English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Içki yok

Içki yok Çeviri Fransızca

405 parallel translation
Bir yudum içki yok mu?
Il y a un coup de whisky?
Patron sana başka içki yok, dedi.
Le patron a dit non.
Yanımda içki miçki yok.
Non, je n'ai rien a boire.
Yemek az, içki yok, tabii ki iyiyim.
Peu à manger, encore moins à boire, aussi je me porte bien.
Dans yok artık... içki yok, hiçbir şey yok.
Plus de danse, plus de godets à écluser, plus rien.
Ama başka içki yok.
Tu devrais arrêter de boire.
- Kasabada askere içki yok.
- Désolé, interdit d'aller en ville.
Bedava içki yok.
On ne boit pas gratis.
Şimdi, daha fazla içki yok.
Maintenant on arrête de boire.
Artık içki yok!
Je ne veux plus que tu boives! Non, non, non, non, non...
Daha fazla içki yok.
Une souris sur une vache!
Bu gece içki miçki yok.
Pas question.
Sigara içemezsin, tütün çiğneyemezsin, içki yok, misafir odasında kaşınamazsın ya da küfredemezsin.
On ne peut plus fumer, boire, mâcher, se gratter dans le parloir, ni jurer.
Bana içki yok mu?
- Puis-je avoir un verre? - Que faites-vous?
Benden ne haber, bana içki yok mu?
Et moi, j'ai pas à boire?
- Uzun zaman oldu. Sana içki yok. Bu ormanda para sıçan bir ayı mı var?
Toi, tu bois pas, j'ai conchié la peau de l'ours.
Ve içki içmek yok!
Et ne bois plus!
Yeni bir adet falan çıkmadıysa bir içki içmek için eşlikçiye ihtiyacım yok.
Et je n'ai pas besoin de cavalier pour prendre un verre.
İçki yok demedim mi?
Je te défends de boire!
- İçki yok demek.
- Rien à boire?
İçki yok, anlıyor musun? Tamam.
Surtout, pas d'alcool.
- Kalsın evlat. İçki yok.
- Oublie, gamin : pas de bibine.
- İçki yok demiştin
On avait dit plus d'alcool.
Endişelenecek bir şey yok. Karşıda yolculuk öncesi bir içki içiyordur.
Il n'y a pas à s'inquiéter, il a dû aller prendre un verre.
- Gus, gel bir içki iç. - Hayır Charlie, içmek yok.
- Allez, bois un verre.
Meyhane yok, Dr. Summers'ın dediği gibi içki de yok.
Non, pas de bars. Pas d'alcools, ordre du Dr Summers.
İçki, kadın ve şarkı yok.
Ni vin, ni femmes, ni chansons.
Dostlarımla içki içmeye hakkım yok mu?
J'ai pas le droit de boire avec mon ami?
İçki içmek de yok.
Pas de whisky.
Sana bir içki lazım mı diye soran yok.
Personne ne me demande si j'ai soif.
Para yoksa içki de yok.
Pas d'argent, pas de boisson.
Zararım yok. Sana bir içki ısmarlayayım.
Y a pas de mal, je vous offre un verre.
- İçki yok.
- Pas bouteille.
Tek damla yok! O gün ne olduysa bir daha ağzına içki sürmedi.Sanırım bir söz verdi.
Depuis ce jour-là, on dirait qu'il y a plus que le mauvais qui ressort.
Ne kadar da mükemmelsin. İçki, sigara ve kumar yok!
Vous ne buvez pas, ne fumez pas, ne jouez pas.
Sigara ve içki kullanmayınca serseriliğin tadı yok.
La dépravation, c'est assommant quand on ne boit ni ne fume.
İçki ve kumarım yok!
Je ne bois pas, je ne joue pas.
İçki? Yok. Başım çatlayacak.
Non, tu ferais mieux de partir.
Oturup içki içecek vaktin yok.
Tu n'as pas le temps de boire.
Bir daha kızdırmak yok. Bir içki iç. Olanları unutalım.
Bois un coup et oublions tout ça.
içki verin, bol keseden olsun cimriliğin alemi yok... zordur didinmek, yine de hoşuma gider hayat bir şans oyunu gibidir... neşe içinde dans etmekten hiçbir zaman bıkmam... eğer gözün yükseklerde değilse hayat güzeldir... her günün mutlu geçmese de hayat güzeldir... eğer sevdiğin biri varsa bütün dertlerini unutursun... bizim için kim ne derse desin herkes bizi küçümsese de hayat güzeldir...
Une bonne rasade de grog au gin Et sois pas chiche! Je vis à la dure, ça me va La vie est un coup de dés Je m'en lasse pas
Fakat eğer kırk yılda bir kullanıyorsan bu arasıra sigara veya içki içmekten farkı yok.
Mais une piqûre de temps en temps, c'est comme un verre ou une cigarette.
İçki yok, karı yok, hareket yok!
Y a rien à boire, y a pas de poules, y a rien quoi!
"İçkimiz yok." İçki alacağız!
Pleure pas, on trouvera de quoi boire!
Onu aşırı içki içmesiyle bu toplantının bir ilgisi yok, Louise.
Ses excès de boisson ne sont pas notre propos, Louise.
İçki yok, kız yok, hiçbir şey yok. Şimdi uza beyaz çocuk. Uza hadi.
Pas de gnôle, pas de filles, rien juste te barrer, mon gars, te barrer
İçki herşeyimi yok etti.
Je l'ai troqué contre de l'alcool.
İçki lisansımız yok.
On n'a pas de licence.
Bunu yapamazsınız, içki lisansımız yok.
Vous ne pouvez pas la boire.
- İçki lisansımız yok.
On n'a pas de licence.
- Partin için bir fıçı içki ayarladım. - Benim partiden falan haberim yok.
- J'amene la biere a ta surboum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]