Ne yaptılar Çeviri Fransızca
1,557 parallel translation
Jimmy Irons'ı ne yaptılar?
Qu'ont-ils fait de Jimmy Irons?
sanırım izliyordun. çok yakın. daha sonra ne yaptılar?
Au contraire, je crois que tu regardais très attentivement... après, qu'ont-elles fait?
Ne yaptılar?
- Qu'ont-ils fait?
Aman Tanrım, Chloe. Sana ne yaptılar?
Mon Dieu, Chloé... qu'est-ce qu'ils t'ont fait!
Ne oldu? Bak arabaya ne yaptılar.
- Regarde ce qu'ils ont fait à ma caisse.
- Hayır, ne yaptılar?
- Non, quoi?
Esteban, bak bana ne yaptılar!
Regarde ce qu'ils m'ont fait!
Ve ne yaptılar - Biliyor musun? Mesele şu ki anlaşmaya varmak için beni Paris'e gönderiyorlar.
Le bureau m'envoie à Paris pour conclure l'affaire.
Ne yaptılar?
Qu'ont-ils fait?
Kardeşimin eski sevgilisi, Valley'de kalıyor... bir tanesiyle çıkmıştı. Ne yaptılar biliyor musun?
L'ex de ma sœur vit dans la vallée, il sortait avec une actrice.
- Ben, ne yaptılar sana?
- Ben, que te font-ils?
Sana ne yaptılar bebeğim?
Qu'est-ce qu'ils t'ont fait?
- Sana ne yaptılar?
- Que vous ont-ils fait?
Bak, onlar bana ne yaptılar.
Regarde ce qu'ils ont fait avec moi.
Tanrım, sana ne yaptılar?
Mon Dieu, qu'est-ce qu'ils t'ont fait?
Ne yaptılar sana?
Qu'est-ce qu'ils t'ont fait?
Yüzbaşı, size ne yaptılar böyle?
Capitaine, que vous ont-ils fait?
Kim bilir ona ne yaptılar.
Seul Dieu sait ce qu'ils lui ont fait.
Ne yaptılar?
Et qu'est qu'ils ont fait?
Sana o hapishanede ne yaptılar?
Mais qu'est ce qu'ils t'ont fait en prison?
Ne yaptılar ona?
Qu'est-ce qu'elle a eu?
Sana ne yaptılar?
Qu'est-ce qu'ils t'ont fait?
- Ne yaptılar?
Qu'ont-elles fait?
Annemlerin şehir kulübünde ne yaptılar biliyor musun?
Vous savez ce qu'ils ont fait au country club de mes parents?
Bende kıçımdan yağ alıp dudaklarıma koyduklarına inanamıyorum ama yaptılar.
Je ne peux pas croire qu'ils prennent la graisse de mes fesses et qu'ils la mettent dans mes lèvres, mais ils le font.
Sana ne kadar saçmalık yaptılar?
Ils ont essayé de t'embrouiller?
Ve kim ne derse desin, SGC'deki insanlar mevcut koşullar altında, herhangi birinin yapabileceğinden çok daha iyi bir iş yaptılar.
Et quoi qu'on en dise, les équipes du SGC n'auraient pas pu faire mieux en pareilles circonstances.
Sana ne yaptılar?
- Que vous ont-ils fait?
Bayım, kasabalılar olarak az önce bir toplantı yaptık ve Wall * Mart'ı burada istemediğimize karar verdik.
Monsieur, nous venons d'avoir une grosse réunion en ville et nous avons décidé que nous ne voulons pas de WallMart.
Bir gen ayırmayı başardılar ama ne yaptığını bilmiyorlar.
Ils pensent avoir isolé un gène. Mais où ça mène? On ignore à quoi il sert.
Hepimiz diğerlerinin sahnede ne yaptığını görmek isterdik... çünkü şarkılar veya gitar çalma tarzları dışında... öğreneçek çok şey vardı.
