English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Güzel bir isim

Güzel bir isim Çeviri Fransızca

769 parallel translation
Ne güzel bir isim olur bu ona! "
Quel magnifique nom pour elle! "
"Kayzer'le savaşmak için ne güzel bir isim!"
"Voilà un beau nom pour combattre le kaiser!"
Hart. Bir hemşire için güzel bir isim.
Hart Bon nom, pour une infirmière
Ne güzel bir isim.
Un bien joli nom.
Güzel bir isim.
Mais des vedettes j'en ai.
- Susan da çok güzel bir isim.
- Susan est un nom très joli.
Güzel bir isim.
Oh, c'est três joli.
Bir kasap için güzel bir isim.
Joli nom de boucher.
Burada güzel bir isim vardı.
Je crois que j'ai un nom par là.
Dilde kolayca yuvarlanan güzel bir isim :..
C'est un joli nom, très mélodieux.
- Çok güzel bir isim koymuşsun.
- Façon de parler.
- Mary. - Ne güzel bir isim.
C'est un joli nom.
Çok uğraştım ama ona yakışan güzel bir isim bulamadım.
J'ai réfléchi et j'en vois aucun d'assez bien pour lui.
- Biliyor musun kim bana güzel bir isim önerdi?
- Tu sais qui trouverait un nom? - Qui donc?
Güzel bir isim. Duruma uyuyor.
Un bon titre.
Peter güzel bir isim.
Que veux-tu pour Noël, Peter?
Ona Binde Bir diyorlar ve bu güzel bir isim.
Ils l'appellent "Un sur un Millier"... et c'est un bon nom.
Güzel bir isim.
C'est un joli nom.
Bence Jack, mesela, güzel bir isim.
Ce nom m'inspire une confiance absolue. Quand Algernon m'a expliqué qu'il avait un ami appelé Constant, j'ai su que j'étais destinée à vous aimer.
Çok güzel bir isim.
Joli prénom.
Çok güzel bir isim.
C'est un joli nom...
Bana güzel bir isim söyle.
Donne-moi un beau nom.
- Güzel bir isim, değil mi?
- C'est joli, non?
Çok güzel bir isim.
C'est un chouette nom.
Küçük bir oğlan çocuğu için güzel bir isim değil mi?
N'est-ce pas un gentil nom pour un petit garçon?
Bu taburun güzel bir isim verirsek, moral olarak fazla lüksü yok.
Cette compagnie est... Disons qu'elle est branlante au niveau moral et mal préparée au combat. C'est ça?
Bu çok güzel bir isim.
C'est un joli prénom.
İşte, güzel bir isim! Anlamı : Güneş!
Enfin, c'est un beau nom, qui veut dire soleil!
Güzel bir isim.
Vous êtes bien nommé.
Çok güzel bir isim.
C'est un si joli nom...
Ne güzel bir isim.
Quel joli petit nom.
Çok güzel bir isim.
C'est un très joli nom.
Çok güzel bir isim.
C'est beau, comme nom.
- Bu güzel bir isim.
- Macha. Joli nom.
Görmüyor musun, güzel bir işim var artık ve...
Tu ne comprends pas? J'ai un boulot régulier et...
Benim güzel bir kafe işim var.
Moi, je dirige un cabaret.
Güzel. Senin için bir işim var.
J'ai du travail pour vous.
Güzel bir isim.
C'est joli.
Karşımda yapayalnız, güzel bir kız vardı, benimse zamanım boldu. Yapacak işim yoktu, ben de başımı belaya soktum.
Elle était belle et seule... et j'avais tout le temps de m'attirer des ennuis.
Bir güzel isme karşılık bir başka güzel isim lütfedilir.
Et votre nom?
Cidden, şunu söylemeliyim, bence çok daha güzel bir sürü isim var.
Et mon idéal a toujours été d'aimer quelqu'un du nom de Constant.
İçinizdeki aptallar, bana bir isim verdiler "güzel"
Dans leur folie, les hommes m'appellent du nom qui veut dire "belle"...
Zambak güzel bir isim!
J'ai une idée.
Bu, güzel bir takma isim, ama benim için her zaman Maria olacaksın. - Benim Mariam.
C'est un joli surnom, mais pour moi, tu seras toujours ma Maria.
Güzel. Seninle konuşacak önemli bir işim var.
J'ai à vous parler.
Güzel, güçlü bir isim. Arkadaşların sana John mu yoksa Jack mi diyorlar?
Un nom solide Vos amis vous appellent John ou Jack?
İyi bir işim, güzel bir dairem var, hoş erkeklerle çıkıyorum, tiyatroya, en iyi restoranlara gidiyorum.
J'ai un métier, un bel appartement, je sors avec des hommes au théâtre et dans les meilleurs restaurants.
Güzel bir büro, kapıda isim, yerde halı.
Beau bureau. Nom sur la porte, tapis au sol.
Ama "Eldiven Temizleyici" güzel, tasvir etmeyen bir isim.
Mais "produit nettoyant", c'est moins parlant.
Geçmiş yaşamımda, güzel bir işim vardı.
Que faites-vous, vous dormez? C'est le général Clemente.
Elbette istemiyorum. Çiftliklerle hiç işim olmaz. İpek elbiseler, güzel arabalar ve bakımlı bir adam istiyorum.
Moi, je ne veux pas de ferme, mais des robes en soie, une calèche, et un homme qui sente bon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]