English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Dışarı çıkıyoruz

Dışarı çıkıyoruz Çeviri İspanyolca

580 parallel translation
Aklıma gelmişken, bu akşam kimlerle dışarı çıkıyoruz?
Por cierto, ¿ con quién salimos esta noche?
- Mantonu al canım, dışarı çıkıyoruz.
- Coge el abrigo, querida, vamos a salir.
Dışarı çıkıyoruz!
¡ Nos vamos de aquí!
Paltonu giy Watson, dışarı çıkıyoruz.
Vamos, Watson, coja su abrigo.
Bu akşam dışarı çıkıyoruz.
Esta noche vamos a salir.
Hepimiz dışarı çıkıyoruz!
¡ Daos prisa! ¡ Daos prisa!
- Dışarı çıkıyoruz.
- Vamos a salir.
Dışarı çıkıyoruz.
Vamos a salir.
Sonra şapkanı, ceketini, eldivenlerini al, çünkü dışarı çıkıyoruz.
Luego coge tus cosas porque vamos a salir.
Çok dışarı çıkıyoruz, Jerry.
Hemos estado saliendo mucho, Jerry.
Dışarı çıkıyoruz.
¡ Vamos a salir!
Tamam, ikiniz de gelin. Dışarı çıkıyoruz.
Muy bien, vosotros dos, vamos a salir.
Evet, ama dışarı çıkıyoruz, çıkınca ısınırız.
pero ya salimos y ahí nos calentaremos.
Dışarı çıkıyoruz ama tellerden geçmeyeceğiz.
Vamos a salir, pero no por el alambre.
Ateş etmeyin! Dışarı çıkıyoruz!
No disparen. estamos saliendo.
- Üstünü giy. Baban izin verdi, dışarı çıkıyoruz.
- Vístete, que con su permiso vamos a salir.
Hanu geliyor Albay, ve biz buradan dışarı çıkıyoruz
Viene Hanu y nosotros nos marchamos de aquí.
Dışarı çıkıyoruz. Fazerleri dağıt.
Bien, salgamos a trabajar.
Şimdi dışarı çıkıyoruz, ve birkaç dakikada onları bitiş çizgisinde görmeliyiz.
Pronto deberíamos de estarles viendo acercarse a la meta final.
Bu akşam dışarı çıkıyoruz,
Vamos a salir esta noche
Diğerlerine söyle, silahlarına dikkat etsinler. Dışarı çıkıyoruz!
Dile a los otros que cuidado con sus armas. ¡ Vamos a salir!
Şimdi, oraya giriyoruz ve altınla dışarı çıkıyoruz yada hiç çıkmıyoruz.
Si vamos allí e intentamos arrebatarles ese oro no vamos a poder salir de allí.
Dışarı çıkıyoruz.
Venga, vamos a comer.
Connie ve ben biraz dışarı çıkıyoruz.
Connie y yo tenemos que salir un momento
İşte normal olarak flört etme diye nitelenecek anlamda dışarı çıkıyoruz ve sen hala bana Bay Carsini diyorsun.
Aquí estamos, saliendo a lo que normalmente se llamaría una cita y todavía me dice Sr. Carsini.
Dışarı çıkıyoruz.
Nosotros estamos saliendo.
Dışarı çıkıyoruz.
Vamos a pasear.
Dışarı çıkıyoruz.
Vuelvan. - Afuera.
Rachel ve Alice'e söyle yarın akşam dışarı çıkıyoruz. Kutlama yapacağız. Kulübün borcunu ödedim.
Dile a Rachel y a Alice... que salimos mañana por la noche celebraremos que he liquidado el local.
En azından bir kereliğine dışarı çıkıyoruz.
Por lo menos salimos de vez en cuando.
- Dışarı çıkıyoruz, ama sen gelmiyorsun.
Y tu no vendrás con nosotros.
Sisk, dışarı çıkıyoruz.
Sisk, vamos a salir.
Dışarı çıkıyoruz.
Iremos afuera.
Tracy ve ben bu akşam dışarı çıkıyoruz. İstersen sen de gel.
Tracy y yo saldremos esta noche, ven si te apetece.
Bazen, ara sıra bilirsin işte... Debby'le beraber dışarı çıkıyoruz, partiye filan gidiyoruz. Ve kimi zaman kısıtlı yeteneğim bir araya gelir ve oyun yazabilirsem bu çok, çok güzel oluyor.
De vez en cuando, Debby y yo salimos, vamos a alguna fiesta... y cuando consigo plasmar mi modesto talento, escribo una obra y es genial.
Dışarı çıkıyoruz.
Vamos, ¡ fuera!
İki gece dışarı çıkıyoruz.
Dos noches a la semana salimos.
Şimdi dışarı çıkıyoruz.
Vamos a salir ahora.
Dışarı çıkıyoruz!
¡ Saldremos!
Dışarıya çıkıyoruz.
Salga.
Artık burada çalışmadığına göre, neden dışarı çıkmıyoruz?
Ya que no estás trabajando, ¿ por qué no nos vamos?
Çok sık dışarı çıkmıyoruz.
Estamos siempre encerrados.
- Dışarı mı çıkıyoruz?
- ¿ Vamos fuera?
Barbara, Doktor ile ben dışarıya bir göz atmaya çıkıyoruz.
Barbara, el doctor y yo vamos a echar un vistazo fuera.
Öğrenci, dışarıdaki öğrenci dedi ki bizler sabahın karanlığında buraya giriyoruz ve akşamın karanlığında çıkıyoruz.
Los estudiantes de allí fuera, dicen que cuando nosotros entramos de día cuando está oscuro y salimos de noche cuando está oscuro.
Her şeyde, her yerde öyle çılgınlık var ki artık dışarı bile çıkmıyoruz.
Parece que todo se hubiera trastornado, y entonces no salimos.
Bu eve tıkıldık kaldık! Asla dışarı çıkamıyoruz!
¡ No podemos salir nunca de casa!
Biz amerikan futbolu oynamıyoruz. Çık dışarı.
Nosotros no jugamos un estúpido juego americano. ¡ Fuera!
Dışarı pizza yemeye çıkıyoruz.
Saldremos a cenar pizza.
Dinleyin, çocuklar, durun. Neden dışarı çıkıp, biraz taze hava almıyoruz?
Muchachos, ¿ por qué no vamos afuera a respirar aire fresco?
Barikatınız içinde bir grup insan burada tıkılı kaldı, ve dışarı çıkamıyoruz.
Somos un grupo que está dentro de su barricada y no podemos salir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]