English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ P ] / Peki ne için

Peki ne için Çeviri İspanyolca

1,756 parallel translation
- Peki ne için?
¿ Y para qué?
İnsanlar... İnsanlar Tanrıları unutmuş, dünyayı mahvetmiş. Peki ne için?
Los humanos han olvidado a los dioses, destruyeron la Tierra. ¿ Para qué?
Peki ne için?
¿ Y para qué?
Ve saygınlığımı ayak altına alayım.. peki ne için?
¿ Y el comprimo de mi integridad con la clase? ¿ Para qué exactamente?
Bu insanlar mahvoldu, peki ne için?
Esta gente está jodida, ¿ y por qué?
Peki ne için katıldın, Hugo?
¿ Para qué te anotaste, Hugo?
Balonları şişirmek için bütün gece ayaktaydım. Peki ne için?
Aaa, me quede despierto toda la noche inflando globos... para que?
Güvenilir gözükmek için yaptığın her türlü pisliği... Peki ne için?
Cada cosa sucia que has hecho para traicionar su confianza, ¿ para qué?
- Peki ne için?
- Y ¿ para qué?
Orada tüm bu bilgi var, peki ne için?
Toda esa información está ahí, ¿ y por qué razón?
Peki ne için?
Por qué?
Besbelli ki cezalandırıldılar. Peki ne için?
Obviamente ellos fueron castigados.
Peki ne için biriktiriyorsun?
Entonces, ¿ para qué ahorras?
Peki ne için? Şöhret için mi?
Por la fama? "Idealista"?
Peki ama bil bakalım ne oldu? Şu anda kızgın olan sensin çünkü karşında çok süper biri olduğu için kendini az süper hissediyorsun.
Ahora estás echandole la culpa a una Samantha porque te sentís inferior a mí, que soy super!
Peki tahliyesine iki yıldan az zaman olanlar için af çıkacağı söylentisine ne diyorsun?
Hay un rumor sobre cumplir la condena rápido para los que les falten menos de dos años.
Peki Chris senin için ne yapıyordu?
¿ Y qué hacía Chris para ti?
Peki, bir uzay giysisi için ne kadarlık bir delik çok büyüktür?
¿ Y qué agujero es demasiado grande para un traje espacial?
Mehtap, hoşuna gitti değil mi? Peki sen benim için ne yaparsın?
Te hago sentir tan bien, ¿ cómo lo vas a devolver?
- Haklısın. Peki benim için ne planları var?
¿ Y para mi, qué planes tienen?
Peki yavru kediler ne için?
- ¿ Y los gatos?
Peki, olay ne? İnsanlar kötürüm kalmak için mi ona gidiyor?
¿ La gente recurre a ella para quedar paralítica?
Çok da iyi görünürdü. Peki ya ne için?
No quedaría bien. ¿ Y por qué?
Peki buradayken senin için ne yapabilirim?
¿ Y qué puedo hacer por ti mientras estoy aquí?
- gerçekten mi? madem gerçekten de Hint'li, peki Hint halkı için bugüne kadar ne yaptı ki?
¿ qué es lo que ha hecho por la gente de a pie?
Peki, uçağa dönüş için ne yapacağım?
¿ Qué tal regresar al avión?
Peki ya annemin limuzin için verdiği geri alınamayan depozite ne olacak?
Bien, ¿ qué hay del depósito no reembolsable que hizo mi mamá por la limusina?
Dinle, peki ya bunlar için Bill'in istediği şu 1,000 dolar ne olacak?
¿ Y los $ 1.000 que Bill quiere por las fotos?
Peki o zaman. Uçuş için ne zaman gazlayacağımızı söyle.
Dime cuándo acelerar para el salto.
Peki anka kuşları, onlar ne için?
¿ Para qué sirve el "Phoenix"?
Ne için peki?
¿ Y para qué?
- Tamam, vakit geçirmek için ne yaparsın peki?
- Bien, ¿ qué haces para divertirte?
Peki ya kendimiz için daha iyisini gerçekleştirme hayallerimize ne oldu?
¿ Qué hay de nuestro sueño de tener un mejor futuro? Cuidado con los sueños, Fanny.
Winther için ne yapıyorsun peki?
¿ Qué haces para Winther?
Peki, bana çocukların için ne ummuduğunu söylemeni istiyorum?
Quiero que me digas, ¿ qué deseas para tus hijos?
Ne için peki?
¿ Para qué?
Peki ya kendisiyle evlenmediğin için Keith ile dalga geçmene ne demeli?
¿ Qué me dices de las burlas a Keith por lo del casamiento?
Peki yemek için ne yapacağız?
y donde vamos a conseguir comida?
Kötüsün, astımsın, robotsun... Peki pelerin ne için?
Eres malo, asmático, te mueves como un robot. ¿ Y para qué es la capa?
Peki, Pippa, ne zaman hayatın için bir şeyler yapmaya başlayacaksın?
Así que, Pippa ¿ cuándo comenzarás a hacer algo por tu vida?
Peki ne zamandır Equikrom için çalışıyorsun?
¿ Y cuánto hace que trabajas para Equikrom?
Peki 40 milyon $ bulmak için ne yapmak gerekiyor?
¿ Qué hay que hacer para conseguir $ 40 millones?
Oh, peki ne yapacaksın bunun için Elvis dostum?
¿ Oh, y qué vas a hacer al respecto, Elvis?
- Peki gece için ne giyeceğim ben?
- ¿ Pero qué vestirá Cenicienta esa noche?
Peki, ne kadar kolay olduğunu görmek için bir prova yapalım. Olur mu?
Entonces, vamos a ensayar una vez para ver lo fácil que es.
Peki, rehber onun için ne diyor?
¿ Y qué dice sobre él?
Peki ne için, biliyor musunuz?
¿ Y saben por qué?
Peki sana susman için ne verdiler?
¿ Cuánto le dieron para que callase?
Peki ya Tenzin haklıysa? Senin bilgeliğin bu hal için ne söyler?
¿ Pero qué hay allí en su sabiduría gran Lama, si Tenzin tiene razón?
Peki ya eve gidip herşeyi para için yaptığını söylersem, ne olur dallama?
¿ Qué tal si voy a casa y le digo que lo hiciste por dinero?
Peki, onun restoran fikri için ne düşünüyorsun?
¿ Y qué opinas de su idea del restaurante?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]