Tout le monde voulait savoir ce que les autres faisaient sur scène. Car il y avait beaucoup plus à apprendre que quelques chansons ou notes de guitares.
Bana ne mi yaptılar?
Ce qu'ils m'ont fait?
Bir oyuncu olabilirsin ama bu taşıyıcıların yaptığı türde bir şey değildir.
Vous êtes qualifié comme joueur, mais les caddies ne font pas ce genre de choses.
Bu duygusuzca. Onlar size ne şeytani kötülük yaptılar?
Écoutez, c'est absurde.
Bunun gerekli olup olmadığını bilmiyorum, ama bunu yaptılar.
Je ne sais si elles le doivent, mais elles ne s'en sont pas privées!
Yırttılar ve tekmelediler, ne istedilerse yaptılar.
Ils ont déchiré, donné des coups de pied, fait tout ce qu'on leur demandait.
Ama yaptım. İster inan, ister inanma, bazıları, " Bu da ne, tıp filmi mi?
Il a dit : "Elle est bonne avec sa bouche."
Elimden geleni yaptım, bana başka seçenek bırakmadılar.
J'ai tenté tout ce que j'avais à portée de main, ils ne m'ont pas laisser d'autre choix.
Hedefime odaklandım. Ve Amerikalıların hayatını kurtaracak hayati bilgileri elde etmek için her ne gerekiyorsa yaptım.
J'ai pris mon objectif et obtenu des renseignements vitaux pour la sécurité nationale et la vie de citoyens américains.
Yıllar önce taşralardan vazgeçtim ve bunu neden yaptığımı tekrar hatırlattılar.
La province ne m'a jamais réussi.
Politikacıların bizler için ne yaptığını merak ediyorum.
Je me demande ce que les politiciens font réellement pour nous.
Kradic, Endonezyalılar'ın Hydrosek yaptığını biliyormuş ama yerini bilmiyormuş.
Les Indonésiens ont développé un échantillon d'hydrosec, mais il ne savait pas où.
- Evet, efendim. Oraya vardığımızda beni inzibat yaptılar.
Mais quand je suis arrivé, ils m'ont mis de service comme PM... parce qu'il ne restait plus personne pour le faire.
Biri bankaya maskeyle girmişse amacı Cadılar Bayramı kutlamak değildir. Alarma bastıktan sonra ne yaptınız?
Qu'avez-vous fait après avoir activé l'alarme?
Ama bu yaptığı şeyi daha da korkunç kılar
Mais ça ne fait que rendre son acte pire.
Ben düz cevap gerekir. Ona tam olarak ne yaptı? Onun anıları silinir ve bir ölümlü gibi, yeryüzünde onu geri koymak.
Piper, les Fondateurs se sont mis d'accord sur le fait que Léo avait perdu sa voie, alors on l'a envoyé sur le chemin de sa destinée.
Sırf paralı seks yaptılar diye meslek hayatları sönsün istemem.
Je ne veux pas détruire la carrière d'un type qui a juste payé pour du sexe.
Sence ne gibi değişiklikler yaptılar?
D'après toi, quels changements ont-ils faits?
Yaptığımız işler arasındaki fark ne sayılar ne de tarzımız.
Ce qui nous différencie, ce n'est pas les chiffres ou le style. C'est que je sais que je vais échouer.
Bu doğru. Ama dün birbirlerini tanımıyormuş gibi yaptılar.
Eh bien, c'est vrai, mais hier ils sont arrivés chacun de leur côté et ont fait comme si ils ne se connaissaient pas.
Bunun hakkında bilgim yok, ama adamlarım yapmaları gerken işi tam yaptılar.
Je ne sais rien de tout ceci, mais mes hommes ont fait le travail comme ils devaient le faire.
ne yaptılar sana 19
yaptılar 29
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
yaptılar 29
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapıyorsun ya 16
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622