Hiçbirşey yok Çeviri Fransızca
403 parallel translation
Bu benim için çok fazla! Yapabileceğim hiçbirşey yok!
Tu m'apprends tout ça si brusquement et il n'y a rien que je puisse faire à ce sujet!
Hatırlayabildiğim hiçbirşey yok.
Je ne m'en souviens pas.
"All for you." ( herşey senin için ) ( ilk şarkının sözleri okunuyor ) 540 00 : 40 : 33,363 - - 00 : 40 : 38,960 Yapılmasını istemediğim ya da yapamadığım hiçbirşey yok.
" Tout à toi.
- Burada hiçbirşey yok.
- Rien par ici.
- Gergin değilim, zamanlama yok, hız yok hiçbirşey yok
Il n'y a rien : Pas de rythme, pas de suspense...
Bak, Ona bir herhangi bir borcun yok. Hiçbirşey yok.
Tu ne lui dois rien du tout.
Hiçbirşey olmadı, tatlım, ve endişelenecek hiçbirşey yok.
Il ne s'est rien passé, chérie, alors il n'y a pas lieu de s'exciter.
Eğer başarılı olamazsan hiçbirşey yok.
À vous de réussir.
Korkacak hiçbirşey yok bunda, O yarı insan.
Elle a un fond humain.
Liege'de görülecek hiçbirşey yok.
À Liège? Il n'y a rien à voir là-bas!
Söyleyebileceğin hiçbirşey yok.
Il n'y a rien à dire.
Sözlümün turnuvaya katılmak istemememle ilgili yapacağı hiçbirşey yok
Ma fiancée n'a rien à voir avec mon refus de participer au concours.
Çünkü orada hiçbirşey yok.
Parce qu'il n'est pas là.
Onlara anlatacak hiçbirşey yok.
Je n'ai rien à leur dire.
çünkü başımı derde sokacağımdan falan emin ve bu konuda yapabileceğim hiçbirşey yok.
Elle ne veut pas comprendre que ça n'existe pas pour moi!
Bir ikiyüzlüden daha sinir edici hiçbirşey yok.
Je ne connais rien de plus hypocrite, qu'un faux-jeton!
- Onun için yapabileceğimiz hiçbirşey yok.
- Ça ne nous regarde pas.
Bize ipucu verecek hiçbirşey yok.
On n'a pas de tuyaux.
Hiçbirşey yok. - İki darbe olmuş...
- Deux coups...
Ve bunu durdurmak için yapabileceğimiz hiçbirşey yok.
Et on ne peut rien faire pour que ça cesse.
Telefon yok, hiçbirşey yok.
Pas de téléphone, rien.
Yüzme, yat gezileri, partiler,... ve bu tür şeyler dışında hiçbirşey yok.
Toujours pareil, la piscine, le yachting, les boites de nuit, toutes ces choses.
Çocuklar, elimde hiçbirşey yok.
Les mecs, j'ai rien.
Hiçbirşey yok.
Rien ne bouge.
Dünyada gerçekten paranın satın alamayacağı... hiçbirşey yok maalesef!
Sur cette terre, n'existe-t-il donc rien qu'on ne puisse acheter?
- Önümüzde hiçbirşey yok.
- Rien devant nous.
- Hiçbirşey yok mu? - Logoyu gördüğümüze göre, yayın yapıyorlar.
Si on a le logo, c'est qu'ils émettent un signal.
Hala hiçbirşey yok.
Je ne reçois toujours rien.
Şey, ondan uzak dur, kabul et üstesinden gelemeyeceğin hiçbirşey yok.
- Ça t'arrive de t'avouer vaincu?
Kafanda hiçbirşey yok hepsi aşağıda.
T'as rien dans la tête, et tout là!
- Burada 1920'den öncesine ait hiçbirşey yok.
Il n'y a rien avant 1920.
Hiçbir açıklama yapılmadı, neden gösterilmedi, hiçbirşey yok, sadece "çık dışarı".
Pas d'explication ni de raison, rien, juste "dehors".
Başka hiçbirşey yok.
Il n'y a rien.
Bak, hiçbirşey yok- - Gitmemeyi tercih ederim.
-... bête? Je préfère pas.
Burada hiçbirşey yok.
-... et te convaincre. - J'ai vu quelque chose.
Hiçbirşey yok, Michael.
Y a rien, Michael.
Hiçbirşey için darılmak yok.
Toutes mes excuses.
Sorun yok! Hiçbirşey başlamadı. Ölen de yok.
Mais non, personne ne va mourir.
Onların istediği hiçbirşey bizde yok öyle değil mi, Jesse?
On n'a rien qui les intéresse, pas vrai, Jesse?
Onlar için yapılacak hiçbirşey yok.. Hiç malzeme yok.Bunu anlıyoruz
Il n'y a rien à faire pour eux.
Birkaç günlüğüne kullanabiliriz. Yakınında hiçbirşey yok.
On pourrait le louer pour quelques jours.
Shh. Mağaza fon parasıyla hiçbirşey çevirdiğim yok.Saçma sapan konuşuyor işte.
Je ne joue pas avec l'argent du magasin.
Eğer kararlıysan, söyleyebileceğim hiçbirşey yok.
Si telle est votre détermination, je ne dirai plus rien.
Merak etmene gerek yok. Bir daha hiçbirşey söylemeyecek.
Mais ne t'inquiète pas : il ne parlera plus.
Sakın unutmayın, hiçbirşey karıştırmak yok.
N'oubliez pas...
Hiçbirşey olduğu yok.. Bir şey olmadı....
Nulle part.
- Hiçbirşey, kas yok. - Hiçbirşey?
- Rien, pas de muscle.
Ona ilişkin hiçbirşey yok.
Il n'y a rien sur lui.
Aşağıda hiçbirşey yok.
- Rien. - Je l'ai entendu, Sidney!
Hiçbirşey yok.
Il n'y a rien!
O piçlerin sahip olmadığı hiçbirşey yok.
Il n'y a rien que ces bâtards ne possède pas.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65