English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Annesi öldü

Annesi öldü Çeviri Fransızca

260 parallel translation
Doğu'ya gitmek zorunda kaldım, tabii çok masraflı oldu. Annesi öldü.
Et j'ai dû m'absenter.
Annesi öldü.
Sa maman est morte.
Annesi öldü ve babası yakında yeniden evlenecek.
La mère est morte, le père s'est vite remarié.
Annesi öldü.
Sa mère est décédée.
Belki de üzgün olduğu için, sarhoş kardeşin arabayla ağacı devirince annesi öldü.
elle Ie serait si elle n'était pas triste. Sa mère est morte dans l'accident de voiture de votre frère.
- Annesi öldü mü? - Evet.
- La mère est morte?
Annesi öldü.
Sa mère est morte.
- Annesi öldü.
- Sa mère est morte.
- Onun annesi öldü.
- Sa mère est morte.
Çocuğun annesi öldü, ve onu görmesine asla izin verilmedi.
Sa mère est morte, et il n'a même pas le droit de la voir.
Ama... onun annesi öldü.
Mais... sa mère est morte.
Annesi öldü, babasını da 12 yıldır görmüyor.
Sa mère est morte. Il n'a pas vu son père depuis 12 ans.
İki yaşındayken annesi öldü.
Quand elle avait 2 ans, sa mère est morte.
İki gün önce annesi öldü.
Sa mère est morte il y a 2 jours.
Nina'yla Darnell'in annesi öldü.
La mère de Nina et Darnell est morte.
Annesi öldü, ama o yaşadı.
Elle est morte, mais il a survécu.
Diane Wittlesey'nin annesi öldü sen de onu teselli ettin... ve sanki sen ona hala âşıkmışsın gibi olayı büyüttüm.
La mère de Diane est morte, tu l'as réconfortée et j'en ai fait tout un plat, comme si tu l'aimais encore.
Babası savaşta, annesi ise geçen yıl öldü.
Son père tué à la guerre, sa mère morte l'an dernier.
Annesi hastalıktan yeni öldü.
Sa mère est morte.
Annesi aylar önce Paso'da öldü O da buraya babasını bulmaya gelmişti.
Sa mère est morte à Paso voilà deux mois et elle est venue ici chercher son père.
Bebek prematüre doğdu annesi de öldü.
De toute façon, ce bébé est un prématuré. Sans le sein de sa maman, elle ne vivra pas longtemps.
Çılgın budala bir kutsal şey için öldü olgun bir kadın... Evet, annesi.
quel fou mourir pour un médaillon...... pour une vieille femme...... oui, sa mère
İşportacı olan annesi kapımın önünde öldü.
Sa mère était une colporteuse qui est morte devant ma porte.
Annesi üç yıl önce öldü, ve babası genç bir dul ile evlenmeye karar verdi.
Sa mère est morte il y a trois ans... Son père s'est remarié - Avec une jeune veuve.
Annesi Jane bebekken öldü.
Sa mère est morte quand Jane n'était encore qu'un bébé.
Hayır, Alfa'nın annesi doğumdan kısa süre sonra öldü.
Non, la mère d'alpha est morte peu après sa naissance Nous ne savons pas pourquoi.
Onun annesi de senin çocuğun gibi öldü. Aynı anda.
La mère est morte, comme votre enfant, au même moment.
Annesi onun doğumunda öldü.
Sa mère est morte à sa naissance.
Annesi yeni öldü.
Sa mère vient de mourir.
Annesi onu doğururken öldü.
Sa mère est morte à sa naissance.
Annesi bir yıl önce öldü.
Elle est morte il y a un an.
Annesi doğum sırasında öldü.
Sa mère est morte en accouchant.
Annesi ve babası 1 yıl önce uçak kazasında vefat etti, sonra da yetmezmiş gibi geçen gece patronu, arabası kontrolden çıkınca öldü.
- Son père et sa mère ont été tués en avion il y a un an, et la nuit dernière, son patron s'est tué en perdant le contrôle de sa voiture.
Annesi, Maria Vishnyakova Ekim 1979'da öldü.
La mère d'Andreï Tarkovski, Maria Vichniakova, mourut en octobre 1979.
Annesi hayat kadını ve uyuşturucu bağımlısıydı. O, 13 yaşındayken öldü.
Premièrement, sa mère était une prostituée et une droguée qui est morte quand il avait 13 ans.
Karımın annesi... Geçen kış karda öldü.
La mère de ma femme... est morte dans la neige, l'hiver dernier.
"Geçen kış Chomino'nun karısının annesi..... karda öldü."
"L'hiver dernier, la mère de la femme de Chomina... " est morte dans la neige. "
Her neyse. Kızın ebeveynleri özelliklede annesi alev alan arabanın içinde kalıp öldü.
Quoi qu'il en soit, ses parents, surtout sa mère, sont morts dans un accident de voiture.
- Annesi öldü.
Sa mère est morte.
KİŞİSEL GEÇMİŞ Annesi aşırı doz uyuşturucudan öldü
HISTORIQUE : MERE MORTE PAR OVERDOSE
Annesi doğumda öldü.
La mère est morte lors de l'accouchement.
Bak. Rajiv'in annesi 3 yıl önce öldü.
Écoute, camarade, la mère de Rajiv est morte il y a trois ans.
Norman Bates'in annesi 10 yıl önce öldü ve yeşil çayır mezarlığına gömüldü.
La mère de Bates est morte et enterrée depuis dix ans.
- Rüzgar da öldü. Kutsal Hera, aziz annesi...
- Et il n'y a plus de vent!
Annesi dün gece öldü, Bay Gerrity.
Hélas, elle est décédée la nuit dernière.
Altı yaşındayken annesi öldü.
A 6 ans, sa mère est morte.
Annesi dün öldü.
La mère est morte hier.
Annesi daha yeni öldü.
Sa mère venait de mourir.
Trent'in annesi o iki yaşındayken AİDS'ten öldü. HIV pozitif çıktı.
La mère de Trent est morte du SIDA.
Annesi o üç yaşındayken öldü.
Sa mère est morte.
Annesi öldü.
- Sa mère est morte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]