English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ N ] / Nasıl buldunuz

Nasıl buldunuz Çeviri İspanyolca

987 parallel translation
Nasıl buldunuz!
¿ Cómo está?
- Nasıl buldunuz çocuklar?
¿ Os ha gustado, chicos?
Tom, hayranlarına söylememiz gerek : Bu yeri nasıl buldunuz?
Tenemos que decir a tu público qué te parece el lugar.
Elbise içinde beni nasıl buldunuz?
¿ Cómo luzco con vestido?
Peki siz bayan, Afrika'yı nasıl buldunuz?
Y a usted, señorita, ¿ qué le parece África?
- Bizi burada nasıl buldunuz?
- ¿ Cómo nos habéis encontrado?
- Eee, Manderley'i nasıl buldunuz?
¿ Te gusta Manderley?
Locayı nasıl buldunuz?
¿ Qué les parece el albergue?
New York'u nasıl buldunuz?
¿ Qué le parece Nueva York?
Kaçırmayız. Arkadaşlar, şovu nasıl buldunuz?
- Amigos, ¿ les gustó el espectáculo?
- Elbisemi nasıl buldunuz?
- ¿ Le gusta mi vestido? - Muy bonito.
- Nasıl buldunuz, Peder?
Es maravillosa su sencillez.
- New York'u nasıl buldunuz? - Çok sevdim.
- Bien, ¿ le gusta Nueva York?
- Bizi nasıl buldunuz?
- ¿ Cómo nos encontraron?
Onu nasıl buldunuz?
¿ Cómo lo han encontrado?
Babamı nasıl buldunuz?
¿ Cómo le ve?
Charlie'nin yaptığı o hızlı nakavtı nasıl buldunuz?
¿ Qué le pareció el K.O. rápido de Charlie?
- Dekorasyonu nasıl buldunuz?
- ¿ Le gusta la instalación?
Evet, nasıl buldunuz?
Bueno, ¿ qué le parece?
Beni nasıl buldunuz?
¿ Cómo me has encontrado?
- Bunu nasıl buldunuz?
¿ Dónde lo encontraron?
- Şarabı nasıl buldunuz?
- ¿ Cómo encuentra el vino?
- Nasıl buldunuz bakalım?
¿ qué les parece todo esto?
Peki, beni nasıl buldunuz?
Eh, ¿ qué le parezco yo?
Bu yaşlı dünyada onun gibi bir varlığı nasıl buldunuz?
¿ Y dónde encontró algo como él?
Siz ikiniz yolculuğu nasıl buldunuz?
¿ Qué tal el viaje?
Trinidad'ı nasıl buldunuz?
¿ Qué le parece Trinidad?
Peki, cesedi nasıl buldunuz?
Ahora, ¿ cómo encontró el cadáver?
Buyrun, sayın müfettiş, kampı nasıl buldunuz?
Bien, Herr lnspektor ¿ Que le parece el campo?
En iyi kabinimi nasıl buldunuz, Bayan Lawrence?
¿ Qué le parece su camarote, Srta. La wrence?
Şey, bu numarayı nasıl buldunuz?
¿ Cómo ha encontrado el número?
- Konuyu nasıl buldunuz?
- ¿ Qué os ha parecido la historia?
Şatomu nasıl buldunuz?
¿ Qué piensas de mi castillo?
- Onu nasıl buldunuz?
- ¿ Qué piensas de ella?
Nasıl buldunuz?
- ¿ Qué le parece?
Gösterimi nasıl buldunuz?
¿ Qué le parece mi número?
İyi akşamlar. Beni nasıl buldunuz?
Buenas noches. ¿ Cómo me encontraron?
Nasıl buldunuz Bay Tallahassee?
¿ Cómo lo llevamos, Sr. Tallahassee?
Onu nasıl buldunuz?
¿ Qué te ha parecido?
Burayı nasıl buldunuz, bayım?
¿ Cómo has encontrado esta casa?
Nasıl buldunuz?
No está mal, ¿ eh?
Bunu nasıl buldunuz?
¿ Qué le parece ésta?
Buradasınız general. Teşhir ettiklerimizi nasıl buldunuz?
Aquí està, general. ¿ Qué le parecen nuestras exposiciones?
Filmi nasıl buldunuz peki?
- Me gustó la película.
Peki çocuklar oyunu nasıl buldunuz?
¿ Dónde está June?
Nasıl buldunuz? Bu canavar gibi olmuş.
- Es monstruoso.
Nasıl buldunuz?
¿ Qué tal eso?
Nasıl buldunuz? En azından bir ipucu verebilir misiniz?
¿ Puede darme una pequeña pista sobre qué piensa?
İkimiz arasında seçim yapacaklardı ve beni seçtiler. Nasıl buldunuz bunu?
Podían elegir entre él y yo, y me eligieron a mí. ¿ Qué os parece?
Beni nasıl buldunuz?
¿ Cómo me ha encontrado?
Bizi nasıl buldunuz, baba?
- ¿ Como nos encontraron?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]