English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Benimle gelmelisin

Benimle gelmelisin Çeviri İspanyolca

440 parallel translation
Benimle gelmelisin.
Debes venir conmigo.
Benimle gelmelisin.
Tú... Deberías venirte conmigo.
Benimle gelmelisin!
- ¡ Ven conmigo!
Hayır, Cebrail Vadisi'ne gitmeliyiz, benimle gelmelisin.
No, tenemos que ir a Gabriel Valley. ¡ Y tú debes venir conmigo!
Bu yüzden benimle gelmelisin ve iyi niyetli insanların kalbinde onu aramalısın.
Así que vendrás conmigo y lo buscarás en los corazones de los hombres de buena voluntad.
Ne diyeceğimi bilemem. Sen de benimle gelmelisin.
No sabría qué decir, tendrías que venir conmigo.
Ben artık buradan ayrılıyorum. Sen de benimle gelmelisin.
Mirá, me voy a marchar, y vos vas a venirte conmigo.
Benimle gelmelisin.
No lo hago. Sólo quiero que vengas.
- Julie, benimle gelmelisin.
- Julie, tienes que venir conmigo.
Cumartesi benimle gelmelisin.
El sábado tienes que venir conmigo.
Benimle gelmelisin.
Tienes que venir conmigo.
Hemen şimdi benimle gelmelisin.
Debes venir conmigo.
Yasaku, benimle gelmelisin!
¡ Yasaku, no te separes de mí!
Benimle gelmelisin. Yapamam.
Usted tiene que venir conmigo.
- Benimle gelmelisin.
Tienes que venir conmigo.
Sarah, benimle gelmelisin.
Sarah, debes seguirme.
Benimle gelmelisin.
Debería venir conmigo.
Benimle gelmelisin Roger.
Roger, ven conmigo.
Güven bana. Benimle gelmelisin.
Por favor, confía en mí.
Benimle gelmelisin!
¡ Tienes que venir conmigo!
Şimdi benimle gelmelisin. Oraya gitmeden önce Dan'ın durumunu öğrenmem gerek.
¿ Por qué estás destinada a sufrir tanto?
- Devamlı Edwin'le beraber San Diego'ya gidiyorum sanırım bu defa sen de benimle gelmelisin.
Cada vez que parto a San Diego con Edwin creo que tú deberías de ir conmigo.
- Benimle gelmelisin.
- Tienes que venir conmigo.
Benimle gelmelisin. Patron kadeh kaldıracak.
Ven conmigo, el jefe hará el brindis.
- Oğlum, sen de benimle gelmelisin
- hijo, debes venir conmigo.
Sen de benimle gelmelisin.
Deberías venir conmigo.
Benimle gelmelisin, Xavier.
Debes venir conmigo, Xavier.
Buna gerçekten inanıyorsan Lucina benimle gelmelisin.
Si realmente crees eso, Lucina, ven a casa conmigo.
Şimdi benimle gelmelisin - Nereye gidiyoruz?
Necesito que venga conmigo.
Benimle gelmelisin, John.
Debes venir conmigo, John.
Benimle gelmelisin. Güvenliğini garanti ediyorum.
Tienes que venir conmigo.
Bu makinenin çalıştığını ispatlamak istiyorsan, benimle gelmelisin.
¿ Quieres probar que tu maquina funciona? Brian. Entonces ven conmigo.
Benimle eve gelmelisin Molly.
Deberías venir a casa conmigo, Molly.
Benimle evimize gelmelisin şimdi.
Tiene que venir a nuestra casa,
Bebeğim benimle Las Vegas'a gelmelisin.
Tienes que venir a Las Vegas, pequeña.
Bana yardım etmek istiyorsan benimle tiyatro salonuna gelmelisin.
Si quieres ayudarme, tienes que venir ahora al teatro conmigo.
İki aylığına benimle Milano'ya gelmelisin.
Leopoldo, dentro de dos meses deberás venir a Milán conmigo.
- Benimle gelmelisin.
¿ Ud. me seguirá?
Bu yüzden bu gece benimle dansa gelmelisin.
Por eso tienes que venir al baile esta noche y hacerles frente conmigo.
Görevin gereği benimle gelmelisin
Cumpla con su deber y venga conmigo.
Hey, benimle Hermanville gelmelisin.
Oye, tienes que venir a Hermanville conmigo.
Benimle birlikte içeri gelmelisin.
¡ Tienes que entrar conmigo.
Bir şey oldu. Benimle bankaya gelmelisin.
Tienes que venir conmigo al banco ahora mismo.
Her neyse, benimle gelmelisin.
Venga conmigo, tendrá una cabina.
Benimle eve gelmelisin, Jesse,
- Iras a casa conmigo, Jesse,
Benimle Oxford'a gelmelisin.
Debes venir a Oxford conmigo.
Bence benimle eve gelmelisin.
Creo que deberías venir conmigo a casa.
Gitmeden önce sen de benimle aşağı gelmelisin.
Deberías venir conmigo, antes de irnos.
Benimle mahkemeye gelmelisin.
Tienes que venir conmigo a la corte.
Sen de benimle birlikte gelmelisin.
- Me pones enferma.
Bir gün benimle oraya gelmelisin.
Tienes que venir conmigo un día.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]