Mı dedi Çeviri İspanyolca
5,350 parallel translation
- Bana Richard Nixon mı dedi?
¿ Ha dicho que era como Richard Nixon?
Birileri patates kızartması mı dedi?
Dicho eso... ¿ He oído que había patatas?
Bunu Golbak mı dedi?
Golbak dijo eso?
Sana baba mı dedi o?
¿ Le llamó "padre"?
- Ahududu aromalı dudak parlatıcısı mı dedi biri?
¿ Alguien quiere un brilla labios Rapsodia de Frambuesa?
Ve şöyle dedi : "Bu tam aradığım gibi!"
Y va y dice : "¡ Es perfecto!".
Ancak Dendi şöyle dedi : "Daha önce hiç oynamadım!"
Y él como : "¡ Tíos, nunca he jugado con él!".
- Arkadaş olalım dedi ya.
Ella sólo quiere ser amigos. Está haciéndose la difícil de conseguir.
Dokuz yaşında falandım, patron babam dedi ki, "Milton" şu nedir biliyor musun?
Bueno, jefe, no tenía ni nueve años y papi me dice, " Milton, ¿ sabes qué es eso?
Onkolog birkaç hafta ömrü kaldı dedi. Ben de eve götüreceğim. - İşe devam mı edeceksin?
El oncólogo dice que le quedan unas semanas, así que me la llevo a casa.
Hey, Montez.. arkada iyi misin? Harika hayır, sanırım iyiyim dedi.
Oye, Montez, ¿ Estás bien ahí detrás? Genial, no, creo que ha dicho que está bien.
Bana dedi ki, " Merak etme, babacım.
Dijo, "No te preocupes papi, esperaré".
O şöyle dedi, "bir yolunu bulacağım".
Él dijo, cito, encontraré un modo.
Yüce Tanrımız dedi ki : " Adem'in yalnız kalması iyi değil.
Y el Señor dijo : No es bueno que el hombre esté solo, crearé una compañera ideal para él.
Bir kadın olmaya başladım ben ve annem de insanların bikini bölgelerini görmesine izin verme dedi.
- ¿ Y? Estoy empezando a ser una mujer y mamá dice que no debería dejar que la gente viera mis partes íntimas.
Sonra Jason dedi ki "Onunla ben konuşayım." evet bu doğru.
Entonces Jason dijo : "Déjame hablar con ella". Ya sé, ¿ no?
O da ardından salak mısın dedi?
Dijo : "¿ Usted es estúpido?"
Ama içinde beni geride bırakma hep önünde olayım dedi.
Pero en su interior, no a mis espaldas, frente a mí, dijo. "No."
"Burada kalman lazım." dedi.
Deberías estar aquí. "
Anla yani, en iyi arkadaşım dedi ki,... hayır ben ayrılmıyorum.
Ya sabes, mi mejor amigo dijo : "No, yo no voy."
Dedi ki, galiba son bir şansımız daha var.
Dijo : "Oh, probablemente tenemos nuestra última oportunidad."
Yattığım kız ilişkiyi üst seviyeye çıkartıp kız ve erkek arkadaş olalım dedi.
La tía con la que me acuesto quiere que seamos novios.
Temmuz'un sonu gibi bana telefon açtı ve "Kötü Olay" yarın haberlere çıkabilir dedi. "Ben mi anlatayım yoksa haberlerde mi izlersin?" diye sordu.
¿ Quieres que te la cuente o prefieres leerla en las noticias? Y le respondí : "Bueno, quiero que tú me la digas."
dedi, "bu bağlanma özgürlüğü ile ilgili bir şey." O an dinlemeye başladım.
No - respondió- es una ley sobre la libertad para conectarse. Ahora estaba oyendo.
... ve devlet de dedi ki "Gözetim programını yasallaştırmak için kullandığımız hukuki görüşler de gizli belgelerdir, bu yüzden sizi gözetlerken kullandığımız yasaları söyleyemeyiz."
Y el gobierno dijo : "Oh, los argumentos legales que estamos usando para legalizar el programa de espionaje, también son clasificados por lo que tampoco podemos decirte qué leyes estamos usando para espiarte."
Pardon. Ve haberlerde olmasının sebebini açıklıyordu, başarmışlardı, pankreas kanserini erkenden saptayabilen bu hayat kurtaran testin dağıtımına başlamışlardı. Ve dedi ki, "Aaron'ın yaptığı şey işte bu yüzden çok önemli."
Perdón... y él dijo que la razón de que estuviera en las noticias fue porque lo habían logrado.
Şey, artan yiyecekleri onun beyzbol kasketine koyduk sonra o, "Tekrar takılalım." dedi.
Puso los restos de la comida en su gorra de béisbol y luego dijo, "volvamos a salir".
Acardo bana geldi ve dedi o benim karım dul yapmak istiyorum ben ne o sipariş yapmadım, ha?
