Herşey iyi Çeviri İngilizce
1,030 parallel translation
- Hadi gel Babette - Herşey iyi gitti ve iyi bitti.
Come on Babette, all's well that ends well.
Herşey iyi.
You're all well.
Herşey iyi mi?
Everything copacetic?
Herşey iyi olacak Kaptan.
We're going to be all right, Skipper.
Olay şu aslında, başardık ve şu anda herşey iyi gidiyor, şu ana kadar barajı aştık yani.
The point is that it's happened and it's working and it's enough for now.
senin için çok endişeliyim merak etme, herşey iyi olacak
I'm really worried about you
Evet herşey iyi, ve Merhem serin ve hoş
Everything's fine and it's cool and the ointment's sweet
Herşey iyi olsun.
Everything good!
"Hücresinin dışında herşey iyi gidiyor... " Ya kalbinde hissettikleri...
"And all is well outside his cell" But in his heart he hears
Herşey iyiye, daha iyiye, ve daha iyiye gidecek... Daha iyi olacak ve sonra daha da iyi.
Things are gonna get better and better and better... and then they'll get better than that, and then they'll get better.
Herşey iyi gitti mi?
Everything went well?
Herşey iyi olacak, canım.
Everything will turn out OK, my dear.
İyi olacak, herşey iyi olacak.
He'll be OK. Things'll be OK.
Bunun dışında, herşey iyi mi?
Otherwise, okay?
Herşey iyi.
Everything is cool.
Ben herşey iyi süsleyip hazırladım ve sen yine parmağını sokuyorsun!
Must you always do that, after I made it look so nice?
Önce soktuğunada biraz acı vericiydi, sonra daha herşey iyi gitti.
When he first puts it in, that's a little painful... then it's okay.
Pekala, iyi biten herşey iyidir.
Well, all is well that ends well.
Birlikte herşey iyi gidiyordu, ve sonra bir gün, beklenmedik bir anda...
Everything was going along fine, and then one day, out of the blue...
Herşey iyi olacak.
Everything is gonna be all right.
Herşey iyi olacak, tatlım.
It'II be okay, sweetheart.
Karşı koyma tatlım, herşey iyi olacak
Don't fight It will be fine, dear
Herşey iyi.
Everything's fine. I saw the minister.
Herşey iyi olacak.
Everything's gonna be fine.
- Herşey tamam, malzemeler iyi durumda!
- Everything's fine, it's good stuff!
Herşey tamamsa havuz kenarına insem iyi olur.
Now, I think I'll go out near the pool, if that's all right.
Rolünüzü iyi yapın, herşey çok normalmiş gibi davranın!
Everyone in position ; act normal
Şimdi herşey daha iyi olacak.
Everything is going to be all right now.
Herşey daha iyi olacak.
Everything's going to be all right.
Herşey normal ne iyi ne de kötü.
they are normal : Without infamies e without louvores.
Gerçek büyük şöyle olunur, iyi bir ev, herşey, falan.
You know, you really should be in that big, nice house and all.
- Şimdi nino, Herşey iyi gidiyormu?
So then, Nino,..
Gördünüz mü herşey ne kadar iyi?
You see how good this whole thing is?
Evet! Bunu yaparsan, herşey çok iyi olur
Yes. lf you've to do it, it must be with great impact
ve sana, aşkım, kalbim söylüyor "Herşey İyi"
And thee, my love, my heart says "All is well."
İyi yazılmış... ve sana, aşkım, kalbim söylüyor "Herşey İyi."
That's well written... And thee, my love, my heart says "All is well."
İyi, iyi, yani herşey halloldu.
Good, good, well, that's all sorted out then.
Bagbys'in tüfeği ateş ederken biraz sola kayıyor, nişangah da pek iyi değil, ama bunların dışında herşey harika.
Bagbsy's gun pulls to the left as it fires, and the site is off a little. But it's a beauty.
Herşey şimdi iyi olacak!
Everything will be all right now!
Herşey iyi olacak göreceksin. Evet...
Oh, yeah.
İyi iş çıkardın, Seki, yaptığın herşey için teşekkürler
You worked hard. Thanks for all you've done
Şimdi herşey daha iyi anlaşılıyor
Now I can understand more
Herşey doğru ya da yanlış, veya iyi ya da kötüdür.
Everything is right or wrong or good or bad.
Kendi postumu ve vakfın güvenilirliğini kurtarmaya çalışıyorum, Ve Nicole kızını geri alması için yardım edebilirsem herşey daha iyi olacak.
I'm trying to save my skin and the Foundation's credibility, and if I can help Nicole get her daughter back, all the better.
derleyip toplamak için kestigim hersey ; ve o anda göze görünenler içinde en iyi duranlara yönelmek, son yirmidörtte bir saniyesine kadar, kol mesafesinde, zoom mesafesinde kalmak, nafile...
everything I had cut in order to tidy up, and that said better than all the rest what I saw in that moment, why I held it at arms length, at zooms length, until its last twenty-fourth of a second.
Herşey çok iyi gidiyordu.
Everything was great.
Ama herşey çok iyi.
But everything was so good.
Herşey yoluna girecek İyi olacağız üzülme
We going to be all right. We going to be fine.
Hey, abi herşey gelecek yıl daha iyi olur mu dersin?
Hey, Brother... Will things turn for the better next year?
Herşey tamamdır. Evet, bu çok iyi olacak.
It's cool No, it's going to be good
"İyi başlayan herşey sonunda iyi biter."
well, i've been here a lot longer than that, and i'm still getting used to it.
herşey iyi olacak 43
iyi akşamlar 4224
iyi aksamlar 25
iyiyim 3981
iyi bayramlar 19
iyi şanslar 1942
iyi sanslar 16
iyi geceler canım 50
iyi geceler sevgilim 30
iyi günler dilerim 40
iyi akşamlar 4224
iyi aksamlar 25
iyiyim 3981
iyi bayramlar 19
iyi şanslar 1942
iyi sanslar 16
iyi geceler canım 50
iyi geceler sevgilim 30
iyi günler dilerim 40
iyi eğlenceler 520
iyi günler 2648
iyi geceler tatlım 84
iyi geceler 8675
iyi uykular 287
iyi değilim 99
iyi seyirler 39
iyimisin 185
iyi geceler millet 19
iyi günler hanımefendi 25
iyi günler 2648
iyi geceler tatlım 84
iyi geceler 8675
iyi uykular 287
iyi değilim 99
iyi seyirler 39
iyimisin 185
iyi geceler millet 19
iyi günler hanımefendi 25
iyi misin 6507
iyi bakalım 18
iyi yolculuklar 414
iyi uyudun mu 167
iyi birisin 30
iyiyiz 138
iyi hafta sonları 22
iyi geceler hayatım 33
iyi geceler de 23
iyi geceler baba 101
iyi bakalım 18
iyi yolculuklar 414
iyi uyudun mu 167
iyi birisin 30
iyiyiz 138
iyi hafta sonları 22
iyi geceler hayatım 33
iyi geceler de 23
iyi geceler baba 101