Sadece birkaç gün Çeviri İngilizce
615 parallel translation
Sadece birkaç gün.
No time at all.
Onu teslim etmeden önce birkaç gün daha sadece birkaç gün, sonra eğer başaramazsam eğer ikimiz de başaramazsak, polisi o zaman ararsın.
Just a few more days, Alex, before you turn him over. Just a few more days, and then if I can't do anything, if we both can't, then you can call the police.
Tüm kanıtların üzerine gitmek için sadece birkaç gün istiyorum.
I only want a few days to go over all the evidence.
Sadece birkaç gün için.
Even if it's only for a few days.
Evet, koparılalı sadece birkaç gün olmuş bir papatya değil mi?
One that's been picked a few days.
Sadece birkaç gün kaybedersiniz.
You wouldn't lose but a few days.
Sadece birkaç gün sürecek, sonra geri döneceğiz.
This'll only take a few days, then we'll be back.
Gemiden çıktıktan sadece birkaç gün sonra hemen polise yakalandın.
You're only off the boat a couple of days and right away you get picked up by the cops.
Sadece birkaç gün için.
And it would only be for a couple of days.
Sadece birkaç gün.
Only a few days
Sadece birkaç gün.
Oh, it'd just be a matter of days.
Sadece birkaç gün önce, aklımdaki tek şey Anna'nın ölmüş olabileceğiydi ve ben de ölebilirdim diye düşünüyordum.
0nly a few days ago, only at the thought that Anna might be dead, I felt I could have died too.
Ben de. Gemimi bitirmek için sadece birkaç gün gerekliydi.
So am I. I only needed a few more days to finish my boat.
Sadece birkaç gün daha.
Only a few more days.
Sadece birkaç gün kalacağım.
I have been granted only a few days.
- Sadece birkaç gün.
- It's only a few days.
Sadece birkaç gün erteleme.
Just a day or two respite.
Sadece birkaç gün kalacağız.
We'll only stay a few more days.
Sadece birkaç gün, kereste ve adamlarım verilirse.
Just a few days, given the timber and my crew.
Sadece birkaç gün.
- Only for a few days.
Sadece birkaç gün daha dayan ve her şey normale dönecek.
Just hold out for a couple of more days and everything will be back to normal.
Merak etme, Almanya'da sadece birkaç gün kalacaksın.
Don't worry. You'll only be in Germany a couple of days.
Sadece birkaç gün dinlenmen gerekir.
You just need to rest for a couple of days.
Sadece birkaç gün için olsa bile.
Even if it's only for a few more days.
Belki de, El Dorado sadece birkaç gün uzağımızda.
El Dorado might be only a few days away.
Sadece birkaç gün için.
It's just for a few more days.
Sadece birkaç gün lazım sonra o... pu çocuğunu nallayacağız.
All we need is a couple of days... and we can get the son of a bitch and nail him.
- Sadece birkaç gün istiyorum.
I'm askin'a couple of days.
Sadece birkaç gün için gideceğim.
I'll only be gone a couple of days.
Sadece birkaç gün sürecek.
It's just for a few days.
Robin'i sadece birkaç gün elimizde tutabildik, ama sanıyorum Gillian gerçekten bizimle çalışmak istiyor, ve o psişik araştırmalar için gördüğüm en iyi denek.
We only had Robin for a few days, but I think that Gillian really wants to work with us, and she is the best subject for psychic research I have ever seen.
Boşanma sadece birkaç gün alır.
Divorce will only take a few days.
Sadece birkaç gün yetecek kadar yiyeceğim vardı. Barınak yoktu ve yalnızdım.
I had only enough food rations to last a few days, no shelter and I was alone :
Sadece birkaç gün, fazla zararı dokunmaz.
It'll be a couple of days. Can't do much harm.
Sadece birkaç gün.
Just a few days.
Yapma lütfen Koç. Sadece birkaç gün için.
Come on, Coach. lt's er... only going to be for a couple of days.
Bu giysiler sana pek uymadı, değil mi? Önemli değil. Sadece birkaç gün giyeceğiz.
This clothes sure don't fit you vey well, do they?
Sadece bana birkaç gün ver.
Just give me a few days.
Ben sadece bu ufaklığın birkaç gün banyo yapmadan durabileceğini düşünüyordum.
I was just wishing he could stagger along for a few days without bathing.
- Sadece birkaç gün daha
It's only a few more days.
Zaman meselesi. Ömrü birkaç gün uzatmak sadece insanların dört elle sarıldıkları şey.
'Tis but the time and drawing days out that men stand upon.
Birkaç gün sonra hiç bir şeyi kalmaz. Sadece onu yatakta tutun.
This little Indian'll be out catching lizards in a couple of clays if you keep him in bed.
Anlayışlı ol, birkaç gün sadece. Biraz para alana kadar.
Understand, it's only a couple of days until I get my hands on some money.
Bu işi sadece baş başa birkaç gün geçirebiliriz diye kabul ettim.
I accepted only so that we can have two days together.
Bence bu, birkaç gün meselesi sadece... Belki de saatler... Haftalar içinde kesinlikle...
I think perhaps a question of days, perhaps hours certainly weeks.
Sadece birkaç gün daha.
It's only for a few more days.
İlk beş ay boyunca kucak kucak... dış politika evrakı ve benzeri gizli belge taşımış eve. Ama son bir ay boyunca dış politikayla ilgili sadece ıvır zıvır... gizliliği olmayan ve birkaç gün sonra... Time dergisinde okunabilecek türden şeyler almış.
Do you know, during the first five months he took home quite a heap of policy files and other secret stuff, but during the last month he took away nothing but low-grade, non-secret digests of foreign policy that anyone could have read two days later in Time Magazine.
Sadece, yağmurlu bir gün için kenara koyduğum birkaç kuruş.
It's just a few pennies I put aside for a rainy day.
Bunu çalışırken orada sadece birkaç ay temiz havalı gün vardı.
And there was only a couple of months of clean air when I was learning it.
Sadece şu son birkaç gün...
It's... It's just the past few days, I...
Çalışan herkes birkaç gün önce gitti, sadece Vern kaldı.
All the rest of the hands left a couple of days ago except for Vern.
sadece birkaç günlüğüne 17
sadece birkaç dakika 30
sadece birkaç dakika sürer 17
birkaç gün sonra 35
birkaç gün önce 41
birkaç gün içinde 28
birkaç gün 43
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
sadece birkaç dakika 30
sadece birkaç dakika sürer 17
birkaç gün sonra 35
birkaç gün önce 41
birkaç gün içinde 28
birkaç gün 43
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39