English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ I ] / Iyi gidiyorsun

Iyi gidiyorsun Çeviri İngilizce

1,803 parallel translation
- Tamam, sen de kamera işinde çok iyi gidiyorsun.
– All right, you're doing good too... with the cinematography.
Oldukça iyi gidiyorsun.
You're an expert.
Tatlım, çok iyi gidiyorsun.
Honey, you're doing just fine.
Gayet iyi gidiyorsun dostum.
You're doing good, man.
Çok iyi gidiyorsun.
You're doing amazingly well.
Bu gece iyi gidiyorsun.
You're doing very well tonight.
- Çok iyi gidiyorsun, devam et hadi.
- You`re okay, keep going.
- Çok iyi gidiyorsun, tamam.
- You're doing very well, okay?
Li, gayet iyi gidiyorsun.
Li, you're doing fine.
- Çok iyi gidiyorsun hayatım.
You are doing fantastic, my dear.
Gayet iyi gidiyorsun.
You're doing well.
Yüzmeye devam et, çok iyi gidiyorsun!
Keep swimming, you're doing really well!
Çok iyi gidiyorsun hayatım.
You're doing so good.
Tamam hayatım, iyi gidiyorsun.
It's okay, you're doing great.
Tamam, çok iyi gidiyorsun Tommy.
Okay, you're doing real good, Tommy.
- Çok iyi gidiyorsun, Syracuse.
- Doing very well, Syracuse.
Kendine bir bak, iyi gidiyorsun!
Look at you, you're doing great!
Eğer seni rahatlatacaksa, şu ana kadar gayet iyi gidiyorsun.
Well, if it helps you feel any better, you're doing very well so far.
Gayet iyi gidiyorsun.
You're doing just fine.
- Hayır, çok iyi gidiyorsun.
- No, you're doing great.
Gayet iyi gidiyorsun.
You're--you're doing fine.
Çok iyi gidiyorsun.
Okay. Very nicely done.
Ruth kendince iyi ve sabırlı bir kız ama bazen sen de çok ileri gidiyorsun.
Ruth is a good and patient girl in her way, but you getting to be too much, son.
İyi gidiyorsun.
You're okay. You're okay.
İyi gidiyorsun.
Okay. Good. You're fine.
İyi gidiyorsun dostum.
You got it. You're doing good.
İyi gidiyorsun.
You're doing fine.
- İşemeye gidiyorsun, iyi git.
- You go piss, yeah.
İyi de Anne senin bir işin var ve her gün işe gidiyorsun.
Yeah, but, Mom, you have a job. You go to work every day.
İyi gidiyorsun.
You're doing better.
Biliyorum, buraya daha yeni alışmışken, tekrar bir yere gidiyorsun, ama bu iyi haber.
I know it feels like you just got here and then you're taking off again... but it's good news.
- İyi gidiyorsun.
- You got it.
İyi gidiyorsun, Jackass.
Nice going, jackass.
İyi gidiyorsun.
You're doing really good.
İyi gidiyorsun.
No, you're doing great.
İyi gidiyorsun.
Doing good.
İyi gidiyorsun, asker.
You're doing fine, Private.
İyi gidiyorsun, Dolores.
Good going, Dolores.
İyi gidiyorsun, dostum.
You're doing good, bud.
İyi gidiyorsun.
You're doing fine!
- Nereye gidiyorsun? - İyi olup olmadığına bakmaya.
- To see if it's all right.
- İyi gidiyorsun. - Birisi bir şeyler düşünür, göstermez ki...
Just'cause someone thinks about something doesn't mean that they're going to actually...
- İyi gidiyorsun.
- Something like that.
İyi gidiyorsun.
You're doing all right.
İyi gidiyorsun Subaru.
Subaru, that's right
İyi gidiyorsun, Jen!
Good going, Jen!
İyi gidiyorsun. Sadece ıkınmaya devam et.
You're doing great.Just keep pushing.
İyi gidiyorsun.
Excellent.
İyi gidiyorsun Stanley.
You're doing good, Stanley.
İyi geceler. Carlos, nereye gidiyorsun?
Good night.
İyi gidiyorsun.
You're doing well.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]