English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Silahlı soygun

Silahlı soygun Çeviri Fransızca

472 parallel translation
- Neden hapistesin? - Silahlı soygun.
J'ai fait un hold-up.
Silahlı soygun!
Vol â main armée...
Çocuk mu? Silahlı soygun, evlere hırsızlık, yan kesicilik, pezevenklik...
Vol â main armée, avec effraction, etc...
Üçüncü suçlama : Birinci derece silahlı soygun.
" Vol à main armé.
"Silahlı soygun, veznedar öldürüldü."
" Attaque à main armée, le caissier a été tué
Görünüşe göre, Paulo silahlı soygun için Martineau'nun arabasını kullanmış.
- Paulo a fait le coup de l'encaisseur avec la bagnole de Martineau.
Nedir bu? Silahlı soygun mu? Hayır.
C'est un hold-up?
Silahlı soygun, Hotel de Paris, Camden Meydanı, güney.
Attaque à main armée. Camden Square.
Silahlı soygun, Hotel de Paris.
Attaque à main armée. Hôtel de Paris.
South Sokak'ta silahlı soygun olmuş.
Un type s'est enfui aprés avoir renversé quelqu'un.
Saldırı ve silahlı soygun.
Vol à main armée.
Saldırı ve silahlı soygun.
" Vol à main armée.
Saldırı ve silahlı soygun. Mahkumiyet yok.
Vol à main armée, non-lieu. "
- Silahlı soygun mu? Kim arıyor?
Qui est à l'appareil?
- Silahlı soygun. New York Hayat Sigortayı soymuş.
Attaque et vol. Hold-up de la Cie d'Assurances sur la Vie.
Sayın Yargıç, konu silahlı soygun.
C'est un vol à main armée.
Bu insanlar bugün buraya jüri olarak çağrıldı iki defa ikinci derece silahlı soygun üç defa ikinci derece soygun iki defa ikinci derece saldırı suçlamalarıyla... hakkınızda hüküm verecekler.
Ces jurés sont ici pour vous juger sur l'accusation... de vols à main armée. Vous êtes aussi accusé de deux graves délits de vol et d'agression.
Silahlı soygun. Azılı sabıkalı.
Et il comprenait tout à coup qu'il n'aurait pas trop de sa vie..
Silahlı soygun!
Un braquage.
Silahlı soygun mu?
Les hold-up?
Pazartesi günü... müvekkilim polis tarafından alınarak... silahlı soygun zanlısı olarak sorguya çekildi.
Puis lundi, mon client a été ramassé et interrogé par la police... pour suspicion de vol à main armée.
Gerekli bilgileri hepinize dağıtacağız. Şu suçları olduğunu göreceksiniz : Yasal tecavüz, sahtecilik, canice saldırı, silahlı soygun ve de cinayet.
Déjà condamné pour viol... attaque à main armée et meurtre... il est recherché pour avoir tué une caissière de la Banque d'Oklahoma City.
Silahlı soygun var.
Oui, pour vol à main armé.
Sorun ne? Silahlı soygun mu?
Un cambriolage?
Burada, Komiser Juve kılığında silahlı soygun yaptım.
lci, j'exécutais un hold-up sous les traits du commissaire Juve.
Silahlı soygun olamaz.
Ce n'étaient pas des voleurs :
Kundakçılık, silahlı soygun ve saldırı ama cinayet suçlaması yok.
Vol à main armée, attaque de banques, pas de meurtre.
25'ine gelmeden altı eyalette birden polis tarafından saldırı, silahlı soygun ve yasadışı servetiyle bir çıbanbaşı olarak aranacaktır.
Avant ses 25 ans, la police de six états le recherche pour hold-up, attaques à main armée et défaut de vignette.
- Silahlı soygun.
- Braquage.
Silahlı soygun şüphesiyle enselenmişti.
Il a été interrogé pour vol à main armée.
"Öldürücü bir silahla saldırı ve silahlı soygun suçundan... " Ohio Eyaleti tarafından aranıyor. "
"Recherché par l'Ohio pour attaque et vol à main armée."
- Silahlı soygun.
- Un braquage à main armée.
Adam kaçırma, silahlı soygun, kargaşa çıkarma.
Incendie, vol à main armée, voies de fait.
- Silahlı soygun ve saldırı yok mu? - Hayır efendim.
- Pas de vol à main armée ni d'agression?
- Silahlı soygun.
- A main armée.
Tamam, silahlı soygun olsun! Kimse yaralanmadı.
Personne n'est blessé.
Rehin alma, silahlı soygun. Beni gömecekler.
J'en aurais pour perpète.
Silahlı soygun ve öldürücü silahla saldırı.
J'ai été coincé pour attaque à main armée, avec voie de fait.
Üç haftada dört silahlı soygun.
Quatre vols à main armée en trois semaines.
Kadın kılığında silahlı soygun.
Vol à main armée, habillé en femme.
Garip tiplerden ama eski moda silahlı soygun geçmişte sevdiği şeylerden biriymiş.
C'est un type étrange, Un braqueur, avec un gros pédigrée,
Hırsızlık, silahlı soygun, büyük hırsızlık...
Cambriolage, attaque à main armée, vol qualifié...
Federasyon malına yönelik on dört silahlı soygun,
14 vols a main armé sur des propriétés de la Fédération.
Saldırgan, A.C. ( 17 )'nin polis kayıtlarında silahlı soygun, haneye tecavüz suçları ve bir de adam öldürme suçu yer alıyor.
L'agresseur, A.C., âgé de 17 ans, a de lourds antécédents : attaques à main armée, agressions et un homicide.
Wichita'da, silahlı soygun, şiddet girişimi.
À Wichita, vol à main armée commué en voies de fait.
Doğulu bir tetikçi ama bir kaç yıl önce burada bir iş yapmış. Silahlı soygun.
Un casseur de l'Est, mais qui a opéré ici : vol à main armée.
Araç 405, bir silahlı soygun mevcut. Jerry'nin içki dükkânı. Sixth Hollister.
Le suspect est un homme blanc d'une vingtaine d'années, 1m85, portant un feutre brun et une gabardine, armé d'un revolver Bluenose.
Silahlı bir soygun oldu ve bir polis vuruldu.
On a tiré sur un agent.
Bir silahlı soygun ihbarı yapmak istiyorum.
Il va y avoir un hold-up.
Silahlı bir soygun oldu.
Il y eut un hold-up.
Sıradan bir haftanın koşuşturmacası içinde... ortalama bir ulaşım polisinin karşılaştığı vakalar şunlardır : soygun, silahlı saldırı... cinayet, sarhoşluk, ruhsal hastalık, vandalizm, kaçıklık, yolsuzluk, cinsel taciz, teşhircilik...
En une semaine moyenne, un policier du métro devra s'occuper d'affaires de vols, d'agressions, de meurtres, d'ébriété, de maladies, de vandalisme, de délire, d'insultes, d'agressions sexuelles, d'exhibitionnisme...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]