Ben gerçekten Çeviri Fransızca
5,296 parallel translation
Söylediğim gibi, ben gerçekten iyiyim.
Mais comme je l'ai dit, je vais bien.
Ben... Ben gerçekten seninle olmak istiyorum.
Je... et j'ai vraiment envie d'être avec toi.
- Ben gerçekten yazıyorum ama.
Oh, j'écris vraiment.
Ben gerçekten...
Je...
Ben gerçekten... Burada olduğunuz için hepinize teşekkür ederim.
J'aimerais juste... vous remercier pour être venu.
- Ben gerçekten. Ben...
- Je suis vraiment, je ne peux...
Ben gerçekten sen dedin diye öyle yaptım.
J'étais en train de suivre tes ordres.
Biliyor musunuz ben gerçekten Öğrenci Birliği başkanıyım. Bir de kürek takımının kaptanı.
Il pense que je suis président de l'union des étudiants et capitaine de l'équipe d'aviron.
Hani, "Benim bu dünyadaki yerim neresi?", "Ben gerçekten biri miyim?"
Quelle est ma place en ce monde? Suis-je une personne à part entière?
Ben gerçekten bunun için kayıt olmadım.
Ce n'est pas vraiment ce pour quoi je suis venu.
Ben gerçekten üzgünüm...
Pardon...
Ben gerçekten onun o kadın olduğunu düşündüm.
Je pensais vraiment que c'était la bonne.
Ben gerçekten... Sikeyim!
Je suis vraiment...
Ben gerçekten de satın alınmış yardımdım.
Je n'étais vraiment engagé que pour aider.
Ya ben gerçekten de deliysem?
Et si je suis vraiment folle?
Ben gerçekten de o kapıdan yeni çıktım ve diğerinden girdim.
Je viens juste de sortir par cette porte et je viens de rentrer par celle-là.
Ben gerçekten minnettarım.
Je suis très reconnaissante.
Ben sadece gerçekten gideceğine inanamıyorum.
J'arrive pas à croire que tu vas partir.
Gerçekten kötü bir hediyenin cezasını ben mi çekerim?
Vais-je vraiment prendre un blâme pour un mauvais cadeau?
Ben iyiyim, gerçekten.
Je vais bien, sincèrement.
Gerçekten, ben görmedim bir çağda bir gümüş parçası.
Pour dire vrai, je n'ai pas vu une pièce en argent depuis des lustres.
Evet, sanırım, ben, um, beklenmeyen bir sürprizdim, ama aynı zamanda tekmeliyordum, gerçekten benle tanışmak istedi.
Ouais, je suppose que j'étais, euh, un peu une surprise malvenue, mais à partir du moment où je bougeais, elle voulais vraiment me voir.
Bakın, iyi insanlara benziyorsunuz, gerçekten öylesiniz ve sen gerçekten çok çekicisin ama maalesef beni başka biriyle karıştırıyorsunuz. O yüzden ben artık kaçayım.
Vous avez l'air de gens biens, vraiment vous êtes beaux, mais, je pense que vous me confondez avec quelqu'un d'autre, je vais...
Ben orada gerçekten havada döndürülüp yere çarpıldım ve biz bunun nasıl olduğunu bile bilmiyoruz.
J'ai été soulevé et balancé! Et on n'a pas la moindre explication de comment c'est possible!
Ben sadece seni gördüğüme ve her zamanki gibi gerçekten müthiş göründüğünü söylemek istedim.
Je voulais juste te dire que c'est toujours un plaisir de te voir. Et tu es vraiment magnifique.
Ben de gerçekten yakın olmanızı istiyorum. Daha yakın yani.
Et j'aimerais vraiment que vous soyez proches tous les deux... plus proches, en tout cas.
Gerçekten, ne istiyorsan buraya yaz ben de sana söyleyeyim. Bir daha sizi görmeyeceğim konusunda söz verdiğin müddetçe.
Vraiment, écris-le et je te le dirai... si tu me promets que je n'aurai plus jamais à te revoir.
O ana kadar ben bile senin gerçekten yoldan çıktığını düşündüm.
Jusqu'à ce moment, j'ai vraiment cru que vous aviez perdu les pédales.
Sen ona bira ısmarlarken ben de dairesine gireceğim ve kadını gerçekten öldürmüş mü öğreneceğim.
