Ne yapıyorlar Çeviri İspanyolca
2,177 parallel translation
- Ne yapıyorlar burada?
- ¿ Qué están ellos haciendo aquí?
O masalarda ne yapıyorlar biliyor musun?
¿ Sabes que es lo que hacen en esas mesas de masajes, Shawn?
Ailen. Ne yapıyorlar?
Tus padres, ¿ a qué se dedican?
Ne yapıyorlar?
¿ A qué se dedican?
Tanınan suçlular, Tokyo Başkent Polis Departmanı otoparkında ne yapıyorlar?
¿ Qué hacen criminales conocidos en el estacionamiento del Departamento Metropolitano de Policía de Tokio?
Ne yapıyorlar?
¿ Qué están haciendo?
Bebekleri ne yapıyorlar ki?
¿ Para qué necesitan bebés? Esto es Rossum.
Sana ne yapıyorlar böyle?
¿ Qué les hacen?
O D'Haran pisliğiyle ne yapıyorlar?
¿ Qué están haciendo con esa escoria D'Haraniana?
- Ne yapıyorlar?
- ¿ Inventarse qué?
Ne yapıyorlar burada?
¿ Qué hacen aquí?
Onlar... - Onlar ne yapıyorlar?
Ellos... ¿ qué hacen?
Ve bu kadınlar burada ne yapıyorlar? Odalarınıza gidin.
¿ Y qué haces aquí?
Peki, bu kızlarla ne yapıyorlar?
¿ Y qué hacen con estas niñas?
Evet. Ama orası neredeyse 20 mil uzakta. O zaman burada ne yapıyorlar?
Sí, pero fue casi a 30 kilómetros de aquí. ¿ Y qué hacen ahí?
Her ne yapıyorlarsa ne yaptıklarının farkında olmadan yapıyorlar. İyi denemeydi, Rahibe Theresa.
No tenían conocimiento de que ellos estuvieran haciendo algo fuera de lo normal.
Bu lanet insanlar burada ne yapıyorlar? Hayır.
¿ Que hace esta gente aquí?
Burada ne yapıyorlar?
¿ Que hara esto aquí?
Arabanın içinde ne yapıyorlar?
En el coche, ¿ qué hacen?
Ama hâlâ bilmiyoruz. Onlarla ne yapıyorlar?
Pero aún no sabemos qué hacen con ellos.
- Size burada ne yapıyorlar?
- ¿ Qué te están haciendo aquí?
Ne yapıyorlar?
¿ Qué significan?
Sence.. ne yapıyorlar?
¿ Estás al tanto... de lo que están haciendo?
- Yukarda ne yapıyorlar?
- ¿ Qué está haciendo aquí?
Ne yapıyorlar?
¿ Qué estamos haciendo?
- Ne yapıyorlar? - Bana inanıyorlar.
- ¿ Qué están haciendo?
Burada ne yapıyorlar?
¿ Qué hacen aquí?
Onlara ne yapıyorlar?
¿ Qué hacen con ellos?
- Ne yapıyorlar peki?
¿ Qué hacen?
Orada ne yapıyorlar?
- ¿ Qué hacen allí?
Ne yapıyorlar öyle?
Baja la puta ventana.
- Ne yapıyorlar?
- ¿ Qué están haciendo ahí dentro?
Peki, ne yapıyorlar?
¿ Y qué están haciendo?
Ne yapıyorlar?
- ¿ Qué hacen?
Şu an ne yapıyorlar, alıştırma mı?
¿ Qué hacen ahora, practican?
Başka yerlerde ne yapıyorlar bilmiyorum.
No sé cómo hacen afuera.
Ne verirsen onu yapıyorlar.
No hacen nada.
Eğer bunu kullanırsam. Kendilerine benim komutum altında olduklarını söylüyorlar. Böylece ne dersem yapıyorlar.
Si uso esto, piensan que están bajo mi hechizo para que puedan aceptar lo que digo.
Sonra hastalarım kapıdan çıktıklarında ne yapacaklarsa onu yapıyorlar.
Luego mis pacientes se van y hacen lo que fuere que iban a hacer de todos modos.
Burada ne yapıyorlar?
Bueno, no irán a la escuela.
Pikasso gibi iş yapıyorlar, ve kimse resmin ne olduğunu anlamıyor. İşte bu iyiye işaret değil.
Fragmentan las misiones para que nadie tenga una visión general.
Canları ne isterse onu yapıyorlar.
Hacen lo que les viene en gana.
Çığlık sesi duyamadığınızı biliyorum. Ama sizi temin ederim ki delirmiş gibi işaret yapıyorlar. Dehşet ve korkuyu göstermek için, karmaşık hareketlerle küçük ellerini ne kadar hızlı hareket ettirebilirlerse o kadar hızlı hareket ettiriyorlar.
Sé que no pueden escuchar ningún grito, pero les aseguro que hacen señas frenéticos tan rápido como sus pequeños dedos pueden formar las complicadas palabras necesarias para expresar el dolor y el terror.
- Ne yapıyorlar?
- ¿ Qué hacen?
Şimdi ne yapıyorlar?
¿ Qué hacen ahora?
Akranlarım dışarı çıkıp, ne isterlerse yapıyorlar.
A mi edad, todas hacen lo que quieren.
Sanırım birbirlerine kendimize ne yapıyorsak onları yapıyorlar.
Ellas hacen lo que nos hacemos a nosotras mismas. Sólo que las unas a las otras.
Ne zaman başka biri adaya gelse, Diğerleri esasen bir tür yengeç gibidir onları öldürür ve eşyalarını kullanmaya başlar. Uydu bağlantıları var, evlerde yaşıyorlar ve kitap klübü toplantıları yapıyorlar ve bu denizaltı adadan gerçek dünyaya ulaşımı sağlıyor,
Siempre que alguien más llega a la isla, los otros, esencialmente, como especie de cangrejos ermitaños, los limpian y empiezan a usar sus cosas asi que ellos tienen acceso a los satelites y ellos viven en casas y tienen unas pequeñas reuniones del club del libro
- Bize ne yapıyorlar?
¿ Qué nos estás haciendo?
Bu günlerde herkes evrenin merkezinde olmak istiyor. Kendi kurallarını koyup, ne isterlerse onu yapıyorlar.
En estos tiempos, todo el mundo quiere ser el centro del universo escribiendo sus propias reglas, haciendo los que les plazca.
Sen ne ile ödeme yapıyorlar içki ile mi?
¿ Con que te están pagando, con Shirley temples?
yapıyorlar 18
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapacağız 1293
ne yapıyorsun orada 124
ne yapabilirim 379
ne yapayım 319
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411
ne yazık ki 622
ne yapıyorsun orada 124
ne yapabilirim 379
ne yapayım 319
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411
ne yazık ki 622