Buna gerek yoktu Çeviri Fransızca
254 parallel translation
Buna gerek yoktu. Zaten konuşmayacaktım ki.
J'avais pas besoin de ça pour ne rien dire.
Buna gerek yoktu.
Il n'en a pas eu besoin.
- Buna gerek yoktu.
Il ne fallait pas.
- Buna gerek yoktu.
C'est inutile.
Buna gerek yoktu.
C'était pas à faire.
Buna gerek yoktu.
Fallait pas.
- Buna gerek yoktu.
T'as pas besoin de cogner!
- Neden böyle diyorsun? Buna gerek yoktu.
- Ce n'est pas très gentil de dire ça.
Kapıyı kilitlediğim için de özür dilerim. Buna gerek yoktu.
Et je veux m'excuser d'avoir fermé la porte.
- Hayır. - Hiç değilse ben, Şerif Yardımcısı'na kendimi sunmadım. Buna gerek yoktu ki.
Si ça avait été moi, j'aurais pas agité mes fesses sous le nez du garde!
- Buna gerek yoktu.
- Tu n'as pas besoin.
Ama buna gerek yoktu.
Mais vous étiez déjà mal foutu.
Buna gerek yoktu.
Ce n'était pas nécessaire.
Buna gerek yoktu!
Mais non!
Üstad Zhao, Saygınlık kazanmak için, buna gerek yoktu.
Chevalier Zhao, je le tenais.
Bayan Brown, buna gerek yoktu.
M. Brown, vous n'êtes pas obligé de faire ça.
Buna gerek yoktu.
C'est inutile.
Buna gerek yoktu.
Vous n'aviez aucune raison de tirer.
- Buna gerek yoktu.
- T'aurais pas dû.
O zamanlar buna gerek yoktu.
Vous n'étiez pas un "monsieur", alors.
Parayı aldıysan buna gerek yoktu. Meşguldüm. Benim bir hayatım var.
tu n'aurais pas eu à te cacher!
Buna gerek yoktu.
C'était pas nécessaire.
O adi bir sarhoş, buna gerek yoktu.
Un soûlard, c'était inutile.
Gerçekten buna gerek yoktu beyler. Gerçekten. Bana... çiçek falan getirseniz olurdu.
Vous auriez pu m'apporter des fleurs, par exemple.
Ben teklif ettim ama, buna gerek yoktu.
J'espérais que tu te rendrais compte que c'est superflu.
Buna hiç gerek yoktu.
C'était inutile.
- Buna hiç gerek yoktu. - Evet.
- Cela me semble tellement inutile.
Buna bana hatırlatmana hiç gerek yoktu Ernest.
Bien sûr. C'était...
Buna hiç gerek yoktu.
C'était pas nécessaire.
- Buna hiç gerek yoktu.
Je n'aurais pas dû.
Meksikalıyı aldattı, fakat hiç de gerek yoktu buna.
Il a piégé le Mexicain, alors que c'était inutile.
Buna hiç gerek yoktu. Kocam kütük gibi uyur.
Comme si quelque chose pouvait le réveiller!
Buna gerçekten gerek yoktu.
Vous n'auriez pas dû.
Hiç gerek yoktu, buna hiç gerek yoktu!
Tu n'avais pas besoin de faire ça!
Hiç gerek yoktu buna
Oh, vous n'avez pas raison.
Bayan, buna hiç gerek yoktu bu davranışınızla, beni çok mahcup ettiniz.
Demoiselle, on se connaît à peine. Vous êtes tellement serviable. Je suis gêné.
İki hafta önce, özgürlüğe gerek yoktu.. ama şimdi buna çok ihtiyacın olmalı.
II y a encore deux semaines vous n'aviez pas besoin de Ia liberté, tandis que, maintenant, elle vous est indispensable.
Gerek yoktu buna.
C'était pas nécessaire.
Buna hiç gerek yoktu
Pourquoi avoir fait cela?
Buna hiç gerek yoktu, ahbap.
C'est pas la peine, compris?
- Buna hiç gerek yoktu işte! - Uzatmayalım artık!
Salut, poulet!
Buna hiç gerek yoktu.
Il ne fallait pas!
- Buna hiç gerek yoktu.
- Il ne fallait pas.
Buna gerek yoktu.
Pas la peine.
Buna hiç gerek yoktu!
C'était purement gratuit!
Paddy, buna hiç gerek yoktu.
Paddy, c'était inutile,
Buna hiç gerek yoktu.
- Il ne fallait pas, Mme Remington.
Ama buna hiç gerek yoktu.
Tu n'aurais pas dû...
- Buna gerek yoktu.
Nous n'avons pas eu besoin de le faire,
Buna kesinlikle gerek yoktu.
Ce n'était pas nécessaire.
Senin ismini söylemedi ama buna gerek de yoktu.
Elle ne vous a pas nommé mais c'était implicite.
buna gerek yok 406
buna gerek kalmayacak 34
buna gerek olmayacak 24
gerek yoktu 39
yoktur 42
yoktu 131
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna gerek kalmayacak 34
buna gerek olmayacak 24
gerek yoktu 39
yoktur 42
yoktu 131
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna bayılıyorum 48
buna ne demeli 38
buna ihtiyacım yok 72
buna ihtiyacın yok 25
buna göre 57
buna inanmıyorum 513
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna bayılıyorum 48
buna ne demeli 38
buna ihtiyacım yok 72
buna ihtiyacın yok 25
buna göre 57
buna inanmıyorum 513