English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Silahsızım

Silahsızım Çeviri Fransızca

405 parallel translation
Ben silahsızım ve sen de tamamen korunur bir haldesin.
Maintenant je suis désarmé
Silahsızım Bay Hickok.
- Je suis pas armé. Je suis pas armé.
Silahsızım. Bu işi halletmek için sana 3 dakika veriyorum.
- Vous avez 3 minutes pour arranger ça.
Silahsızım ve dışarı çıkıyorum.
Maintenant je n'ai plus d'arme... et je vais monter.
Yalnız ve silahsızım.
Je suis seul et sans arme.
silahsızım. - işine dön, yoksa...
- Au fait, sinon...
Kötü niyetim yok. Silahsızım.
Oui, mais je ne suis pas armé.
Silahsızım.
Je suis un mec sans arme.
Silahsızım.
Je suis sans arme.
Gördüğünüz gibi ben silahsızım.
Je suis désarmé, vous voyez.
Silahsızım.
Je ne suis pas armé.
Silahsızım, bir elim de yaralı. Savunmasız bir Yahudi kadını bile boğamam.
Sans arme, et avec une seule main, je ne pourrais même pas étrangler une Juive sans défense.
Silahsızım.
Je ne suis pas armée.
Gördüğün gibi, ben silahsızım.
Je ne suis pas armée.
Silahsızım!
Je ne plie pas!
Yanki, silahsızım.
Je ne suis pas armé, Yankee.
Gördüğünüz gibi şu anda tamamen silahsızım.
Je suis, comme vous le voyez, complètement désarmé.
Sana seni silahsız yakalayacağımı ve bir fare gibi viyaklayacağını söylemiştim.
Je t'avais dit que je t'aurais et que tu couinerais comme un rat.
Sanki bir silahsızlanma konferansındaymışız gibi olayı enine boyuna tartışalım.
Débattons la question sous tous ses angles, sans nous énerver, comme dans une conférence sur le désarmement.
Bu yüzden, bir sakıncası yoksa, Bay Paebody'i yalnız ve silahsız görmek istiyorum.
Aussi, je préfère m'expliquer seul avec M. Peabody.
- Silahsız mı?
- Sans pistolets?
Orada Eskimo'lara yaptıklarımız... Silahsız insanları arkadan vurmak.
Et ces Esquimaux sans armes, abattus dans le dos...
Yani silahsız adamları vuracak mısın, Baba?
Vous allez abattre des hommes sans armes?
Ormandan silahsız mı geçeceğim?
Sans défense?
Eğer buraya teker teker ve silahsız olarak gelirseniz,... hepinizi zincire vuracağım ve adil bir mahkeme için İngiltere'ye götüreceğim.
Si vous venez un par un, et sans arme, Vous ne trouverez pas le trésor.
Etrafta silahsız gezmekten bıktım usandım.
J'en ai marre de me promener tout nu. On a besoin de revolvers.
Silahsızlanırsak, toprağımızı nasıl geri alır ve koruruz?
Comment obtenir nos terres, ou les garder, sans armes?
Silahsız adamları ve yaşlı kadınları soymada mı?
Contre les vieilles dames?
- Silahsız mı?
- Sans arme?
Hayatımda hiç silahsız bir adamı vurmadım.
Je n'ai jamais tué un homme sans arme.
Ben hep silah taşırım ve oraya silahsız çıkmam.
Quand je le serai, je sortirai en même temps que mon arme.
Evet belki ihtiyarım ; ama artık elim silahsız değil.
Je suis un vieil homme, mais pas désarmé!
Ama ben silahsızım efendim.
Je n'ai pas d'arme.
Eğer onu kurtarmak istersen, Kuma ve Hachi'yi getir! Takas yapalım. Üç silahsız adamla saat 03 : 00 de nöbetçi kulesinin önüne gel!
Si tu veux le sauver, rends-moi en échange Kuma et Hachi.
Ağır silahsız bu lanet savaşı nasıl yaparım?
Comment faire cette satanée guerre sans artillerie?
Silahsızlanma taraftarı mısınız acaba?
Vous êtes partisan du désarmement?
Ben de onu kurtarmak için buraya silahsız gelmek gibi bir hata yaptım.
Par erreur, je suis venu la secourir sans mon arme.
- Yeterli! - Silahsız adamlar Daleklere karşı ne yapacak?
Ce qui m'intrigue, c'est votre calme.
Silahsız bir keşif uçağı gördüm ve bir hendeğe atladım.
Je panique à la vue d'un avion de reconnaissance.
Morok'ların ışın silahı olduğunu biliyorum ve bizim silahsız olduğumuzu da ama bizim tek şansımız saldırmak bunu bırakmak daha büyük bir risk.
Je sais que les Moroks ont des fusils laser et nous sommes désarmés mais notre seule chance est de frapper fort! Plus nous laissons faire, plus le risque est grand.
- Silahım yok. - Silahsız geldim.
- Je suis venu sans arme.
Silahsız bir halde Metronluların " Gorn dedikleri bir yaratıkla karşı karşıyayım iri yarı bir sürüngen yaratık..
Désarmé, j'affronte la créature que les Métrons ont appelée "Gorn". Grand. Reptilien.
Koca ordunun karşısına silahsız mı çıkacaksınız?
Allez-vous battre l'armée de Vulgarie juste à mains nues?
Bayım, silahsız olanlarımız geri çekilecekler.
Ceux d'entre nous qui ne sont pas armés se retireront.
- Silahsız tanımadım. O, Lucas Bass.
C'est Lucas Bass.
Bombayı silahsızlandırmamız lazım.
Il faut absolument qu'on désamorce la bombe.
Dur bir dakika, silahsızım.
Je ne suis pas armé.
Silahsız mı?
Sans fusil?
- Silahsız mı?
Désarmés?
Beni kadın ve çocuklarla ve silahsız bıraktı.
Il m'a laissé ici, désarmé, avec les femmes et les enfants.
Silahsız bir kadınla asla... dövüşmediğini duymuştum
Fu Hong-Hsue ne tue pas les femmes désarmées. Pourquoi m'as-tu attaquée?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]