do to get some breakfast around here.
Burada kahvaltı almak için ne yapmak gerekiyor ha?
We're gonna have us some breakfast.
Bize kahvaltı olmak zorunda kalacaksın.
My breakfast always begins with tea, then I have a little sausage, then a egg with some little soldiers.
Durumu nasıl? Ayakta.
Some things you can't do. You can't see a murder, then come home, fuck your friend, who loves you, leave him, then go home, and wake up and have breakfast with a psychopath.
Bir cinayeti izledikten sonra eve gidip seni seven sevgilinle sevişip sonra da gidip ertesi sabah bir piskopatla kahvaltı edemezsin.
My breakfast always begins with tea, then I have a little sausage, then a egg with some little soldiers.
'Kahvaltım'hep'Çay'ile başlar, sonra biraz sosis yerim, sonra da, karıncalı yumurta.
I found some disgusting, moldy, pink Sno-balls... that we can have along with our Bolivian blow... for breakfast, Eddie!
Birtakım pembe, iğrenç kartopları buldum... Evet, kahvaltı olarak bunu, Bolivya üflentimizle birlikte alabiliriz Eddie!
May I have some cheese and sausage from yesterday's dinner for my breakfast?
Geç kaldığım için özür dilerim. Dün akşamki yemekten kalan sosis ve peyniri kahvaltımda yiyebilir miyim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]