English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bana gelin

Bana gelin Çeviri Fransızca

284 parallel translation
- İzine çıktığında bana gelin.
Amène-la-moi la prochaine fois!
Bir sorunuz olduğunda, sadece bana gelin.
Adressez-vous toujours à moi.
Onun yerine bana gelin.
Adressez-vous plutôt... à moi.
- Müfettiş herhangi bir şey bulursanız bana gelin ve kimseye güvenmeyin demişti.
L'inspecteur nous a dit de ne faire confiance à personne.
Hepiniz bana gelin...
"Venez à moi, vous tous..."
Dışarı çıkın ve kendinize birini bulun ve akşam bana gelin. Oturup birbirimizi ısırırız.
Trouver votre gars, ensuite venez chez moi, et nous mangerons ensemble
Gece ikide bana gelin.
Venez me voir à 2 heures.
Hastaysanız, bana gelin ki, ellerimi size süreyim, ellerim sizleri iyileştirir.
Malades, venez à moi, j'imposerai mes mains sur vous, mes mains vous guériront.
Beni kırmayın, yarın bana gelin.
Faites-moi plaisir, venez chez moi demain.
Bana gelin, size huzur veririm. Boyunduruğuma girin ve benden öğrenin. Ben yumuşak huylu ve alçakgönüllüyüm.
Chargez-vous de mon joug car je suis humble de cœur et vous soulagerez vos âmes.
Sorunuz varsa bana gelin. Ben Carr ; meydancı.
Vous pouvez me poser des questions.
Bana gelin, küçük tatlılarım, farecikler.
Attendez! Allons, mes chers petits, mes petites souris!
Bana gelin.
Approchez!
Eğer şikâyetiniz olursa bana gelin. Dışarıdaki birilerinin size yardım edebileceğini sanmayın.
si vous avez à vous plaindre, venez me voir!
Ve İsa dedi ki "Zayıf ve ağır yükü olanlar bana gelin." Tanrım, aramızda hakikat var mı?
Si tu fais ce que je te dis, tu peux être un Empereur.
Bana gelin, konuşalım bunu. Tamam mı?
Venez prendre le café chez moi, on en parlera.
Bir şikayetiniz olursa bana gelin, sizi kapı dışarı edeyim.
Pour les réclamations, venez et vous aurez mon pied au cul!
Sorun olursa yine bana gelin.
Et si vous avez un problème, revenez me voir.
"Sorun olursa yine bana gelin."
Et si vous avez un problème, revenez me voir.
Başka birşey görür veya işitirseniz, bana gelin.
Si vous avez du nouveau, venez me parler.
Konuşmadan önce biraz düşünsenize! Peki, o zaman bana gelin.
- Réfléchissez avant de parler.
Bir şeye ihtiyacınız olursa bana gelin.
Si tu as besoin de quelque chose, viens me voir.
Bana gelin.
Viens chez moi.
Eğer içinizden biri haksızlıktan şüphelenirse bana gelin. Ben hemen son kararı veririm.
Si l'une d'entre vous suspecte que l'autre triche, venez me voir et je trancherai immédiatement.
Gelin lütfen. Bay Jones için bana çok yardımınız dokunabilir.
Vous pourriez m'être d'un grand secours avec Mr Jones.
Bana bir şişe brandy getirin. Olur efendim, böyle gelin.
Apportez-moi une bouteille de Brandy.
Vernon, bana ne göstermek istiyorsun, damat ve gelin arasında geçen bir parodi mi?
Alors, Vernon, que voulez-vous me montrer, un nouveau sketch?
Birgün gelin de, bana hayatınızı anlatın.
Revenez un jour me conter votre histoire.
Bana gelin.
- Où aller?
Gelin buraya... Anlatın bana.
Racontez-moi tout.
Katsumi-san bana Kelley'le evlenip gelin olduğu gün onu nasıl nazikçe öptüğünüzü,.. ... benim küçük arkadaşımı nasıl nazikçe öptüğünüzü anlattı.
Quand Katsumi m'a dit que vous l'aviez embrassée le jour de son mariage, et que vous l'aviez fait avec beaucoup de tendresse,
Galli askerler! Bana doğru yaklaşın! Buraya gelin!
Les Welsh Guards, avec moi, par ici!
Şimdi bana doğru yürüyün, öne gelin.
Toi, avance. Les mains en vue.
O zaman gelin ve bana meydan okuyun.
Venez donc! Défiez-moi!
Bana biraz şu elle yaptığınız inanılmaz büyülerden bahsedin haklarında fevkalade hikayeler duydum ama gelin görün ki hiç şahit olmadım.
Mais parlez-moi de vos miraculeuses manipulations. On m'en a fait des récits extraordinaires, mais je n'en ai jamais été témoin.
Gelin ve bana uçmayı öğretin.
Venez. Apprenez-moi à voler.
İnanın bana, o idi, gözleri böyle... Gelin, görün!
- Il est comme ça, il est horrible, regardez, venez voir, venez voir!
Beni evlenmeye zorla ikna ettiler ve bana korkunç suratlı bir gelin getirdiler.
Ils ont voulu me marier, mais la fiancée qu'ils m'ont amenée est trop laide.
Şu andan itibaren, canınızı sıkan bir şey varsa gelin bana anlatın.
Si ca ne va pas, vous viendrez me le dire.
Hadi gelin. Ver şunu bana. Hadi bakalım.
Allez!
Bu gelin, geçen gece bana Orly'de ateş etmişti..
La petite mariée m'a tiré dessus hier, à Orly.
- Bir gün bana çaya gelin.
Venez prendre le thé.
Şimdi bana gelin!
Venez à moi
- Gelin. Bana maceralarınızı anlatın.
- Allons... vous devez me raconter vos aventures.
Buraya gelin ikizler, oradan inin de bana sarılın.
Viens là, jumelle, viens m'embrasser.
Gelin, bunu bana dışarıda anlatırsınız.
- On va dehors.
Gelin bana katılın.
Venez donc ici.
Herhangi bir probleminiz olursa bana gelin.
Je vous offrirais volontiers un café...
Bu durumda, karşı koymadan bana eşlik edeceksiniz. Gelin...
Vous allez m'accompagner sans résistance.
Buraya gelin, bana bir şans verin.
Je vais vous éblouir.
Dosyalarınızı kontrol edin ve kısa sürede bana öneriyle gelin.
Examinez vos dossiers. Présentez-moi vos suggestions.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]