English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ H ] / Her ne ise

Her ne ise Çeviri İngilizce

2,344 parallel translation
Naomi, bahsettiğin her ne ise sana yardımcı olmaktan mutlu oluruz.
Well, Naomi, whatever it is, I'm sure we'd be happy to help.
Canını sıkan şey her ne ise inan bana sonu hayrolacak.
Whatever's bothering you, Believe me, it's gonna work out.
Angela, adın her ne ise senin adamın benim.
Angela, or whatever your name is, I'm your guy.
Bu salgının nedeni her ne ise, size temin ederiz ki açığa çıkacağız.
Whatever is causing this outbreak, we guarantee we will find it.
Çünkü geçen sefer yaptığım yanlışlar her ne ise bu sefer kusursuz bir şekilde halletmeye niyetliyim.
Whatever my shortcomings last time I intend for things to go perfectly from here on out.
Her ne ise, söylemiyor.
Whatever it is, she won't say.
Ve o her ne ise, onu ordan çıkarmanın ne kadar zor olduğunu ıspatlıyordu.
And whatever it was, it was proving very difficult to get rid of.
Bu her ne ise atlatabiliriz, tamam mı?
Whatever this is, whatever this is, all right, we can make it go away.
" Onu harekete geçiren dürtü her ne ise, onu kör gibi izliyordu.
" She was blindly following whatever impulse moved her
Bağırından çıkan her ne ise onunla istediğini yap.
Knock yourself out With whatever that thing is growing out of your sternum.
Tamam, saklamaya çalıştığın her ne ise, daha iyi bir hikaye bulman gerekecek.
Okay, whatever it is you're trying to hide, you're gonna have to come up with a better story.
Devon mıydı? Ya da her ne ise..
Devon... what the hell is that anyway?
- Her ne ise, söyler misiniz lütfen?
- Whatever it is, can you tell me, please?
Katilin aradığı her ne ise kasada olmadığını düşünüyoruz.
Well, we think whatever the killer was looking for wasn't in the safe.
Silah her ne ise ve olay eğer evde olduysa silahı muhtemelen atmamıştır.
Whatever it was, if it was in the house... she probably didn't throw it out.
Planı her ne ise, orijinal Zoe benim öğrenmemi istemedi.
Whatever it is, original Zoe didn't want me knowing about it.
Sorun her ne ise çözersiniz, tamam mı?
Come on. Whatever it is, you're gonna work it out, alright?
Öldüren her ne ise, önceden görmüşler.
Whatever it was, they saw it coming.
Ya da gerçek ismi her ne ise.
Or whatever her real name is.
Ya da her ne ise.
Whatever.
Her ne ise, petrol kökenli.
Whatever it is, it's petroleum based.
Her ne ise, alev alabilir bir şey. Bu da söylemeyi sevdiğim bir şey...
Whatever it is, it's flammable, which is something I like to call...
Okuduğunuz veya belki duyduğunuz şeyler her ne ise bu psikopatla hiç bir kişisel bağım yok.
But regardless of what you've read or may have heard, I have no personal connection to this psychopath.
Her ne ise, ona dokunmamayı tavsiye ediyorum.
Whatever it is, I highly suggest we do not touch it.
Bolivya'da olanlarla ilgili bu dosyadaki sır her ne ise bunun arkasında Driggs'in olduğunu ispatlayacağım.
Whatever's on this file has the secret to what happened in Bolivia and will prove that Driggs is behind it.
Bulmamız gereken her ne ise dosdoğru ilerde olmalı.
Whatever we're suppose to find should be straight ahead.
Bu çaylakla aranızda ne var bilmiyorum ama her ne ise, bunu halletmelisin.
I don't know what's going on with you and this rookie, but whatever it is, work it out.
- Amfeta.. her ne ise.
- Ampheta-whatever.
Oradaki her ne ise, göçmen çalışanları kaçırıyor.
Somebody at that place is disappearing immigrant workers.
Demek istediğim beni kıskandırmak için, ya da amacın her ne ise Charlie'yi kullanmana gerek yok.
So you don't need to use Charlie to try to make me jealous or whatever it is you're doing.
Bak, bu şey, her ne ise gerçekten büyük, ve çok güçlü olmalı.
Look, whatever this thing is, it's gonna be big, and it's gonna be powerful.
Nate, üzerine gittiğin her ne ise bu, olanları düzeltmeyecek.
Nate, whatever you're going through, this isn't gonna fix it.
Ama her ne ise, uzun zamandır kanında dolaşıyormuş.
