English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Durumu kötü

Durumu kötü Çeviri İspanyolca

937 parallel translation
- Durumu kötü.
- ¡ No llega!
İhtiyar Mac'in durumu kötü.
No está bien.
Victor'un durumu kötü.
Víctor en problemas.
Bugünlerde herkesin durumu kötü.
Todos viven mal hoy en día.
Ne de olsa durumu kötü...
Esto no es ninguna broma, ya sé que el señor está mal... ¡ por suerte!
- Muller'in durumu kötü.
- Tiene problemas.
- Durumu kötü.
- Está mal.
Ölmeden önce bir yuva kurduğumu görmek... Durumu kötü mü?
¿ Muy enferma?
Durumu kötü.
En serio, está muy mal. Sufre.
- Durumu kötü mü?
- ¿ Es muy grave?
Asker Andy Hookens'ın durumu kötü.
Andy Hookens se halla muy mal.
Durumu kötü mü?
¿ Está muy mal?
Size söylüyorum doktor, durumu kötü. Ciğerleri patlayacak zannettik.
Está grave, Dr. Parecía que iban a estallarle los pulmones.
Durumu kötü görünüyor.
Parece grave.
Yani durumu kötü olmalı.
Así que debe estar mal.
Durumu kötü.
Está grave.
Tiyatronun durumu kötü olduğu için Yukinojo'nun tiyatrosunu davet ettiler.
El teatro lo estaba haciendo mal, por eso invitaron a la compañía de Yukinojo
Sağlık durumu kötü de.
Tiene muy mala salud.
Durumu kötü değil.
No está muy mal.
Pek çok insanın maddi durumu benden kötü.
Espera y verás.
Desenize, durumu benden daha kötü.
Ojalá pudiera decir lo mismo de mí.
Durumu çok kötü gözüküyor.
Está muy mal.
Durumu çok mu kötü?
¿ Es muy grave?
Onun durumu senden de kötü.
Está mucho peor que tú.
"Cesaret." En kötü durumu bile yenebilir bu sözcük.
"Coraje". Con ella, puedes sobreponerte a cualquier situación peligrosa.
Hani derler ya, iyi baba kötü çocuk durumu.
- Más le valdría retirarse.
- Lawson'un durumu oldukça kötü.
- Lawson está bien estropeado.
Kızın fiziksel durumu çok kötü ama eminim ki büyük mutluluğu bunu atlatmasına yardımcı olacak. "
La chica está en pobres condiciones físicas, pero estoy seguro de que su feliz estado, la hará salir adelante.
Sandy, elinin durumu ne kadar kötü?
¿ Cómo va la herida?
Durumu ne kadar kötü?
¿ Cómo está realmente?
Benim evin durumu da iyi değil ama Yusa'nın ki kadar da kötü değil di mi?
Mi casa no es gran cosa, pero la de Yusa es horrible, ¿ verdad?
Eğer annenin durumu ciddi ise, en kötü olasılığı dikkate almak zorundayım.
A su esposa, en su estado... es mejor no preocuparla con posibilidades desagradables.
- Durumu o kadar kötü mü? - Evet.
- ¿ Estando tan avanzada?
Bütün olanlardan sonra, bugünlerde haydutların durumu yine de kötü değil.
Después de todo, no hay límites en el negocio del asalto hoy en día.
Durumu gerçekten çok kötü.
Está muy grave, nena.
Ona kötü bir durumu aktaracağım.
Lo siento por él.
Baron'un durumu kötü!
Pobre Baró.
Maalesef durumu çok kötü.
Sí, el miedo vuelve locos a los hombres y los animales.
- Durumu hala kötü mü?
- ¿ Seguro que está bien?
Sana destek olmak yerine, durumu senin için daha kötü bir hale getirdim.
Y aunque quería ser bueno contigo eso ha hecho que te sientas obligada.
- Annenin durumu mu kötü yoksa?
- ¿ Tu madre va a dejarnos?
Yolların durumu çok kötü.
Los caminos están en malas condiciones.
Ona engel olamazsın, bağırışların durumu daha da kötü yapacak.
Está decidido a hacer algo. Si gritas, será peor.
Zavallım! Durumu çok kötü.
Pobrecilla, no tiene buena cara.
- Sakın böyle konuşma. - Durumu daha kötü hale getirmeyin.
Pero quiero ser alguien del que se hable en los periódicos.
- Durumu ondan daha kötü. - Marberry Otel'den zarf ve antetli kağıt çalıyormuş.
Ella robaba papel del Hotel Marberry.
- Durumu çok kötü.
- Está muy mal.
Almanların durumu daha kötü.
Los alemanes tienen más bajas.
Bir savaş başlatıp kaybetsek bile Çin'in durumu daha kötü olamaz.
No podemos estar peor que ahora. Aunque perdiéramos una guerra,
Durumu çok kötü.
- Tenemos que sacarlo de aquí.
Yüzbaşının durumu nasıl? Kötü.
Mal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]