Demek istedim ki Çeviri Fransızca
143 parallel translation
Hiçden daha fazlasını alabilirsin daima. - Ama ben sadece demek istedim ki- -
Vous en aurez fatalement plus, c'est très logique.
Demek istedim ki, yarın İspanya'ya gidiyorsun. Ben de gidecektim.
Je vais aussi en Espagne.
Demek istedim ki, kaçakçılık yapıyor.
Il organise.
Demek istedim ki onu çok seviyordu.
Elle aimait son père.
Demek istedim ki, amcamın her mektubunda... geleceğinizin haberini almayı bekliyorduk. Çok heyecanlanıyorduk.
Depuis la lettre de mon oncle, on vous attendait tous avec impatience.
Ben yalnızca demek istedim ki, eğer zamanında... Duyarsa ölür.
Il pourrait peut-être...
Demek istedim ki, her şeyi zevkinize uygun hazırlayacağım.
Je voulais dire que tout sera mis en oeuvre pour vous satisfaire.
Demek istedim ki... biraz garip değil mi?
C'est juste que c'est assez inhabituel, non?
Ben... yalnızca demek istedim ki beni de aldığınız için teşekkür ederim.
Je... voulaisjuste dire... Merci de m'avoir choisie.
Demek istedim ki- -
- Je veux dire....
Nasıl olduysa Galaksinin öte ucundayız, bulunduğumuz noktadan 500 parsek mesafede... yani demek istedim ki... yani
Nous nous retrouvons à l'autre bout de la galaxie, à 500 parsecs d'où nous sommes... Je veux dire... étions. Enfin...
- Sadece demek istedim ki...
- Ce n'est pas ce que...
Demek istedim ki, Ölen bir adamı kurtarmanın ardına sığınmak nasıl bir şeydir?
Je veux dire, à quoi ça aurait servi de se faire scalper
Az sonra ayrılıyor olacağım, ve demek istedim ki...
Je vais partir, je voulais juste te dire...
Demek istedim ki, ne?
Je veux dire : Quoi?
Demek istedim ki, siz bir psikiyatrsınız, eğitimlisiniz.
Je veux dire, vous... Vous êtes un psy, vous connaissez...
Demek istedim ki... çok korkusuzsun.
Je voulais dire... Tu n'as peur de rien.
Neden? Yani demek istedim ki, seni farklı kılan ne?
Pourquoi es-tu si différente des autres?
Hayır, demek istedim ki, onlara nasıl iyi birer fahişe olacaklarını öğreteceğim.
Comment un maquereau peut-il donner le bon exemple?
Yalnızca demek istedim ki...
Je suis désolé, Don Pablo.
"O kadar defa,'Seni seviyorum'demek istedim ki"
" Je veux si souvent te dire'Je t'aime
"O kadar kez,'Üzgünüm'demek istedim ki"
" Je voudrais tant te dire'Pardon'
- Demek istedim ki...
- Ce que je voulais dire...
Ama demek istedim ki...
Mais je mentais pas
Demek istedim ki ben ne yapacağım sensiz?
Je me demandais ce que j'allais faire sans toi.
- Sadece demek istedim ki...
Je voulais juste te dire :
Demek istedim ki...
Je voulais...
Oh, demek istedim ki, nasılsınız çocuklar.
Ça va? - Tu disais?
- Demek istedim ki Universal'den.
- Universal, je veux dire.
Çocuklar, demek istedim ki hepinizin avukatı olmasını ve başvurduğunuz hukuki yolları tamamen anlayışla karşılıyorum.
Je disais qu'il est normal que vous ayez un avocat et je soutiendrai toute action menée en justice.
- Ben sadece demek istedim ki biz bir aileyiz ve bir ailede...
- On forme une famille...
Şey, "sözünü etmeye gerek bile yok" derken, demek istedim ki... sözünü edebilirsin.
J'ai dit "de rien", mais... ne l'oublie pas.
Demek istedim ki yaslanacak bir omza ihtiyacın olursa, arkadaşlarından birine git.
Je voulais dire... Tu pourrais aller pleurer chez ton amie Shelley. Mark est parti avec Shelley.
- Hayır, demek istedim ki... - Ne demek istediğini biliyorum.
- non, je voulais dire...
- General demek istedim ki... Emirleri çiğnediğimizin farkında değildik, tam olarak çiğnemeden önce.
- Je veux dire... On enfreignait déjà l'ordre quand on a compris qu'on l'enfreignait.
Demek istedim ki ben... Ben...
- C'est vrai, je...
Demek istedim ki onları uyutan ben değilim.
Non, ce n'est pas moi qui les fais mourir.
Yani... demek istedim ki... o sadece...
Enfin... Il a...
Eğer gerçekten bu konuda bu kadar ciddiysen... Demek istedim ki, bu işi cidden yapmak istiyorsan... o zaman bana ihtiyacın olacak.
Si tu parles vraiment sérieusement, si tu penses vraiment faire ça, tu vas avoir besoin de moi.
"Jerinin" sayın üyeleri... yani, jürinin sayın üyeleri demek istedim. Buradaki gösterilerin birçoğu beni oldukça eğlendirmekle beraber... hatırlatmak isterim ki davayla hiç bir ilgisi yoktur.
Mesdames et messieurs les jembres du Mury les membres du Jury... j'ai beaucoup apprécié... le spectacle présenté... mais il n'a rien à voir avec ce procès.
- Ta ki bunu görene kadar demek istedim. - Ne demek istediğinizi anladım.
- J'étais décidé avant de voir ça.
Yani, kahretsin, demek istedim ki...
Je veux dire, tu ne peux pas avoir le label Harvard
" Tabii ki onu demek istedim.
" Bien sûr que je le pense.
- Demek istedim ki...
- Je veux dire...
Tabi ki ölüler hariç, demek istedim.
Sauf ceux qui sont morts.
- İstedim ki... - Evet? Şey demek...
Etje tenais à... te remercier, je suppose.
Bu--Demek istedim ki- - Ne kadar aptal.
Quel idiot.
Karınızın sorunları demek istedim, tabii ki.
OCCUPEZ-VOUS DES VOTRES. ENFIN, JE...
Ben hastaneydim ve istedim ki... Sana şey demek istedim...
Je suis à l'hôpital... et, je voulais... te dire... que...
"Ne yazık ki" demek istedim. Kelime oyunu yaptım.
Enfin, ça dépend pour qui.
- Demek istedim ki..
- Des insultes?