English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Isim yok

Isim yok Çeviri Fransızca

1,292 parallel translation
üzerinde isim yok, ve ben senin sekreterin değilim.
Il n'y a pas de nom, et je ne suis pas secrétaire social.
Zil çalışmıyor, ışıklar sönük, kapının üzerinde isim yok.
Non mais... Ni sonnette ni lumière ni nom sur la porte.
- Cepten arıyorum, isim yok.
- Pas de noms, je suis sur portable.
- Silah yok, isim yok. - Aynen öyle.
Pas d'arme, pas de nom.
Yok, üzgünüm. Bu isim yok.
Excusez-moi, ça va pas être possible.
- İkinci kural : isim yok.
Règle n ° 2 : pas de noms.
- İkinci kural : isim yok.
Règle n ° 2... Pas de noms.
- 11'e kadar hiç işim yok.
- Je suis libre jusqu'à 11 h.
Merhaba. Çok işim var. Konuşacak vaktim yok.
Je n'ai pas le temps de discuter.
Şu anda çok işim var, kestirmeye vaktim yok.
J'ai trop à faire pour faire un somme maintenant.
Onunla işim bittikten sonra yok oldu.
Mais moi, je l'ai maté.
- Ama benim işim yok diye, o işe giriyor.!
Il ne l'a eu que parce que j'en ai pas.
İsim takmak yok! Çocuklar!
TOUT LE MONDE AIME RAYMOND Les gros mots sont interdits!
Bu yüzden işim yok, evimiz yok.
Que je n'ai plus de travail et que nous n'avons plus de maison.
- Defterde eşleşen isim yok genç adam.
- J'ai pas ce nom dans mon registre
İsim yok.
Il n'y a pas de nom.
İsim yok, telefon numarası yok, hiçbirşey. Sence neler olacak?
Pas de nom, pas de numéro, que va-t-il se passer?
Sana göre bir işim yok.
Je n'ai rien pour toi!
- İsim Yok!
- Pas de noms!
İşim yok.
Je n'ai pas de travail.
Uyuşturucuyla işim yok.
Je touche pas à ça.
Benim seninle işim yok küçük domuz.
Je veux plus voir ta tête de phacochère.
Yarın akşam işim yok.
Euh, demain soir, je suis libre.
Altı aydır hiç işim yok.
Ca fait 6 mois que je suis au chômage.
İsim sahte. Hiçbir yerde kaydı yok.
Ils sont introuvables.
İşim yok mu?
Pas de travail?
Yok ben çıkıyorum, gidiyorum işim var, hiçbir şeyi kabul etmiyorum.
Et pas question d'y échapper, de disparaître ou de fuir.
Masumları ben kurtarırım, iblisi ben yok ederim ve keyfim çekerse işim bittiğinde sizi de kurtarırım.
Je sauverai les innocents, je vaincrai le démon et si ça me dit, peut-être qu'après ça, je vous sauverai.
Sorun yok Bay Ferris. Ameliyathanede işim biter bitmez bunu çözeceğiz ve size bir yatak bulacağız.
Je vais vous trouver un lit dès que j'aurai terminé aux urgences.
- Abby burada bir işim yok.
- Tu adores ton boulot.
İyi isim yaptığına şüphe yok.
Pas étonnant qu'il remplisse son restaurant.
- Pek bir işim yok.
- Je passais dans le coin.
Artık erkeklerle işim yok.
Tu sais quoi? Ras-le-bol des mecs.
Sanki uğraşacak yeteri kadar işim yok.
Comme si j'avais pas déjà assez d'ennuis.
İsim yok.
Pas de prénom.
Biliyor musun, bu akşam işim yok.
Je suis de repos, ce soir.
Sanki yapacak hiç başka işim yok.
Comme si je n'avais rien à faire!
Şu anda önemli bir işim yok.
Rien de spécial.
Başka işim yok zaten, değil mi?
Je n'ai déjà plus de boulot.
Sizinle hiçbir işim yok bay Kelly.
Je n'ai pas de compte à régler avec vous, Mr Kelly.
Aslında bu akşam bir işim yok.
Je ne faisais rien de particulier.
Hayır, yok, işim var.
J'ai du travail.
Burada işim yok. Senin için geldim.
Je n'ai aucune affaire à traiter ici, je suis venu pour toi.
İsim yok, silah yok.
pas de noms, pas d'armes.
Senin gibilerle ya da manavlarla işim yok... O halde madam benim gibileri çok iyi tanıyor, öyle mi...?
Vous appréciez la musique?
Yapacak başka bir işim yok.
J'ai rien à faire.
Böyle şeylerle işim yok.
J'en suis revenu.
İşim ya da vizem yok.
Je n'ai pas de travail. Pas de bourse.
- Seninle işim yok.
- Je n'ai rien à voir avec vous.
Tabi, benim işim yok ya.
Ouais, je suis un nul sans travail.
Ne isim, ne de adres yok.
Pas de nom, pas d'adresse...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]