But whatever it was, it's been in her system for some time.
Ne yapmalari gerektigini biliyorum, ise yarayacak bir planim var,... ama ben sadece telefon basinda duruyorum. Her seyin en iyisini bildigimi söyleyip dolanamam.
I know what they should do, I got a plan all worked out, but I'm just a phone drone, I can't go running in saying I know best.
Bilirsin işte, Romeo ve Juliet West Side Story'den Tony ve Maria adı-her-ne-ise ile Avatar'daki koca mavi hatun.
You know, Romeo and Juliet... Tony and Maria from West Side Story, what's-his-name and the big blue chick in Avatar.
Bu hikâyede ise ne bir anlam ne de sebep var. - Her şey rastgele.
This story just says, there's no rhyme or reason, everything's random.
Evimizdeki her şeyi Tanrı yaratıyorsa babalar ne işe yarar?
wow! Everything is done by God in our house.. .. so what does papa do?
Olay ne kadar vahim ise olayda ne kadar çok insan ölüyorsa her şeyi daha net görürsünüz.
Maybe she saw you, too. Maybe she's out there somewhere, - waitin'for you to post something.
Annem ise başını salladı ve "Katie bu şeyi her kullanışında sana söylemiştim dememeden ne kadar... nefret ettiğini hatırla" dedi.
And my mom just shook her head and said, "Katie, every time you ride that thing, " just remember how much you hate hearing me tell you'I told you so.'"
- Oynadığın oyun ne ise, onunla oyna, ben çok meşgulüm, tamam mı?
Whatever games you're playing, you play with her. I'm too busy, okay?
Evet, evet, yapmandan alıkoyduğum her ne işin varsa o işe geri dönebilirsin.
Yeah, yeah, so you can go back to whatever it is I took you away from doing.
Laneti her ne mühürledi ise genellikle o mührü bozmanın da anahtarıdır.
Whatever seals the curse, Is usually the key to unsealing the curse.
Her ne oluyorsa Jeremy, o işe bulaşmamanı istiyorum.
Whatever's going on, Jeremy, I want you to stay out of it.
Scotty, eğer Paige için bunun anlamını bilseydin, eminim her ne işin var ise tekrar planlardın.
Scotty, if... if it means this much to Paige, I'm sure you could reschedule whatever it is you're doing.
Bu adam her kim ise beni yakanların her birisini adını ve mevkisini biliyor. Ayrıca bunun ne kadar değerli ve de tehlikeli bir bilgi olduğunu da biliyor. Üstelik üç gün önümüzde.
Whoever this guy is, he's got the name and position... of every one of the people who burned me... he knows how dangerous and valuable that information is... and he has a three-day head start.
"Her ne kadar, vurulma kaygısı ile yaptığınız işe dikkatinizi vermeniz güç olsa da çatışma sahasında, İngiliz anahtarı kullanma beceriniz, silah kullanma beceriniz kadar önemlidir."
It's hard to concentrate on getting the engine timing right if you're worried about getting shot. In the field, skill with a wrench is often just as important as skill with a gun.
- Her ne kadar sen ve Gordon gün ortasında küfelik olmayı tercih etseniz de... İşte bu yüzden keşke fikrim işe yarasaydı diyorum, hâlâ da yarayabilir...
- So the fact that you and Gordon chose to go out and get hammered in the middle of the day...
Her ikimiz için en iyisi ne ise onu bekliyorum.
I'm only looking out for what's best for both of us.
Ne yazık ki, Kraliçe Katherine, aynı Dereham'ı, Majesteleri'nin en son "ilerleyiş" i sırasında, özel sekreteri ve teşrifatçısı olarak işe aldı.
Unfortunately... Queen Katherine took this same Dereham back into her employment during Your Majesty's late progress, appointing him her personal secretary and usher.
Sana söylemeliyim ki, bu şey gerçekten işe yarıyor. Her ne kadar bunu yaparken bir moron gibi görünsem de.
I got to tell you, I can't believe this stuff actually works, even though I look like a total moron doing it.
Her ne kadar bağlantı, ilk bakışta görünmüyor ise de başka biliminsanları, Belousov kimyasallarının bir çeşidini petri kabının içine karıştırılmadan koyduğunuzda, kimyasalların basit salınım yerine, öz-örgütlenme şekillerine dönüştüğünü gösterdiler.
While the connection might not appear obvious at first sight, other scientists showed that if you left a variation of Belousov's chemicals, unstirred in a Petri dish, instead of simply oscillating, they self-organise into shapes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]