English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ T ] / Tadı güzel

Tadı güzel Çeviri İspanyolca

969 parallel translation
Suyun tadı güzel, değil mi?
El agua sabe bien, ¿ verdad?
Tadı güzel mi?
Está delicioso.
Tadı güzel, değil mi?
¿ Verdad que sabe bien?
Tadı güzel olacak.
Bueno, sabrá muy bien.
- Tadı güzel mi?
- ¿ Suficiente dulce?
Şekeri sadece tadı güzel olduğu için yersin bu da şekeri yemen için fazlasıyla yeterli bir nedendir.
Comes caramelos sólo por su buen sabor... y es una razón suficiente para comer caramelos.
- Tadı güzel.
- Saber bien.
Tecritten sonra bunun bile tadı güzel gelir.
Después del aislamiento, hasta esto te parecerá bueno.
Tadı güzel.
Sienta bien.
Ayrıca, güçlü ve tadı güzel.
Además, está muy bueno.
- Tadı güzel midir?
- ¿ Sabe bien?
- Bana göre hepsinin tadı güzel.
- Cualquier sabor es bueno para mí.
Tadı güzel olmalı çünkü yeni yaptım.
Debe estar bueno porque acabo de hacerlo.
Parası cebimden çıkınca ne kadar ucuz olursa olsun tadı güzel geliyor.
. Hasta el licor más barato sabe bueno si se lo paga uno mismo.
Bak şimdi tadı güzel gelmedi.
¡ Hasta el whisky se ha puesto malo.!
Tadı güzel değildir ama içini ısıtıp canlandırır.
No sabe bien, pero te calentará y te dará energía.
Oh... "Tadı güzel... tıpkı bir sigaranın olması gerektiği gibi!"
Yak dung. "Sabe bien, como debe saber un cigarrillo".
Tadı gerçekten güzel.
- Está realmente bueno.
Tadı gerçekten güzel.
Está muy bueno.
Şu güzel bifteğin tadına bir bak.
Prueba un trozo de filete.
Gel ve şu güzel aperatiflerin tadına bak.
Ven a tomarte unos canapés.
Her şeyin tadı daha güzel oluyor.
Así todo era mejor. ¿ Por qué?
Tadı çok güzel.
Muy sabrosa.
O halde, yavaş yavaş yiyerek, bu güzel yemeğin tadını çıkarabiliriz.
Vamos a relajarnos todos y disfrutar de una cena ociosa.
- Ağız tadıma uygun olanını buldum - güzel.
- Me gusta el sabor. - Bien.
Beyler, bu güzel anın tadını çıkarıyorum.
Señores, acabo de saborear un instante de rara calidad.
Güzel tadı var.
Está muy bueno.
Ona verme, tadı çok güzel.
No lo va a apreciar. Es muy caro.
Noel yaklaştı... ve biz burada, güzel Bastogne'da kış sporlarının tadını çıkarıyoruz.
Ahora es casi Navidad... y aquí estamos en la hermosa Bastogne disfrutando de los deportes invernales.
Güzel. Şimdi de gidip, doğanın tadını çıkarın.
disfrutad de la naturaleza.
HaNey'yle birlikte, bu güzel anların tadını çıkarıyoruz.
Harvey y yo disfrutamos mucho esos momentos.
Hem, tadı bile güzel değildir.
Además, ¿ siquiera sabe bien?
Orada kaplıcanın tadını çıkarıp, bir güzel dinlenirler.
Disfrutarán con los baños y el descanso.
Sake'nin tadı hiç bu kadar güzel gelmemişti.
¡ Es el sake de arroz mas dulce!
- Tadı da güzel, öyle derler.
- Y dicen que sabe igual.
- Güzel değildir tadı.
-... no era buena. - Joseph.
Dünyadaki en güzel şeylerden biri, zengin sınıfın, ayrıcalıklarının tadını çıkartmasıdır.
Es lindo ver cómo disfruta sus privilegios la clase privilegiada.
Gerçekten tadı çok güzel.
Sabe pero que muy bien.
- Teşekkür ederim. Oh, tadı güzel.
Qué bien sabes.
Eski güzel günlerin tadı!
¡ Ay! El perfume de los viejos tiempos.
Gerçekten de, memnun olduk. Fakat bu geceki bu güzel partinin tadını çıkaramayan dava arkadaşlarımız için biraz daha düşünceli olmamız gerekmiyor mu?
El reconocimiento está bien, mejor aún, pero debemos pensar más concretamente... en los compañeros que esta noche... no han tenido el placer de asistir a esta maravillosa fiesta.
- Tadın çok güzel.
- Sabes bien.
Tadı çok güzel.
Está bueno.
Kederinizin tadını bir güzel çıkaracaksınız.
Así, disfrutarás de tu amargura en la belleza.
Güzel yıldız muhteşem dişlerini göstererek pizzayı ısırıyor ve İtalya'ya özgü renkleri ve tadıyla ülkemizin yaşama tutkusunu sembolize eden yiyeceğin tadına bakıyor. Isır!
... parece encerrar la alegría de vivir de nuestro país.
Karnım doysun, aç kalmayayım hindinin güzel tadı ağzımda kalsın tıka basa doyayım istiyorum.
Quedar lleno sin hambre con el sabor del guajolote en la boca. Sin desear otro pedazo.
Artık benimle yeni ve güzel bir hayatın tadını çıkaracaksın kötülük ve nefretle dolu bir hayat.
Yo he sido más fuerte. Tendrás una nueva existencia, hecha del mal y del odio, a través de mí.
Dışarıda çok güzel bir gün var, şimdi dışarı çıkalım ve bu güzel günün tadını çıkaralım.
Es un hermoso día, así que salgan a disfrutar de este domingo.
Çabuk ve güzel öğren. Yoksa bunun tadına bakarsın.
Aprende bien y rápido, sino vas a sentir una mordida de esto.
Tadı çok güzel.
Está buenísimo.
Tadı da güzel. Bu ne?
Y sabe tan bien. ¿ Qué es?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]