English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Demek istedim

Demek istedim Çeviri Fransızca

2,401 parallel translation
Bahçe demek istedim.
Je voulais dire Jardin.
Bize mi? Yani sana demek istedim.
À quand remonte votre dernière visite?
Harika demek istedim.
- Bon? - Disons "génial".
- Ofise gidiyordum, gelip bir kahve alayım dedim, seni görünce, merhaba demek istedim.
- Je retournais au bureau, je t'ai vue en prenant un café, et je suis venu te saluer.
Çok sık hastaneye gelip giderim, demek istedim. - Ben.
Ça veut dire que je viens souvent ici.
Sadece arayıp bir merhaba demek istedim.
J'appelais juste pour te dire bonjour.
Tabii, çocuklara bir iyi geceler demek istedim.
Je veux juste souhaiter bonne nuit aux petits.
Yani domuz gibi ses çıkarıyordunuz demek istedim.
- Vous n'en faisiez que le bruit.
Çete mensubu olmaya bazı arkadaşlarımla yemek yiyordum da uğrayıp bir merhaba demek istedim.
Je viens de déjeuner avec des amis qui ne sont pas des condamnés. Je voulais venir te saluer.
Sadece demek istedim ki...
Je voulais... Je ne voulais pas...
Sadece acı hissediyor, demek istedim.
Il ne ressent QUE la douleur.
Yemin ederim O'nundu. Ona hayır demek istedim, ama beraber çalışıyoruz ve sadece grubun bir parçası olmak istedim.
Je voulais l'en empêcher mais je travaille avec elle et je voulais vraiment m'intégrer.
Mesajını aldım, ama sana iyi geceler demek istedim.
J'ai eu ton texto, mais je voulais te dire bonne nuit.
Yani Natalie ve Sharona demek istedim. Selam.
Je veux dire Natalie et Sharona.
Hayır hayır, Eninde sonunda demek istedim.
Je veux dire, un jour ou l'autre. Je ferai pas ça éternellement.
Hayır, ben Chad Johnson demek istedim.
Ochocinco?
Ki şimdi düşününce yapmamam daha iyi olurmuş. Ne? Sadece tetikte olun demek istedim.
Ce qui n'était peut-être pas une bonne idée.
Evet demek istedim.
Je veux dire, oui.
Hayır, neden geldin demek istedim!
Non, pourquoi tu es venu ici? !
Gelip sana hoşça kal demek istedim ama eminim gündemin çok yoğundur ne de olsa artık Kral'sın.
J'ai voulu venir dire au revoir, mais... Tu as beaucoup à faire, maintenant que tu es roi.
"Tamam çocuğum bir şey yok" demek istedim, ama bana ona dokunmamam gerektiği, onun bir güvenlik riski olduğu söylendi, ve beni ondan bir şey alıp almadığımı kontrol etmek için bir daha aradılar.
"Ca va, tout va bien" et ils m'ont dit que je n'avais pas le droit de le toucher parce qu'il présentait un risque pour la sécurité! et ils ont dû me refouiller pour s'assurer que je n'avais rien obtenu de lui.
İyi derken harika demek istedim. Mükemmel falan...
Je veux dire que c'est une pièce géniale.
Sahici derken de "acı çekmeye" demek istedim.
Je pourrais souffrir.
Yani öteki öteki annem demek istedim.
Je veux dire mon autre, autre mère.
Özür dilerim... Başrahip Cellach demek istedim.
Pardon, abbé Cellach.
Kaptanım demek istedim.
Bien, commander.
arayıp sana iyi geceler ve seni seviyoum demek istedim.
Salut chéri, c'est moi. Je voulais te dire bonne nuit. Et que je t'aime.
Yani harika demek istedim.
Je voulais dire que c'était super,
Sadece merhaba demek istedim.
Je voulais juste dire bonjour.
Hayır, kamera 1 demek istedim.
Non, la 1.
Hoşça kal demek istedim.
Je passai juste te dire au revoir.
Yani Bayan P demek istedim.
Je veux dire, Mme P.
Yani bütün gece çalışıyorum demek istedim.
Je veux dire que je suis de service pendant toute la nuit.
Üzgünüm, kızını demek istedim.
Pardon. Sa fille.
Öyle bir şey kastetmedim. Ne demek istedim ben de bilmiyorum.
Je sais pas, en fait.
Yani "gözünü" demek istedim.
Ou plutôt, dans l'oeil.
"Teşekkür ederim" demek istedim.
Je veux dire... merci.
Çok öğretici demek istedim.
C'est très instructif, je veux dire...
Anesteziden önce gelip merhaba demek istedim.
Je voulais vous saluer avant l'anesthésie.
Ben kalbimi kırma demek istedim.
Je voulais dire... Me brise pas le cœur.
Uğrayıp merhaba demek istedim.
J'ai voulu vous saluer.
Sadece hoşça kal demek istedim.
Je voulais dire au revoir.
- Yani Alexis için demek istedim.
- Enfin, pour Alexis.
- yani kimdi demek istedim.
Je veux dire, était. - Un facteur.
Erkek arkadaşımı demek istedim.
Enfin, mon copain.
Kadın silahşor demek istedim.
Combattante.
Her neyse, sadece seni özledim demek istemiştim. Ve sesini duymak istedim.
Je voulais simplement te dire que tu me manquais et que je voulais entendre ta voix.
Demek istediğim, bunu istedim.
Enfin, je voulais.
Şey demek istedim : "Ne haltlar dönüyor?"
"Qu'est-ce qu'il y a?" Et elle m'a répondu.
Ben de veda etmek istedim. - Olamaz, demek o sendin.
- Non, c'était toi.
Yani arkadaş olarak demek istedim.
Je voulais dire, comme un ami.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]