Biri öldü Çeviri Fransızca
645 parallel translation
Biri öldü.
L'un est mort.
3 küçük adam. Biri öldü ikisi kaldı.
Trois gogos, avec un en moins il en reste deux.
Biri öldü de benim haberim mi yok?
Quelqu'un est mort subitement et je ne le sais pas... encore?
Hayır, biri öldü.
Non. L'un d'eux est mort.
Biri öldü, biri doğdu.
Un meurt, un autre naît.
Altı kişi zehirlendi... sadece biri öldü.
Six personnes sont empoisonnées, une seule est morte.
Dün gece düvelerden biri öldü.
Une génisse est morte cette nuit.
- Biri öldü - bu normaldir.
- un homme est mort - c'est la procédure.
Biri öldü, öteki benim ve üçüncüsü Cole Thornton.
L'un est mort. Le second, c'est moi. Le troisième, Thornton.
Sadece biri öldü, Doktor.
Ca ne fait qu'un, docteur.
Biri öldü.
Quelqu'un est mort.
Adamlarιmdan biri öldü.
Un de mes hommes est mort.
Biri öldü... ve tel kesiciler iyi kesmiyor.
Un mort. Et des cisailles qui ne coupent rien.
Bu sabah stajyerlerimden biri öldü.
L'un de mes internes est mort ce matin.
Biri öldü, diğeri temsilci oldu.
Un mort et un délégué.
Biri öldü.
- Il y a eu un meurtre dans la salle!
- Cemaatimden biri öldü.
- L'un de mes paroissiens va mourir.
- Ne için? - Ailede biri öldü de.
- Ce n'est pas trop demander, si?
Sekiz ceset, ölü bir muhbir, en iyi adamlarımdan biri öldü, Tanrı aşkına.
Neuf morts, dont un indic! L'un de mes meilleurs hommes blessé.
Onun taburundan biri öldü. Bir kedi cesedin üzerinden atladı ve ceset doğruldu. - Kimse cesedi görmüyor muydu?
Une fois, un chat a sauté par-dessus le cadavre d'un soldat de son unité.
Tavsanlarïnïzdan biri mi öldü?
L'un de vos lapins est malade?
Belli ki Watson, onlardan biri, tören sözlerinin anlamını mirasçısına aktarmasından önce öldü.
Quelqu'un est mort avant d'expliquer le rituel à son héritier.
Bu kadar çiçek de nesi? Biri mi öldü?
- Qu'est-ce que c'est que toutes ces fleurs?
- Biri mi öldü bayım?
Quelqu'un est mort, monsieur?
İyi biri değildi, öldü, bence uygun.
Il méritait la mort de toute façon.
Bir zamanlar kadın olan biri, ama canına rahmet, öldü.
Ce qui fut une femme :
Beyler 3 adam hapiste, biri kendi elleriyle 3 kişi öldü. Biri de kaçak... Ve ağır yaralı olduğunu düşünmek için nedenlerimiz var.
Trois hommes sont en prison, trois hommes sont morts.
Bu yaratık yeni bir dünyadan çalışma arkadaşlarımızdan ikisi öldü, biri yaralı.
Deux de nos collègues sont morts, un troisième est blessé.
Biri mi öldü?
Quelqu'un est mort?
Biri hayatta, öbürü öldü.
L'un est vivant, l'autre mort.
Herhangi biri gibi, tozlu bir fırtınada öldü.
Il est mort dans une bourrasque de poussière, mort comme n'importe qui.
Geçen ay senin gibi biri gelmişti, ertesi gün öldü.
Y a un mois, un type comme toi était ici... il en est mort. Vas-y!
Aslında, seanslardan biri sırasında öldü.
La vérité, c'est qu'elle est morte au cours d'une de ses séances.
- Biri öldü. - Diğeri İğneler...
- L'autre a été emmené au cra...
Başka biri de Surrey'de öldü bile.
Il y a un autre mort dans le Surrey, et peut-être aussi dans tous les autres comtés de Londres.
- Peki adamlarımdan biri neden öldü?
- Pourquoi tuer un de mes hommes?
Sonra onlardan biri bana dokunmaya başladı ve bir silah sesi duydum ve Paul öldü.
Et puis l'un d'entre eux... a posé la main sur moi... il y a eu un coup de feu... et Paul était mort.
Conchis adında biri vardı, evet. Ama yıllar önce öldü.
Oui, il y a eu un homme du nom de Conchis, mais mort depuis des années.
Onlardan biri şu anda öldü...
La première est probablement morte.
Kölelerinden biri öldü ve içkinin yarısı zavallı oğlanın kemiklerine dökülmesi gerekiyordu.
Il a versé du vin sur ses os.
Altısı intihar etti, dördü düelloda öldü, biri de Viyana Operası balkonundan düştü.
Six se sont suicidés, quatre sont morts lors de duels, et un autre est tombé du balcon de l'opéra de Vienne.
Sadece biri hayatta kaldı. Sonradan o da öldü.
Une seule survécut... pour mourir plus tard.
Herkes öldü. Teşkilat dışından herhangi biri olayı fark etti mi?
Quelqu'un d'autre a-t-il découvert l'incident?
Gaetulicus'u konuşturması için Cassius'a "işkence yap" emrini verdim ağzından laf alamadık, adam işkencede öldü muhafızlardan biri bana, Cassius'un ağladığını söyledi.
Tu as été surpris par le mot de passe que j'ai donné à Cassius?
Plan başarısız oldu çünkü adamlarımdan biri küçük kızı kurtarırken öldü.
Je croyais qu'il avait échoué quand un de mes hommes est mort pour sauver cette petite fille.
Misafirlerden biri yeni öldü de.
- Un des clients est mort.
Biri mi öldü?
Quelqu'un est mort? - Le violoniste.
Sonra biri daha öldü ve polis kızı arıyor.
quelqu'un d'autre est mort aussi, et la police la recherche.
Biri mi öldü ki?
- Tu es en deuil?
- Biri mi öldü? - Evet.
Quelqu'un est mort?
Şartlar o kadar iyiydi ki altı ay içinde yaşlılar ve çocuklar dâhil, sadece dörtte biri öldü.
et je lui ai appris la nouvelle.
öldür 344
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25