English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Arabam yok

Arabam yok Çeviri Fransızca

323 parallel translation
Arabam yok.
Je n'ai pas de voiture.
Asistanımla buluşmalıyım ve arabam yok.
Je dois aller retrouver mon assistant, et je suis sans voiture.
- Arabam yok ama.
- Mais je n'ai pas de voiture.
- Bugün olandan sonra değil, arabam yok.
- Pas après aujourd'hui, non.
- Benim arabam yok, emmi. Arabamı ve atımı sattılar.
- Mon chariot est vendu.
- Arabam yok.
- Je n'ai pas de taxi.
Benim arabam yok.
Je n'ai pas de voiture.
Ve hala kendi arabam yok.
Et je suis toujours pas patron.
Henüz arabam yok.
Je n'ai pas de bagnole.
Benim arabam yok.
Je n'ai pas de calèche.
Beni bıraksana, arabam yok.
Tu m'emmènes, j'ai pas de bagnole.
- Jake, arabam yok.
- Jake, j'ai pas de voiture.
Hayır, arabam yok.
- Je n'ai pas de voiture. - Pas de voiture?
- Arabam yok!
- Je n'en ai pas!
- Arabam yok ki.
- Je n'en ai pas.
hiç arkadaşım yok... param yok... arabam yok... ehliyetim yok.
Je n'ai pas d'ami... pas d'argent... pas de voiture... pas de permis.
Arabam yok.
J'ai pas de voiture.
Evet bir arabam yok!
Je n'ai pas de voiture, et alors.
Senin için arabam yok.
Je n'ai pas de voiture pour vous.
Bizim de arabamız yok. Haydi durma!
On n'a pas de voiture non plus.
Arabam bile yok.
Je n'ai même pas ma voiture.
Ama bizim atımız, onu ezip geçecek arabamız yok muydu?
- Il a perdu beaucoup de sang. - Il est fou. N'avions-nous ni chevaux ni chars pour le renverser?
Arabam seni geri götürebilir. Yapacak işi yok.
Mon chauffeur peut vous reconduire.
Güzelim arabamı yok etmeniz yetmez.
Ce n'est pas assez d'avoir détruit ma belle voiture.
Zamanımız yok. Dışarıda arabamız bekliyor.
On n'a pas le temps, une voiture nous attend.
Arabamı sürmekten daha çok sevdiğim bir şey yok.
Moi? Je suis bien qu'en voiture.
- Öyle arabamız yok.
- On n'en a pas.
- İhtiyacım yok. Arabam var.
- J'ai mon chariot.
Zaten iki randevum var ve arabam yok. Hayır, mümkün değil.
C'est impossible.
Arabamız yok ama Paris'te şoförlüsü var.
Ma bagnole est partie au ravin. J'en ai une à Paris.
Hayır, hayır, gerek yok. Arabam dışarıda.
Ce n'est pas la peine, je suis garée juste devant.
Amerika'da bir arabam yok, sadece buradaki Mercedes var.
Je n'ai que la Mercedes ici.
Tom, bu bizim değil. Bizim arabamız yok.
Tom, ce n'est pas la nôtre.
Arabam yok.
Pas de voiture.
Benim arabamın ruhsatı bile yok.
Ma voiture n'est pas immatriculée.
Charles'im bana arabaların nasıl çalıştığından biraz bahsetti benim arabam hakkında bir şey demene ihtiyacım yok.
Mon Charles m'a bien expliqué comment elles marchaient... et je n'ai pas besoin qu'on me parle de ma propre voiture.
Artık bir arabam bile yok.
Je n'ai même pas de voiture!
Arabam da yok, param da, ve şimdi, şakağımda, bu sersem herifin Uzi'si var.
Je n'ai ni bagnole, ni pognon... Et je termine avec le canon de ce fumier pointé sur la tempe! Merci, Jack!
Neden bizim arabamız yok?
Pourquoi on n'a pas de bagnole?
Hem sana verecek arabam da yok
En plus, je n'ai pas de voiture à te donner.
- Evet, ama arabam yok.
Oui, mais je suis sans voiture.
- Ne iyi hayatı? Bir arabamız bile yok!
On n'a pas de bagnole!
Gidemeyiz ki zaten. Arabamız yok.
Mais on a pas de voiture
Bir arabam bile yok.
Je n'ai jamais eu de voiture.
Altı gündür arabamızı inceliyorsunuz madem ve daha hala nesi olduğu radyatörün neden su kaçırmaya devam ettiği hakkında hiçbir fikriniz yok mu?
"Vous avez étudié notre voiture pendant déjà six jours... " et vous n'avez encore aucune idée... " de ce qui ne fonctionne pas,...
Arabamı saklamaya gerek yok!
- Pas la peine! Il sait déjà.
Onun, arabamın yok olmasıyla hiç bir ilişkisi yok ya da evimin bomboş olmasıyla ya da polisin beni kovalamasıyla ve birinin beni öldürmek istemesiyle.
- Mon père n'a pas volé ma voiture! Il n'a pas vendu ma maison, appelé la police ou voulu me tuer!
Bir arabam bile yok.
J'ai pas de voiture!
Daha önce de söylediğim gibi bayan, kayıp arabamız yok.
Je vous l'ai dit : aucun véhicule n'a disparu.
Yarın arabamı alacağım, senin zahmet etmene gerek yok yani.
Demain, je ferai sans vous.
Saat 3'de evde olmam lazım, arabam çekildi ve metroya gidecek vaktim yok.
Je dois être chez moi à 3 h, ma voiture a été saisie et avec le métro, ça sera trop long.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]