Ne yapıyor Çeviri İspanyolca
11,531 parallel translation
Ne yapıyor? Çıkar onu oradan.
¿ Qué ocurre?
Piron, terk edilmiş bir fabrikada ne yapıyor ki?
¿ Qué quiere prión con una fábrica abandonada?
- Brad ne yapıyor böyle?
¿ Qué diablos está haciendo Brad?
- Ne yapıyor?
¿ Qué está haciendo?
O ne yapıyor?
¿ Y él qué hace?
- Ne yapıyor bu?
- ¿ Qué estás haciendo?
- William ne yapıyor?
- Oye... ¿ cómo está William?
- Ne yapıyorsun peki, evde oturup hiçbir şey yapmıyor musun?
- ¿ Qué estás haciendo, quedarte sentada en casa sin hacer nada?
Ne yapıyorsun? Kırmızı yanıyor!
Pero me gustan las tradiciones, así que lo diré.
O polis kimliklerimizle ne yapıyor?
¿ Qué va a hacer ese policía con nuestros carnets exactamente?
- Ne yapıyor?
¿ Cómo está?
Senin nişanlın ne yapıyor peki?
¿ Y a qué se dedica el anciano prometido?
Bulaştığı insana ne yapıyor?
¿ Qué hace? ¿ La mujer lo contraerá?
Espheni Washington D.C'de ne yapıyor?
¿ Qué están haciendo los Espheni en Washington?
Kapıya vardım bile. İşe yarıyor. Ne yapıyorsunuz burada?
Ya estoy en la puerta. ¡ Ha funcionado!
- Ne yapıyor?
¿ Qué hace?
- Ve o burada ne yapıyor?
¿ Y que hace ella aquí?
Ne yapıyor?
¿ Qué está haciendo?
Bu süslerle insanlar ne yapıyor acaba?
Dime, por favor, ¿ qué son "artículos estacionales"?
Ne yapıyor? "
¿ Qué está haciendo? "
- Ne yapıyor?
- ¿ Qué está haciendo ella?
Ne yapıyorsun bilmiyorum ama iyilik meleği rolün bende işe yaramıyor.
No sé qué trama, pero no me trago que te hagas la Madre Teresa.
Bu dalkavuk ne yapıyor?
¿ Qué trama ese maldito adulador?
- Kitty ne yapıyor...? - O kimdi?
- Kitty, ¿ qué estás haciendo...?
- Anne ne yapıyor?
¿ Qué está haciendo mami? ¿ Está durmiendo?
- Peki, bu beni ne yapıyor?
- Entonces, ¿ en qué me convierte eso?
- Annen oradayken ben burada oturamam, Tanrı bilir ne yapıyor.
- No puedo quedarme aquí. mientras ella está afuera haciendo Dios sabe qué.
- Ne yapıyor bu be?
¿ Qué demonios está haciendo?
Şimdi ne yapıyor bu yahu?
¿ Qué demonios está haciendo?
Burda ne yapıyor?
¿ Qué está haciendo aquí?
Bay Peabody ne yapıyor?
¿ Qué está haciendo tu colega el Sr. Peabody?
Ne yapıyor?
¿ Qué está haciendo él?
- Polis ne yapıyor?
¿ Dónde está la policía?
Ne yapıyor bu herif?
¿ Qué hace ese tipo?
- Ne yapıyor bu?
¿ Qué está haciendo?
- Ne yapıyor böyle?
¿ Qué está haciendo?
O, ne yapıyor orada?
¿ Qué hace ella aquí?
Bay Reese, ne yapıyor?
¿ Sr. Reese? ¿ Qué está haciendo?
- Ne yapıyor gibi duruyorum?
- ¿ Qué te parece que estoy haciendo?
Her gün öğle CTM'de ne yapıyor sanıyordun, gönüllü işçilik mi?
¿ Qué crees que hacía... todas esas tardes en el Triple C? ¿ Qué estaba ayudando?
Ama artık o oyunda değil, ve Mary şu anda yapılması gereken ne ise yapıyor.
Pero ahora que está fuera de escena, sigue siendo María la que está haciendo lo que debe hacerse.
Düşmanı kendi silahıyla vurmak ne zamandan beri seni hain yapıyor?
¡ ¿ Desde cuándo disparar al enemigo con sus propias armas te hace un traidor? !
Ben kendi kendime eğlenirken o da ne işi varsa onu yapıyor.
Él hace... lo que quiera que haga todo el día mientras yo me divierto.
- Kocanız ne iş yapıyor?
¿ Y... qué está haciendo tu marido?
Öyle mi? Ne iş yapıyor?
Sí. ¿ A qué se dedica?
Bir başkan ne zamandan beri bunu yapıyor?
¿ Desde cuándo un presidente hace eso?
- Bu tehdidi durdurmak için ne yapılıyor?
¿ Qué se está haciendo para detener esta amenaza? ¿ Amenaza?
Ne yapıp yapmayacağına karar vermeye çalışıyor.
Está tratando de decidir si va a tomar ese viaje.
Baba! Meg ayak pornosu yapıyor! Ne?
¡ Mamá, papá, Meg está haciendo porno de pies!
Ne yapıyor?
¿ Qué está haciendo ella?
Şimdi ne yapıyor?
¿ Qué está haciendo ahora?
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapıyorsun ya 16
ne yapıyorsun orada 124
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411
ne yapıyorsun be 22
ne yapıyorsun dostum 16
ne yapiyorsun 66
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapıyorsun ya 16
ne yapıyorsun orada 124
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yapıyorsun sen 411
ne yapıyorsun be 22
ne yapıyorsun dostum 16