English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Z ] / Ziyanı yok

Ziyanı yok Çeviri Fransızca

268 parallel translation
Ziyanı yok.
Ça va.
- Ziyanı yok. Fark etmez.
- Ce n'est pas grave.
Ziyanı yok.
C'est bon.
Ziyanı yok, aileden biri olarak kabul edersiniz.
Considérez-moi comme un membre de la famille.
- Ziyanı yok Alan.
- Ça va, Alan.
Ziyanı yok, bürosunda bekleyeyim.
Je l'attendrai.
Ziyanı yok.
Qu'importe?
Ziyanı yok, kendi anahtarlarım var.
Ça ne fait rien, j'ai un passe.
- Ziyanı yok, ben öyle severim.
- Je les aime ainsi.
Ziyanı yok, bitanem.
Ça n'a aucune importance, ma chérie.
- Ziyanı yok.
- D'accord.
Ziyanı yok.
Pourquoi devrais-je être fâchée?
"Ziyanı yok." dedi ve çıktı.
Elle a dit "ce n'est pas grave" et elle est partie.
Adamcağızla uğraşmayı bırak. - Ziyanı yok.
Ne commence pas à taquiner Deacon.
Ziyanı yok.
Ce n'est pas grave.
Ziyanı yok. Hak ettim herhalde.
Je le méritais, sans doute.
Sorun değil, ziyanı yok.
C'est rien, plus de peur que de mal.
Neyse, ziyanı yok.
Ce n'est pas bien grave.
Ziyanı yok.
C'est trop tard.
- Ziyanı yok. Anlıyoruz.
C'est bien naturel.
- Ziyanı yok. Ama kanepenin döşemesi batmış.
C'est plutôt le tissu du canapé...
- Ziyanı yok.
Je comprends.
Ziyanı yok, başka bir zaman.
Ce sera pour une autre fois.
Kusura bakmayın. - Ziyanı yok.
- Il n'y a pas de mal
Ziyanı yok.
- Très bien
Ziyanı yok. Bunu istemek hakkıdır.
Elle en a parfaitement le droit.
Ziyanı yok.
C'est pas grave.
- Ziyanı yok.
- C'est pas grave.
- Ziyanı yok.
- C'est rien.
Ziyanı yok.
- Ça ira. - Mais non...
Ziyanı yok dedim. Bak...
Ça n'a aucune importance.
- Ziyanı yok, Goldie.
- Tout va bien.
- Hayır, teşekkürler. - Ziyanı yok.
Non, merci.
Ziyanı yok. Şampanya şans getirir.
C'est pas grave, ça porte bonheur.
Ziyanı yok. Temizlemesi için bir hizmetçi göndereceğim.
Oh, ça va aller.Je vais demander à la bonne de nettoyer tout ça.
Ziyanı yok.
Ça ne fait rien.
Ziyanı yok, devam et.
C'est pas grave. Continue.
Ziyanı yok. Önemli değil.
C'est pas grave.
Oh! evet, ziyanı yok.
Je peux vous le changer.
Ya şu, arkadaşım? Açlık hissettiğin her zaman lokantama gelebilirsin. Ziyanı yok.
J'ai une proposition à te faire, si tu as faim, viens manger dans mon restaurant quand tu veux.
Ziyanı yok.
Ça fait rien.
Ziyanı yok, Marcia.
Ce n'est rien, je partais.
Ziyanı yok efendim.
Ce n'est pas grave.
Ziyanı yok... ilham gelince -
- Ne laissez pas l'inspiration s'enfuir.
Ziyanı yok.
- Tant mieux, ça me fait..
Sonuç olarak, aile 7.4 milyon yenin... yok yere ziyan olmasının... sıkıntısını çekmiştir.
"Cela a causé à la famille Nakajima " une dépense absolument inutile de 7 millions de yens.
Evet, güzel. İhtiyar ölürken bütün servetinin... ziyan olmasına hiç gerek yok.
Oui, il est inutile de permettre que le vieil homme meure avec sa fortune en désordre.
- Ziyanı yok, sağ ol.
Oh non, n'vous en faites pas, merci.
Ziyan edecek vaktim yok.
J'ai pas de temps à perdre, moi.
Ziyan edilecek suyumuz yok.
On n'a pas d'eau à gaspiller.
Ziyanı yok Teğmen.
Ce n'est rien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]