Buna gerek yok Çeviri Fransızca

Buna gerek yok.

Vous n'avez pas à le faire.

Buna gerek yok. Fedaiyi bulduk.

Je ne pense pas qu'on en aura besoin, Doc.

Buna gerek yok.

Ce n'est pas la peine de faire ça.

- Hayır, buna gerek yok.

- Non, ce n'est pas la peine.

Buna gerek yok.

Ce n'est pas nécessaire.

Buna gerek yok.

Tu n'as pas besoin de faire ça.

- Buna gerek yok.

Ça va, je maîtrise.

- Hayır, buna gerek yok.

- Non, ça ne sera pas nécessaire.

- Hayır. Lütfen buna gerek yok.

- Oh, non, c'est pas nécessaire.

Hayır, buna gerek yok.

Non. Pas besoin.

Belli ki seni öyle korkuttum ki bir adama kitap tavsiye ettiğinde bile bana söylemen gerektiğini düşündün. Ama buna gerek yok, tamam mı?

J'ai exagéré et je t'ai de toute évidence fait tellement paniquer que je t'ai amenée à penser que tu dois me dire quand tu recommandes un livre à un type, et tu n'as pas à le faire, okay?

Buna gerek yok Chuck.

Ce ne sera pas nécessaire, Chuck.

Buna gerek yok.

Ce ne sera pas nécessaire.

Buna gerek yok, çünkü zaten ne söyleyeceğimi biliyorsun.

- Je n'ai rien à dire, parce que tu sais déjà ce que je vais dire.

"Buna gerek yok, sana güveniyoruz" demenizi isterdim.

J'aimerais entendre : "On n'en a pas besoin. On vous fait confiance."

Buna gerek yok.

Pas la peine.

Buna gerek yok.

! Elle n'a pas besoin de le faire.

Hayır buna gerek yok. Sana masaj da yapacağım.

Laisse tomber, ce n'est pas la peine.

Buna gerek yok.

Oh... ouais. Je veux dire, ça ne doit pas... bien sûr.

Buna gerek yok.

Ce n'est pas la peine.

Artık buna gerek yok.

Il n'est plus question de ça, désormais.

Tamam mi? Buna gerek yok.

Pense simplement que c'est une histoire et écoute la.

Tatlım, buna gerek yok...

- Chérie, j'ai pas besoin...

Buna gerek yok Matt.

Pas besoin d'en arriver là, Matt.

- Çünkü beni buraya sen getirdin. - Rob dayı, buna gerek yok...

- Uncle Rob, nous n'avons pas besoin de...

Buna gerek yok..

Vous n'en n'avez pas besoin.

- Buna gerek yok.

- Cela ne sera pas nécessaire.

Buna gerek yok.

C'est un jeu d'enfant!

Hayır, buna gerek yok.

Non, c'est pas nécessaire.

Hayır, buna gerek yok. Sadece ona işi ertelediğimizi söyle.

Non, dites-lui de remettre ça à plus tard.

- Hayır. Buna gerek yok.

Non, ce n'est pas la peine, juste pour ça.

Buna gerek yok değil mi, Robert?

Est-ce nécessaire, Robert?

- Hayır teşekkürler, buna gerek yok.

- Non merci.

Gitmek zorunda değilsin. Buna gerek yok...

Vous pouvez rester, vous savez.

Hayır, buna gerek yok.

Non.

Buna gerek yok.

Aller où?

Buna gerek yok Küçük J.

Ce ne sera pas nécessaire, petite J.

Hayır, buna gerek yok.

Tu n'en as plus besoin.

Hayir buna gerek yok.

Pas vraiment.

- Buna başvurmana gerek yok.

- Inutile d'en venir à ça.

Buna odaklanmamız gerek. Ve bilgi toplamaya devam ettikçe bunu sonlandırmaya niyetimiz yok.

Nous avons eu de la chance et nous n'arrêterons pas tant que nous pouvons obtenir des informations.

Biliyorsunuz, artık buna devam etmemize gerek yok.

Il n'est pas nécessaire que vous restiez enfermé.

Buna devam etmeye gerek yok. Bunun yerine, gerçek Kira'yı yakalamaya çalışmalıyız.

Nous ferions mieux de penser à arrêter le vrai Kira!

- Buna gerek yok.

- C'est inutile.

Hayır buna gerek yok!

Pas besoin!

- Buna hiç gerek yok.

- Ce ne sera pas nécessaire.

Buna gerek yok.

Non, ça ira.

Nasıl da havalara girmişsin, buna hiç gerek yok.

Mais tu n'as pas besoin de prendre de grands airs.

Buna hiç gerek yok.

Pas besoin de ça.

Buna hiç gerek yok. Gerekli değil.

Ce ne sera pas nécessaire.

Buna hiç gerek yok.

On a pas besoin de ça.