Sadece bir dakika sürer Çeviri İngilizce
152 parallel translation
Sadece bir dakika sürer.
It will only take a moment.
Sadece bir dakika sürer.
- It'll only take a minute.
Yapmayın Kaptan, sadece bir dakika sürer... Bu bayan için çok önemli.
Come on, Captain, it'll only take a minute, and it'll mean such a lot to the lady.
- Sadece bir dakika sürer Bay Harry.
- It will just take a moment, Mr. Harry.
Sadece bir dakika sürer.
Just a moment.
Sadece bir dakika sürer.
Just a moment then.
Sadece bir dakika sürer.
I won't keep him but a minute.
Sadece bir dakika sürer.
It lasts only one minute.
Sadece bir dakika sürer efendim.
It'll only take a moment, sir.
Sadece bir dakika sürer...
It'll only take a minute...
Sadece bir dakika sürer.
I'll take a minute.
Sadece bir dakika sürer, Yoldaş.
I will only be a minute, comrade.
Sadece bir dakika sürer.
It'll only take a minute.
Sadece bir dakika sürer.
It will only take a minute.
Sadece bir dakika sürer.
Just take a minute.
Sadece bir dakika sürer.
This'll only take one minute.
Gir.Sadece bir dakika sürer.
Come in. It'll just take a minute.
Sakın soğumasın, bu iş sadece bir dakika sürer.
Keep it on the flame, this is just a minute steak.
Bakın, sadece bir dakika sürer...
Look, it'll only take a minute...
Sadece bir dakika sürer!
Lt'll just take a minute!
Sadece bir dakika sürer.
It's only gonna take a minute.
- Dorothy. - Sadece bir dakika sürer. Sonra giderim, siz de kaldığınız yerden devam edersiniz.
It'll just take a minute then you can get back to it.
Sadece bir dakika sürer.
It'II take just a minute.
- Bu sadece bir dakika sürer.
- This'll only take a minute. Well, I'm sorry.
Sadece bir dakika sürer.
This will only take a minute.
Kostümümü giymem sadece bir dakika sürer.
It'll only take a minute to get into my costume.
- Bu sadece bir dakika sürer.
- This will just take a moment.
Sadece bir dakika sürer. Bir numara almam gerek.
I gotta get a phone number.
Sadece bir dakika sürer.
This won't take but a minute.
Sadece bir dakika sürer. Çok uzun sürmez.
It won't take me long.
Sadece bir dakika sürer.
Just a minute. I'll...
- Sadece bir dakika sürer.
- It'll just take a minute.
- Sadece bir dakika sürer.
- I'm swamped here.
Sorun değil. Sadece bir dakika sürer.
It's just gonna take a minute, okay?
Bu sadece bir dakika sürer.
This will only take one minute.
Sadece bir dakika sürer, tamam mı?
I'd just like a minute over here, all right?
Sadece bir dakika sürer.
Take a moment.
Sadece bir ya da iki dakika sürer.
Only take a minute or two.
Sadece bir kaç dakika sürer.
It will take only a few minutes.
Sadece bir kaç dakika sürer.
It'll only take a minute.
Sadece bir veya iki dakika sürer.
We'll only be a minute or two.
Sadece bir kaç dakika sürer.
I'll only be a few minutes.
Sadece bir kaç dakika sürer.
It'll only last a couple of minutes.
Sadece birkaç dakika sürer, size karşı bir ihtilaf yok.
It should only take a few minutes, there's no dispute against you...
Küçük bir işim var. Sadece 5 dakika sürer.
There's something small I have to do.
Sadece bir kaç dakika sürer.
this will only take a minute.
Aynı bir foton torpili gibi ayarlanabilirler ama sadece bir kaç dakika sürer.
They can be configured just like a photon torpedo in a few minutes.
Sadece bir kaç dakika sürer.
It'll only take a couple of minutes.
Sadece bir kaç dakika sürer.
It'll just take a couple of minutes.
Sadece bir kaç dakika sürer.
This will only take a minute.
Sadece bir kaç dakika sürer.
We'll just be a couple of minutes.
sadece bir adam 18
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane 124
sadece bir tane mi 18
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane 124
sadece bir tane mi 18
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24