English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hiçbir şeyim yok

Hiçbir şeyim yok Çeviri Fransızca

1,040 parallel translation
Söyleyecek hiçbir şeyim yok. Sadece çok üzgünüm.
Je ne sais pas quoi dire, sinon que je suis vraiment désolé.
- Söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- Je n'ai rien à dire. Rien du tout.
Benim hiçbir şeyim yok.
Un docteur?
- Seninle konuşacak hiçbir şeyim yok.
J'ai rien a vous dire. Une minute, petit.
Hiçbir şeyim yok.
J'ai rien à boire.
Hayır, hiçbir şeyim yok.
Non, j'ai rien à boire.
Hiçbir şeyim yok.
Rien.
Hiçbir şeyim yok.
J'ai rien du tout.
Giyecek hiçbir şeyim yok şimdi.
Je n'ai rien à me mettre, à part la soutane.
Sana verecek başka hiçbir şeyim yok!
Je ne peux pas grand-chose pour toi.
Beni tanıdığınızı ona neden söylemiyorsunuz? Saklayacak hiçbir şeyim yok.
Pourquoi ne pas lui dire que vous me connaissez?
- Peynirli krakerim de yok. Hiçbir şeyim yok.
- Il n'y a plus de biscuits.
Sana karşılığında verecek hiçbir şeyim yok.
Je n'ai rien à vous donner en échange.
İnan, hiçbir şeyim yok.
Ca va aller, je te dis.
Benim ona verecek hiçbir şeyim yok. "
"que je n'aime pas."
Soracak hiçbir şeyim yok.
Je n'ai pas de question.
Söyleyecek hiçbir şeyim yok.
Je n'ai rien à dire.
- Hayır, hiçbir şeyim yok.
- Ce n'est rien.
Senin neyin var? Hiçbir şeyim yok. Elbelte, benim de bir sorunum var.
II n'y a rien de particulier, sauf que nous avons un problème.
Hiçbir şeyim yok anlayacağın.
Je suis en pleine forme.
Dışarıda hiçbir şeyim yok.
Qu'est-ce que je ferais dehors?
Ama Louisa, benim hiçbir şeyim yok.
Mais, Louisa, je ne possède rien!
Ama sevgilim, giyecek hiçbir şeyim yok ki.
Mais chéri, je n'ai rien à me mettre!
Evet, hiçbir şeyim yok benim.
- Oui. Je vais très bien.
Hiçbir şeyim yok.
Je n'ai rien.
O değil. Sana bir elveda hediyesi vermek isterdim. Ama hiçbir şeyim yok.
J'aurais voulu t'offrir un cadeau d'adieu mais je n'ai rien.
Onlara söyleyecek hiçbir şeyim yok.
Je n'ai rien à leur dire.
Ama giyecek hiçbir şeyim yok ki!
Mais je n'ai rien à mettre.
Korkacak hiçbir şeyim yok bilmiyorum dedim ya!
Il ne me fait pas peur! Si je le savais...
Von Vietinghoff, Anzio'da hiçbir şeyim yok!
Von Vietinghoff, je n'ai rien à Anzio!
Tanklarla savaşmak için hiçbir şeyim yok.
On ne peut pas se défendre.
Kazanacak hiçbir şeyim yok.
Je n'ai rien à gagner.
Söyleyecek hiçbir şeyim yok.
Je ne dis rien.
Hayır, iyiyim. Emin olabilirsiniz. Hiçbir şeyim yok.
Non, tout va bien, je vous assure.
- Benim hiçbir şeyim yok.
- Je n'ai rien.
- Giyecek hiçbir şeyim yok.
- Je n'ai rien à me mettre.
Giyecek hiçbir şeyim yok.
Je n'ai rien à me mettre.
Benim sana söyleyecek hiçbir şeyim yok.
* Ne m'ennuyez plus.
Ne diyorsun sen? Benim sana söyleyecek hiçbir şeyim yok. Beni daha fazla rahatsız etme.
* Ne m'ennuyez plus.
Hiçbir şeyim yok. Tuzak kursan bile benden hiçbir şey alamazsın.
Tu as eu beau tricher, il n'y avait rien à prendre.
Benim hiçbir şeyim yok.
Moi, je n'ai rien.
Ama burada yiyecek hiçbir şeyim yok.
- J'ai rien du tout ici.
Baja'da hiçbir şeyim yok!
Je n'ai rien du tout à Baja!
Gözüm, ağzım, dişim, dilim, burnum, hiçbir şeyim yok!
J'ai plus d'yeux. Plus de bouche, de dents, de langue, de nez.
Hiçbir şeyim yok, bütün yüzüm paramparça olmuş.
J'ai plus qu'un visage arraché.
Kendimi hiç uyuşuk hissetmiyorum. Beni uyuşturacak hiçbir şeyim yok ki!
Je ne m'assoupis jamais.
Gizleyecek hiçbir şeyim yok.
Je n'ai rien à cacher.
Hiçbir şeyim yok.
- AAARHH
Size söyleyecek hiçbir şeyim yok.
Je n'ai rien à dire.
Size söyleyecek hiçbir şeyim yok, Mösyö!
mais je n'ai rien à vous dire, monsieur
Benim sana söyleyecek hiçbir şeyim yok.
Ne m'ennuyez plus!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]