Lütfen efendim Çeviri Fransızca
1,353 parallel translation
- Lütfen efendim.
- S'il vous plait, monsieur.
Lütfen efendim, karımı sikebilir miyim?
S'il vous plaît, monsieur, puis-je baiser ma femme?
Lütfen efendim, karımı sikebilir miyim!
S'il vous plaît, monsieur, puis-je baiser ma femme?
Devam etmeye hazırım. Lütfen efendim.
Je suis prêt à continuer.
- Mulan! Lütfen efendim, babam cesurca savaşmıştı
Seigneur, mon père a déjà combattu bravement.
Lütfen efendim.
Non, je vous en prie, monsieur.
Lütfen efendim, lütfen kıçımı tekmelemeyin.
S'il vous plaît, ne me frappez pas.
- Lütfen efendim onu görmeme izin verin.
S'il vous plaît, je vous en supplie.
"Lütfen efendim, yürürken yüzüme bakarak beni onurlandırın."
"s'il te plaît, monsieur, fais-moi l'honneur de me marcher sur la tête"
Lütfen efendim biraz daha verin. - Ne?
Monsieur, j'en veux encore.
- Lütfen efendim biraz daha istiyorum.
Quoi? Monsieur, j'en veux encore.
- Kimberly, lütfen bize izin verir misin? - Tabii, efendim.
- Voulez-vous nous excuser, Kimberly?
- Lütfen, efendim.
- Je vous en prie!
- Mümkünse efendim, lütfen bir avukat gibi davranmaktan kaçının çünkü öyle olmadığınız açık.
Bien que je sache que c'est votre habitude, évitez de vous faire passer pour un avocat, ce que vous n'êtes pas.
- Fotoğraf lütfen, efendim.
- Une photo, monsieur?
Lütfen, efendim, chu-pa'nızı çıkarın. Ölçü almak istiyorum.
S'il vous plaît, ôter vos chu-pa Il faut que je prenne vos mesures.
Arabadan inebilir misiniz, lütfen, efendim?
Voulez-vous descendre de voiture?
Daha yüksek, "lütfen" i ve "efendim" i de kullan.
- Plus fort. Et dis "s'il vous plaît, monsieur".
- Sıcak çikolata, lütfen. Çok sıcak. - Ya siz, efendim?
Un chocolat chaud.
Affedersiniz efendim, lütfen bekleyin.
Pardon. Ne quittez pas, je vous prie.
Efendim, lütfen kalkın.
Veuillez cesser sur-le-champ.
Lütfen, efendim! Bu... o benim hayatım.
Monsieur, c'est toute ma vie.
- Size yerini gösterebilirim efendim. Bu taraftan, lütfen. - Teşekkür ederim.
Je vous y conduis, monsieur.
Efendim. Lütfen saygısızlık olarak kabul etmeyin ama yüksek bir yere, nöbetçi koymamız gerekmez mi?
Mon capitaine, sauf votre respect, je suggère de placer des sentinelles.
Lütfen bekleyin. Beklediğiniz telefon ikinci hatta. Affedersiniz efendim.
Ne quittez pas.
- Lochley. Efendim. - Kaptan, 3. rıhtıma lütfen.
venez vite à la 3.
Efendim, lütfen. Partiye dönmek zorundayım.
Je dois retourner à mon service.
Lütfen bagajı açın, efendim.
Ouvrez le coffre.
Lütfen bırakın da öleyim efendim.
Laissez-moi mourir, mon bon monsieur.
Lütfen, efendim. İyiliksever koyu renkli savaşçı.
Je vous implore, beau guerrier basané.
Lütfen otobüsü durdurun efendim!
Arrêtez, je vous prie!
Lütfen, efendim. Bu konuda birşeyler seziyorum.
Je vous assure, j'ai un pressentiment.
- Lütfen ayağa kalkın, efendim.
- Levez-vous.
- Efendim, lütfen bilgisayarınızı kapatın. - Sonuna geldim.
- Monsieur, éteignez votre ordinateur.
Efendim, bize bir iyilik yapıp çalışanlarınızı toplar mısınız lütfen?
Pouvez-vous rassembler vos employés?
Lütfen, Efendim Odin'in malına dokunmamalısın.
Veuillez ne pas toucher ce qui appartient à Odin, mon maître.
Lütfen bir dakika verin. Memnuniyetle efendim.
Voulez-vous nous laisser seuls un moment?
Maaş hakkında, efendim? Lütfen! Bütün gezegeni değiştirdikten sonra, seni sevip sevmemeleri önemli değil.
Je suis si maléfique que même ma chair de poule en a la chair de poule.
Lütfen, efendim.
Je vous en prie.
Lütfen beni vurmanız gerekmiyor, efendim.
Vous n'avez pas à me tuer.
Lütfen efendim.
Avez-vous oublié le règlement de Gurukul?
- Lütfen beni takip edin efendim.
Par ici, monsieur.
Lütfen zahmet etmeyin, efendim. Bana bahşiş verdiniz.
Non merci, monsieur, vous m'avez déjà donné.
- Lütfen efendim?
S'il te plaît.
Hatta kalın, lütfen. Kontrol ediyorum, efendim.
Un instant, je vous prie.
Efendim, lütfen gönlünü alın, yoksa hasta olacak.
Occupez-vous d'elle, ou elle tombera malade.
- Efendim? Lütfen, ellerinizi arkaya koyun.
Les mains dans le dos.
Saygılar efendim, biz bir şey sormak için... - Bana bırak lütfen.
Votre honneur, monsieur, on est venus vous demander...
Bir daha efendim! Lütfen bir kez daha!
Encore, encore, S'il vous plaît, encore!
Efendim lütfen, arkadaşımın beyninin içinde olduğu diski bulmalıyız.
Je dois trouver la disquette avec le cerveau de mon ami.
Efendim, lütfen.
Monsieur, s'il vous plaît.
efendim 34795
efendimiz 532
lütfen 27333
lutfen 42
lütfen beni affet 105
lütfen yapma 319
lütfen cevap ver 36
lütfen bana yardım et 75
lütfen bekleyin 138
lütfen dikkat 173
efendimiz 532
lütfen 27333
lutfen 42
lütfen beni affet 105
lütfen yapma 319
lütfen cevap ver 36
lütfen bana yardım et 75
lütfen bekleyin 138
lütfen dikkat 173
lütfen yardım edin 168
lütfen dur 103
lütfen acele edin 66
lütfen cevap verin 89
lütfen bana inan 22
lütfen beni bırakma 35
lütfen beni takip edin 25
lütfen ağlama 63
lütfen git 141
lütfen devam edin 116
lütfen dur 103
lütfen acele edin 66
lütfen cevap verin 89
lütfen bana inan 22
lütfen beni bırakma 35
lütfen beni takip edin 25
lütfen ağlama 63
lütfen git 141
lütfen devam edin 116