Ve o da Çeviri İngilizce
18,094 parallel translation
- Ve o da...
And that is- -
Ve o da benim üvey kardeşimdi, yani...
And he was my foster brother, so...
Şu an bizi izleyen tek bir gardiyan var ve o da, oldukça meşgul görünüyor.
There's currently one guard watching us right now, and he seems preoccupied.
dediği yer. Ve o da herkes gibi "Seni tanımayı yeterince önemsiyorum, ama seni asla sevemem"
And she's all like : "I care enough to know, that I could never love you"
Ben tamamen ayığım ve o da sadece bir tane içti.
I'm completely sober, and he's only had one.
Yemekteydim ve o da...
I was at dinner and he, um...
Ve o da öldü.
And he died too.
Evet ben de ama görünüşe göre, A.R.G.U.S. onu almış ve o da kaçmış, ve şu anda Central City'ye doğru yolda.
Yeah, me too, but apparently, A.R.G.U.S. had him and he escaped, and now he's heading for Central City.
- Ve o da tetiği serbest bırakıyor?
- And releases the trigger?
Ve o da ailelerinden sıkıcı hikayeler dinleyen diğer çocuklar gibi gözlerini devirerek dinleyecek.
And then she'll roll her eyes like kids do at their parents'boring stories.
Çünkü eğer geri gelmezsek, bizimkiler Sabine'in suçlu fotoğraflarını yollarlar ve o da boşa vurulmuş olur.
Because if we don't come back, our cell releases incriminating photos of Sabine, and she'll be shot for treason.
İkimiz de çok korktuk ve Allan silahını aldı. ona ateş etti, ve... ve o da teknemize çarptı ve Allan'ı suya düşürdü...
We were both scared and Allan grabbed his gun and shot at it, and... and it hit the boat and knocked Allan into the water and...
Peşine birini takarız ve umarım o da bizi Barnes'a götürür.
We put a tail on him, and hopefully, he leads us to Barnes.
Ve o da...
And she just...
O evde yanlış bir şey olmuş ve biz de onu buraya getirdik sonra da tutup bodruma kilitledik.
Something fucking wrong happened in that house and we brought it back here. And locked it in the fucking basement.
Ve anlamıyor. O da sanrılı.
And he doesn't understand, he's like delusional.
Ve artık Smokehouse'da da çalıştığım için anca bu saatte çalışabiliyorum, o yüzden...
And now that I'm working at the Smokehouse, this is the only time I've got, so...
Ama evde kimse yoktu ve ben de onu rahat bıraktım. O da beni rahat bıraktı.
Turned out no one was home, so I leave him alone and he leaves me alone.
Temelde, eski parçalar, makaralar ve kaset dolu olan, VCR dediğimiz bu eski sistemine büyük kutuyu koyacağız ki o da resimleri televizyona yansıtsın.
Basically, it's like a box that's full of an archaic system of gears, pulleys, and tape, that is then put in a larger box, called a VCR, which then projects the images onto the television.
Bak, bu işte o kadar iyi olmadığını düşündüğünü biliyorum ve evet, huzurun da yok Virginia seni paraladı ama senin iyi bir gözün var.
Look, um, I know you think you're no good at this, and, yes, as far as warm and fuzzies go, Virginia had you beat, but- - you got a good eye.
O halde bir yere saklayalım ve bir daha da bakmayalım.
So let's... hide it somewhere and never look at it again.
O da bana sordu ve ben de ona söyleyeceğimi ama önce penisime dokunmak zorunda olduğunu söyledim.
And so she asked me, and I said that I would tell her, but... she had to touch my penis first.
O da serçe parmağıyla hafifçe dokundu ve bu şekilde Özel Ödülü kazandım.
So she tapped it with her pinky and... that's how I won the Special Prize.
Acentalarda yoktu ve polisin çoğu dosyası da online değil, o yüzden elle arıyoruz.
The rental agencies didn't have it, and most of the P.D.'s files are not online, so we are searching for it manually.
Bu beni ırkçı ya da yaratık ve ya strigoi karşıtı biri yapıyorsa o zaman buyur.
Now if that makes me a racist, or a creature-ist, or an anti-strigoic, well, then, there you go.
O da çoktan parayı hesabıma aktardıkları için dedi.
He said'cause they've already deposited money in my account.
Bütün o yıllarda o yerde olması ve sonra da ölmesi...
For her to be in that place all those years and then this to happen...
O zaman neden 8 tane devlet ajansı var, balık ve yaban hayatlar da dahil?
Then why the hell do you have eight government agencies, including fish and wildlife, here?
Bir yığın atık ya da bir sokağın çöpü, eski çaydanlıklar, eski şişeler ve kırık bir kutu, eski demir, eski kemik, eski paçavralar, kasada duran o çılgın sürtük.
A mound of refuse or the sweepings of a street, Old kettles, old bottles, and a broken can, old iron, old bones, old rags, That raving slut who keeps the till.
Sana ve çocuklara bakmak daha da büyük bir öncelik o yüzden toplantıyı kaçıramam.
Providing for you and the kids is a priority, which is why I can't miss the meeting.
İnsanlar iyi olmak ve kurallara uymak istiyorlar ve uyuyorlar da sonra birisi panik düğmesine yeteri kadar sert basıyor o zaman insanlar otoriteleri dinlemeyi bırakıyorlar.
People want to be good and follow the rules and they do until someone pushes the panic button hard enough and they stop listening to the authorities.
