Iyi görünüyordu Çeviri İngilizce
568 parallel translation
Bugün daha iyi görünüyordu, değil mi Michael?
And he really looked better today, did he, Michael?
- Bradford iyi görünüyordu. - Biliyorum.
Bradford Seemed Fine.
Bu akşama kadar iyi görünüyordu.
Seemed okay until tonight.
- Evet, iyi görünüyordu.
- Yes, he's looking well.
Bir daha düşünüzce, olduğu haliyle çok iyi görünüyordu.
On second thought, it looked very good the way it was.
Oldukça iyi görünüyordu.
It looked very handsome.
Bu sabah işe giderken çok daha iyi görünüyordu.
Est? worse than this morning.
Kadın... oldukça iyi görünüyordu.
She seemed... in good spirits.
Sabah çok iyi görünüyordu ama şimdi felaket duruyor.
It looks fine in the morning but right now it looks terrible.
Şey hasta olduğunu söylemiş, ama dün gayet iyi görünüyordu.
Well, he says he's ill, but he seemed fine yesterday.
Ama çok iyi görünüyordu.
But he seemed so nice.
Son birkaç yıldır iyi görünüyordu.
The past few years, he... he seems to have been all right.
Daha iyi görünüyordu.
She looks much better.
Daire de oldukça iyi görünüyordu.
The flat looked also good.
Herr Bormann öğleyin iyi görünüyordu.
Herr Bormann looked so well this afternoon.
Çok daha iyi görünüyordu, buna inanamıyorum.
She sounds so much better, I can't believe it.
Ne? Ama her şey iyi görünüyordu!
You did it all!
Annem bana asla yabancılara güvenme dedi.. ancak havaalanındaki adam oldukça iyi görünüyordu.
My mother always told me never to trust strangers, but the man at the airport seemed nice enough.
Harry, Delly geri döndükten sonra çok iyi görünüyordu.
Harry, the thing is the kid seemed so much better when she came back.
Fiziksel olarak çok iyi görünüyordu!
The guy was in tiptop shape!
Tanrım! O gerçekten iyi görünüyordu.
God, he was good-looking.
Don ve Fenetch iyi görünüyordu.
Don and Fenetch looked good.
Ama daha iyi görünüyordu.
He's looked better.
Sen gelince de.... gayet iyi görünüyordu.... sonra da bir kaç gün önce tanıştığı... Ruth'la birlikte gittiler.
When you came to, and it looked like you'd be alright - - he went away with Ruth, whom he'd met a few days before.
- Şey, en azından iyi görünüyordu.
- Well, he sure was better looking.
Gerçeği söylemek gerekirse çok iyi görünüyordu.
Well, to tell you the truth, you look pretty good.
Bu anlaşma karşıma çıktı ve iyi görünüyordu. Hesapları karşılayamıyordum, Semaye payımı ödeyemiyordum.
This deal looked good, I got overextended, couldn't meet my calls.
Çok iyi gidiyordu ve bu işte çok mutlu görünüyordu.
He was doing so well and he seemed so happy with his work.
Keith en iyi grup komutanımız gibi görünüyordu kağıtta.
On paper Keith looked like the best group Commander we've had.
Elbette bu iyi bir şey. Bu gece çok güzel görünüyordu.
That is well, it was wonderful.
İyi görünüyordu bu akşama dek.
She seemed fine until tonight.
En iyi kıyafetleriyle, ebeveynler garip bir şekilde yürüyor vücutları, ağır çalışmanın sıkıntılarına daha yatkın gibi görünüyordu.
In their Sunday best parents walked awkwardly their bodies more used to the rigours of hard work
Biliyorsun, o barda 2000 oldukça iyi bir para gibi görünüyordu ama burada hızlıca eriyor.
You know, back in that saloon 2,000 seemed like quite a bundle, but out here it's dwindling fast.
Babam, paranın satın alabileceği en iyi tıbbi bakıma tabiydi ve her şeye rağmen mutlu görünüyordu.
Daddy had the best care money could buy, and he seemed happy despite it all.
Çılgınca göründüğünü kabulediyorum, fakat o sırada iyi bir fikir gibi görünüyordu.
I admit it sounds crazy, but it seemed like a good idea at the time.
İyi bir fikir gibi görünüyordu.
Seemed like a good idea.
Buraya taşındığında çok iyi bir çocuk gibi görünüyordu.
Such a fine boy he seemed when he first moved in here.
- İyi bir fikir gibi görünüyordu.
- Seemed like a good idea.
İyi görünüyordu, ayaklarını sallıyordu... sakin görünüyordu... ve ayrıca ağlıyordu.
He looked fine, kicking his legs... although it was cold and snowing
İyi görünüyordu.
She seemed fine.
- İyi görünüyordu.
Seemed to go quite well.
Yatakta iyi olacakmış gibi görünüyordu.
He looked like he'd be good in bed.
Onları bir süreliğine izlemek iyi bir fikir gibi görünüyordu.
The idea seemed to be to watch while they did it.
İyi biri gibi görünüyordu.
He seemed like a decent man.
İyi görünüyordu.
- And he seemed fine. - Just fine.
O seni iyi tanıyor gibi görünüyordu. Ve Karoli'lere karşı pek de nazik değildi.
She seems to know you very well and she wasn't very kind to the Karolis.
İyi görünüyordu.
He looks fine.
Ve her şey iyi gidiyor gibi görünüyordu ve sonra bilmiyorum.
And sometimes everything seems to be going fine, and then I don't know. I don't know what's wrong with me.
Birlikte zaman geçirmek iyi fikir gibi görünüyordu, ama bu kadarı bana yeter.
It seemed a good idea to spend some time together, but this is more than I bargained for.
İyi mi? - İyi görünüyordu.
- He looks fine.
Kane iyi gibi görünüyordu.
Kane seemed fine.
iyi geceler canım 50
iyi günler dilerim 40
iyi geceler sevgilim 30
iyi günler 2648
iyi geceler tatlım 84
iyi geceler 8675
iyi geceler millet 19
iyi günler hanımefendi 25
iyi geceler de 23
iyi geceler hayatım 33
iyi günler dilerim 40
iyi geceler sevgilim 30
iyi günler 2648
iyi geceler tatlım 84
iyi geceler 8675
iyi geceler millet 19
iyi günler hanımefendi 25
iyi geceler de 23
iyi geceler hayatım 33
iyi geceler baba 101
iyi günler efendim 95
iyi geceler anne 79
iyi gidiyor 141
iyi geceler hanımefendi 18
iyi geldi 39
iyi geceler evlat 22
iyi gelir 75
iyi geceler beyler 29
iyi geceler efendim 122
iyi günler efendim 95
iyi geceler anne 79
iyi gidiyor 141
iyi geceler hanımefendi 18
iyi geldi 39
iyi geceler evlat 22
iyi gelir 75
iyi geceler beyler 29
iyi geceler efendim 122