Gitmeliyiz Çeviri Fransızca
8,339 parallel translation
Hemen gitmeliyiz.
On doit y aller, maintenant.
Hemen çekip gitmeliyiz.
On doit prendre le relais.
- İleri gitmeliyiz.
Nous devons continuer.
Yatakhaneye gitmeliyiz.
Nous devons aller au dortoir.
Gitmeliyiz!
Il faut qu'on parte.
- İşte oraya gitmeliyiz.
C'est là que nous devons aller.
Hemen buradan gitmeliyiz.
On doit partir maintenant.
Kardeşlerim, gitmeliyiz.
Mes frères... Nous devrions partir.
- Hemen gitmeliyiz!
On doit partir, maintenant!
Gitmeliyiz.
On doit y aller.
Gitmeliyiz.
On devrait y aller.
Tamam, hadi, gitmeliyiz.
Ok. tu sais quoi, on devrait...
Gitmeliyiz.
Faut y aller.
Bence yarın ilk iş onunla konuşmaya gitmeliyiz.
Je le crois. Je pense que nous devrions allez le voir à la première heure demain matin.
Bence bir an önce bir telefon bulup, buradan defolup gitmeliyiz.
On doit trouver un putain de téléphone et de foutre le camp d'ici.
Gitmeliyiz.
On doit partir.
- Ayrı arabalarla gitmeliyiz. Uçak kalkana kadar buradan tek bir taksi bile geçmez.
- On devrait y aller séparément.
Gizli Durum Odası'na gitmeliyiz.
Allons à la salle de crise.
Belki de doktora gitmeliyiz.
On devrait peut être t'amener chez le docteur.
- Gitmeliyiz.
- Nous devons y aller.
Avukatımla hazırlanmaya gitmeliyiz.
Je dois me préparer avec mon avocat.
Hadi, birileri yokluğumuzu fark etmeden gitmeliyiz.
Allez, nous devons revenir en arrière avant qu'ils savaient que nous étions partis.
Hemen gitmeliyiz!
Come on! - Qu'entendez-vous?
- "Gitmemiz gerek" de ne demek oluyor? - Geliyorlar. Gitmeliyiz.
Allez, nous devons aller.
Bu yüzden olabildiğince uzağa gitmeliyiz.
Nous devons courir aussi loin que possible.
Gitmeliyiz!
Il faut partir! Vite.
Kızlar, gitmeliyiz hemen.
On doit la sortir d'ici.
Hadi, mahkemeye gitmeliyiz.
Allez, on doit y aller.
Gitmeliyiz!
Nous irons!
Hoop, bir an önce gitmeliyiz.
Allez, il faut partir!
- Gitmeliyiz. - Sahi mi?
- Vraiment?
Richard, gitmeliyiz.
- Richard, emmène-nous!
Hemen gitmeliyiz, şimdi.
On doit y aller. Maintenant.
Baba, buraya geldiklerinde seni tutuklayacaklar. Hemen gitmeliyiz!
Papa, ils vont t'arrêter une fois qu'il seront là.
O bodrum katına gitmeliyiz. Derhâl.
Nous devons accéder à cette base souterraine... maintenant.
- Gitmeliyiz millet.
Très bien, il faut qu'on bouge.
Belki de hepsini boşverip Meksika'ya gitmeliyiz.
Eh bien, peut-être devrions nous oublier tout ça à Mexico.
Gitmeliyiz.
Nous devons partir.
- Gitmeliyiz.
- On doit y aller.
Sana kim çarptıysa sonuna kadar gitmeliyiz.
Celui qui vous a renversé, il faut le poursuivre...
Bir an önce gitmeliyiz.
Il faut y aller.
Hemen hastaneye gitmeliyiz.
On doit aller à l'hôpital.
Acele et, havaalanına gitmeliyiz.
Vite, nous devons aller à l'aéroport.
- Mel, gitmeliyiz.
Mel, on devrait y aller.
Buradan gitmeliyiz.
On doit partir d'ici.
- Şehirden gitmeliyiz.
On doit sortir de la ville.
Gitmeliyiz.
Désolé, papa. On doit y aller.
- Bu yüzden bunu bitirmeli ve doğrudan aracılarımıza gitmeliyiz. Ben gider gitmez, sen aynı yoldan geri dönüp, kendin mi öldürmek isteyesin?
Et dès que je m'en vais, tu procèdes à l'exécution toi même?
Hemen gitmeliyiz.
Ouais. heu, laissez-tomber les ailes.
- Gitmeliyiz!
- On doit y aller!
Hadi, gitmeliyiz artık.
- Papa.
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gitmek 43
gitme 1049
gitmelisin 203
gitmedim 39
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gitmem gerekiyor 305
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmeden önce 102
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmeden önce 102