Ya bütün hayatını birisi gelip Cece yi senden çalacak diye korkarak geçireceksin ya da onu seveceksin ve bir sebepten dolayı o da seni sevdiği için evrene şükredeceksin.
You can either spend the rest of your life terrified that somebody's gonna swoop in and steal Cece away or you can just love her, and thank the universe that she loves you back for some reason.
Beni o peynir öbeğine gömülü halde bulduğunda da gidebilirdin.
You could've left when you caught me beasting that hunk of cheese.
Gerçek ismi, Shay Lamden, o bir deniz biyoloğuydu benim Parçacık Hızlandırıcım patlayıp da onu King Shark'a dönüştürmeden önce ve Zoom onu kontrolü altına almadan önce.
Real name, Shay Lamden, he was a- - get this--marine biologist before my particle accelerator changed him into King Shark, and Zoom put him under his control.
Eğer kendime hissetme izni verirsem eğer tüm acının ve öfkenin dışa vurmasına izin verirsem bir daha asla durduramam ve bunun da bana bir yararı olmaz o yüzden şimdi o araştırmaya geri dönüp King Shark'ı bulmanın bir yolunu bulalım.
So if I let myself feel, if I let all of that pain and anger out, it's never gonna stop, and that's not gonna help me either, so let's just get back to this research and figure out how to find King Shark.
Ve sonra da o dünyayı, Zoom'un merhametine bıraktım.
And then I just left an entire world at Zoom's mercy.
Burada tehlikede olan bir iş varsa o da seninki ve benimki.
The only people whose jobs are threatened right now are yours and mine.
O zaman yangın çıkışını kilitleyeceğiz, ve zemindeki havalandırmayı da kapatacağız.
So we lock down the fire exit, and we secure the vents.
O zaman da seninle dans etmek istemiştim, ve geri kalan hayatım boyunca da her gün seninle dans etmek istiyorum.
I wanted to dance with you then, and I wanted to dance with you every day for the rest of my life.
O meteor da bir yıl sonra, Dünya ve Thanagar işbirliği yapmazken hiç işine yaramayacak.
Which would be useless to him in a year where Earth and Thanagar weren't in alignment.
Bu bir bayıltıcı iğne, oradaki seni 6 saat kadar baygın tutmaya yeter, bu tam da Hartley'in Cleveland Barajına saldıracağı zamana geliyor, o zamana kadar bir olay olmayacağından sana yeterince zaman sağlar, böylece sana öğreneceklerini öğrenmek ve geri dönmek için zaman kazandırır.
This is a tranq dart that should knock "old" you out for about six hours, which lines up perfectly for when you're going back, because not much was happening until Hartley attacked the Cleveland Dam that night, so that should give you time to learn what you need and return.
April ve Karen bu yemek için çok uğraştılar. O yüzden orada olacağım, senle ya da sensiz.
April and Karen have put a lot of planning into this party, so I will be there, with or without you.
Zaten sahip olduğun ve seni mutlu eden şeyleri istediğin şeylerin yerine koyup bazı hayallerinden vazgeçmek o kadar da kötü değil.
It's okay to let go of some of your dreams to whittle your life down from the things you want to the things you have that already make you happy.
Ne yazık ki o telefon da kontörlü bir telefon ve artık kullanımda değil.
Well, unfortunately, it was also an unregistered pay-as-you-go phone, and said phone is no longer in history.
Ve bu resmi kullanmaya yasal yetkimiz var çünkü müvekkiliniz bir suçla ilgili sorgulanacağı konusunda bilgilendirilmişti. O suç da devlet dairesinde görevi suistimal.
And we are legally entitled to use this image because your client was notified that he was going to be questioned regarding an offence - - misconduct in public office.
Ben olsaydım güvenli bir nokta arar ve sonra listeyi saklardım ya da o gece, karanlık bastığında, bir kopyasını alırdım.
If that was me... I'd take the opportunity to recce a safe spot, and then hide the list - or a backup copy - that night, under the cover of darkness.
O sırada da pek çok kişiye zarar verdin.
And you've hurt a lot of people in the process.
Sizler yüzünüzde o küstah ve kendini beğenmiş bakışlarla oturabilirsiniz ya da gözünüzün önündeki şeytana karşı gözlerinizi açabilirsiniz.
Now, you... you can sit there with your smug, self-righteous looks on your faces... or you can open your fucking eyes to the devil in your midst.
Yani, o rap vidyosundaki hareketleri bayağı iyiydi ve bu da büyük olasılıkla yatakta iyi demek oluyor.
I mean, his moves in that rap video were pretty good, which means he's probably awesome in bed.
O capcanlı ve adı da Wallace Mahoney.
He's very much alive, and his name is Wallace Mahoney.
Ve Fillory'den geldi ki o da gerçek.
And he's from Fillory, which is real.
ve onun 18
ve ona 35
ve onu 25
ve onlar 24
ve ondan sonra 16
ve o 216
ve orada 42
ve ölüm 16
ve o zaman 18
o da ne 669
ve ona 35
ve onu 25
ve onlar 24
ve ondan sonra 16
ve o 216
ve orada 42
ve ölüm 16
ve o zaman 18
o da ne 669
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da burada 16
o da nedir 79
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da olur 28
o da sensin 43
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da burada 16
o da nedir 79
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23
o daha bir çocuk 37
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23
o daha bir çocuk 37
o da ne öyle 27
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16