Acardo vino a verme y dijo que haría a mi mujer viuda si no hacía lo que pedía.
Dedi ki size söylersem, sıradaki ben olacakmışım!
¡ Dijo que si te decía, yo seguiría!
Steve Angello'yu aradım ve "Sana randevu yazabilir miyim,... birlikte bir şeyler yapabilir miyiz?" dedim, o da "Tabi." dedi.
Llamé a Steve Angello y le pregunté : "¿ Puedo contratarte? ¿ Puedo trabajar contigo?", y aceptó.
Antrenmanda ayağım su topladı, koç bırak hava alsın dedi.
Tenía una ampolla y el entrenador me dijo que dejara que respiraran.
Dedi ki, "Bırak ben yapayım."
Me dijo : "yo me encargo".
Ne dedi biliyor musun? Kızın adı * Anita Mann'mış ( I need a man ).
- Ella dice llamarse Anita Mann.
Ona sınıfından bir kız mı diye sordum, evet dedi.
Yo los maté. Buen chico.
Greenpeace, tekrar geri aldım ve yine şöyle dedi :
Greenpeace respondió de nuevo y dijo de nuevo :
Sonra dedi ki, "Hiçbir şey almadım."
Entonces ella dice, "No he comprado absolutamente nada".
Çünkü şimdi... Tatlım zaten evet dedi ya.
Cariño, dijo que sí.
O kadar üzüldüm ki eve gidip bunu anneme anlattım ve o da dedi ki ama çok güzel bir hayatları olur...
Y estaba tan molesta que fui a casa... y le dije a mi madre y ella dijo... Sí, pero ya sabes... tuvieron una linda vida. Una realmente hermosa vida, así que...
Konuşmadığınız için gazeteler size gerizekalı dedi, haberiniz var mıydı?
Quiere algo. Sabes que te llaman idiota en los periódicos, porque no hablas.
'Ama ben tek başıma olacağım,'dedi Küçük Tavuk.
"'Pero me voy a sentir sola', dijo Gallina Pequeña.
Dedi ki o hasta diye hayatımı yarıda kesmeme gerek yokmuş.
Dijo que no quería que interrumpiera mi vida por su enfermedad.
Tamirci komple değişmesi lazım dedi.
El mecánico dice que necesita una reconstrucción. Buu.
Binin Hayır, duymadım ne dedi.
No, ya oíste lo que dijo.
Leonard kımıldama dedi.
Leonard me dijo que me quedara.
Aslında ben Yoda dedi sandım.
Pues, para ser honesto, creí que dijo "Yoda".
Sonra "Florida'da kalmalıydım" dedi ve ben de "defol git o zaman Florida'ya" dedim.
que debería haberse quedado en... tonto del culo.
O küçük mavi haplardan birini aldım ve dört saat sonra dedi ki, bir doktor çağırmalısın...
Tomé una de esas pastillitas azules, y dice que después de cuatro horas, tienes que llamar a un médico...
Yarına kadar sonuca ulaşırım dedi.
Debería tener alguna coincidencia mañana.
Sonrasında lokal anestezi dedi, ses çıkarmadım.
Así que me ofreció un anestésico local, y le dije...
Ona sürekli "Cal" diyebilirsin diyorum ama bu sabah iki defa "babacığım" dedi.
Sigo diciéndole que me llame "Cal", pero me ha llamado "papi" dos veces esta mañana.
Hepimiz için Los Angeles'a gitmeye yetecek kadar para yok ben de annemden paramız artsın diye yardım istedim ama o olmaz dedi ama ben takımda olmayı çok seviyorum...
Y no tenemos suficiente dinero para que vayamos todos a Los Ángeles, así que le pregunté a mi madre si nos ayudaría a conseguir algo de dinero pero dijo que no... y yo... amo estar en el equipo,
mi dedi 30
mi dedin 52
mı dedin 43
mı dediniz 20
dedi 2780
dedim 2548
dedin 389
dediğim gibi 696
dedim ki 533
dedim sana 45
mi dedin 52
mı dedin 43
mı dediniz 20
dedi 2780
dedim 2548
dedin 389
dediğim gibi 696
dedim ki 533
dedim sana 45
dedim ya 211
dediğin gibi olsun 64
dedim mi 23
dedikodu 28
dedi ki 559
dediniz 105
dediler ki 65
dedin ki 68
dedin mi 21
dediğinde 40
dediğin gibi olsun 64
dedim mi 23
dedikodu 28
dedi ki 559
dediniz 105
dediler ki 65
dedin ki 68
dedin mi 21
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dedik 42
dedi bana 31
dediniz ki 18
dediği gibi 26
dediler 218
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğiniz gibi 52
dediğine göre 48
dedik 42
dedi bana 31
dediniz ki 18
dediği gibi 26
dediler 218
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğiniz gibi 52
dediğine göre 48