Pendant que tu lui paies une bière, je vais entrer dans son appart et vérifier si ton père l'a vraiment tuée.
Ve ben sana gerçekten bir erkek gibi hissettirdiğimde... Şarabımdan bir yudum alırken, gergin bir bakış atacağım.
Et quand je vous aurai vraiment fait vous sentir comme un homme... prendre une gorgée de vin, mal à l'aise.
Yani, ben o kadar yaklaşamadım ama, ne kadar uzakta da olsam gerçekten büyük bir yaraydı.
Enfin, je pouvais pas m'approcher trop prêt. mais aussi loin où j'était, je pouvais voir que c'était une grosse blessure à la tête.
Gerçekten de, planın dayanak noktasında birçok şey belirsizken bunca hayatı tehlikeye atmaktan ben de hoşnut değilim.
C'est vrai que la partie essentielle reste incertaine, alors envoyer beaucoup de soldats à la mort ne me laisse pas insensible, mais je comprends aussi l'idée du commandant Pixis.
Bu büyük cinayet davası zaferini kutlamak istediğin kişi gerçekten ben miyim?
Suis-je vraiment la personne avec qui tu veux fêter cette grande victoire d'un procès pour meurtre?
- Beklediğimiz için çok mutluyum. - Ben de! - Gerçekten çok özelsin, Phil.
- Je suis ravie qu'on ait attendu.
Gerçekten seninle yolculuğa çıkmak istediğimi mi sanıyorsun? Amerikanın en sıkıcı en ben merkezci vampiri, sen ile birlikte?
Tu crois vraiment que j'ai envie de me promener avec toi, le vampire le plus chiant et le plus moralisateur de l'Amérique.
- Evet, Ben stüdyoda sahip olduğumuz şeyin... gerçekten... gerçekten harika olduğunu hissediyorum.
C'est gentil. Le résultat du studio était très bon.
Ben... Benim gerçekten fazla zamanım yok.
J'ai pas vraiment le temps.
Ben iyiyim. Gerçekten...
Vraiment.
Herneyse, Paul ve ben birlikte test sürüşü yapmıştık, ve o bana gerçekten bir arabanın neler yapabileceğini göstermişti.
Paul et moi avons essayé de la conduire ensemble, et il m'a montré ce que cette voiture pouvait faire.
O zaman bunun gerçekten büyü olduğuna inanırım. Sonuçta ben bir periyim.
Ce serait vraiment de la magie.
Çünkü ben... gerçekten sinirleniyorum.
Je suis furax.
Tatlım, ben... Ben... Bunlar hakkında konuşmamızı gerçekten istiyorum.
Chérie, je veux vraiment qu'on puisse parler de tout ça.
Ama gerçekten iyiyim ben.
Ça me briserait le cœur.
Gerçekten, sen, bunun gibi... Ben de geçtim.
Vraiment, tu vas rire, mais il se trouve que... moi aussi.
Bazen de çok stresli. Ama ben çocukları gerçekten çok seviyorum.
C'est même parfois très stressant aussi.
Ben, göz bağı gerçekten gerekli miydi?
Ben, le bandeau est-il vraiment nécessaire?
Şey, ben işimi kaybettim ve gerçekten korkuyorum.
Le truc c'est que, j'ai... perdu mon emploi et j'ai vraiment peur.
Ben bir parça yedim, gerçekten.
vraiment.
Dinle, bu tür şeylerde gerçekten iyi sayılmam, ama ben sana...
Écoutez. Pas super bonne à ces trucs-là, mais j'aimerais...
Gerçekten mi? Ben...
Vraiment?
Ben de. Onu gerçekten sevmiştim.
Moi non plus.
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçekten öyle mi 37
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçekten öyle mi 37
gerçekten çok komik 20
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten bilmiyorum 225
gerçekten çok iyi 60
gerçekten çok hoş 30
gerçekten güzel 104
gerçekten harika 141
gerçekten çok özür dilerim 17
gerçekten iyisin 22
gerçekten çok naziksin 16
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten bilmiyorum 225
gerçekten çok iyi 60
gerçekten çok hoş 30
gerçekten güzel 104
gerçekten harika 141
gerçekten çok özür dilerim 17
gerçekten iyisin 22
gerçekten çok naziksin 16