English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Kendine bir baksana

Kendine bir baksana Çeviri İspanyolca

177 parallel translation
- Kendine bir baksana, dalga mı geçiyorsun?
¡ Mírate a ti misma! ¿ Me estás tomando el pelo?
Kendine bir baksana!
Mírate.
- Kendine bir baksana.
- Mírate al espejo.
Kendine bir baksana turp gibisin.
Ya voy.
Kendine bir baksana.
Mírate.
- Sonra Jerry vardı. Oyuncuydu. - Kendine bir baksana.
- Luego está Jerry, el actor.
Aynada kendine bir baksana!
¡ Mírate en el espejo!
- Kendine bir baksana.
- Mírese usted.
- Olmuyorum! - Kendine bir baksana!
¡ No lo estoy!
Kendine bir baksana? Ne haldesin böyle? Sen ne diyorsun?
¿ Cómo te atreves a venir así?
Kimseyi lanetleyemezsin. Kendine bir baksana sen!
No puedes llamar la atención de nadie.
Bütün bu ışıklarla, kendine bir baksana, Ray.
Mírate con todas esas luces.
Görünüşün yüzünden adamım. Yani diyorum ki, kendine bir baksana.
Es por la pinta que tienes viejo Mírate bien.
Kendine bir baksana.
Podría ser su padre.
Yani, kendine bir baksana.
Quiero decir, te miro.
Kendine bir baksana.
iPero mírate!
- Kendine bir baksana.
- ¿ Disculpa? Mirese.
- Aynada kendine bir baksana.
- Ritchie, mírate. Mírate en el puto espejo.
Kendine bir baksana.
Mírate. - Yo trabajo para la N.S.A.
Yani kendine bir baksana.
Mírate.
Tanrım, kendine bir baksana!
Dios mío, mírate.
Tatlım, buna inanamıyorum. Kendine bir baksana.
Cariño, no lo creo.
Kendine bir baksana.
Dios, mírate.
- Kendine bir baksana, ahmak.
- Te estoy mirando, idiota.
Yani kendine bir baksana.
Sólo mírate.
- Kendine bir baksana!
- Dana, estás realmente genial
Kendine bir baksana. Tırnakların ve saçlarınla birlikte çok güzelsin.
Mírate, tan hermosa con ese pelo y las uñas ambos de rasgos clásicos.
Elbette öylesin tatlım, kendine bir baksana.
Claro que sí es. Mírese nada más.
Kendini koyvermişsin. Kendine bir baksana.
Te dejaste envolver.
Kendine bir baksana.
Mírate, eres un jodedor.
Kendine bir baksana sen. Ne erkeksin ne de kadın.
¿ Por qué no te miras a tí misma?
Yani kendine bir baksana, nefesimi kesiyorsun.
Digo, mirate, me quitas la respiración.
Kendine bir baksana, beş para etmezsin!
Mírate, ¡ eres patético!
Kendine bir baksana.
Vamos, mírate.
Kendine bir baksana.
¡ Mírate!
- Kendine bir baksana adamım!
- ¡ Mírate a ti, maldito!
Tabii benim kadar yakışıklı değilsin ama yani, kendine bir baksana.
No tan bonita, pero... Mírate.
Kendine bir baksana.
Sólo mírate.
Kendine bir baksana. Bir köstebeğe savaş açmış durumdasın.
Mírate le declaraste una guerra santa a una zarigüeya.
Kendine bir baksana, senin mükemmel olduğuna inanıyorlar sonra da ellerine kıymık batsa seni suçluyorlar.
Te colocan en un pedestal, te admiran y después te culpan por el calambre en su cuello.
Dutch da öyleydi, kendine bir baksana Nicky.
Éso quería Dutch, y mírate, Nicky.
Kendine bir baksana.
Parece que lo estás.
Kendine bir baksana.
¿ Qué te ha hecho mi ropa interior?
Kendine bir baksana.
Mírate, te ves mal.
Baksana bir kendine. Çok güzelsin.
- Mírate, que bonita.
Bir baksana kendine.
- De veras! Mírate!
Kendine bir baksana!
Sólo mírate.
Kendine bir baksana!
¡ Sólo mírate!
Baksana bir kendine.
¡ Mira!
Baksana, kendine bir köpek almışsın.
Miren. Te conseguiste un perro.
Hadi. büyük ihtimalle seni kıskanmış. Yani, kendine bir baksana.
Porque mírate.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]