English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ç ] / Çalışmaya

Çalışmaya Çeviri Fransızca

7,316 parallel translation
Ben Sadie'ye ders çalışmaya gideceğim. Bekle, Ruby!
Je vais rester chez Sadie pour étudier, donc... attend, Ruby...
Bilirsin, bu sarmaşıklarla çalışmaya başladığımda asıl amaç, temiz, sonsuz bir enerji kaynağı bulmaktı ruhani bir ölüm ışını geliştirmek değil.
Quand j'ai commencé à travailler avec ces plantes, le but était de créer une énergie propre et pas de développer un rayon mortel.
Onun için çalışmaya beni zorluyor.
Il me force à travailler pour lui.
1947'de Aristocrat diye bir plak şirketinde çalışmaya başladı.
En 1947, il a travaillé pour un label appelé Aristocrat.
Tamam, herkesi sürekli bilgilendireceğim ve dans hareketleriniz üzerine çalışmaya devam.
Je vous tiendrai tous informé, et entraînez-vous à danser.
Memleketim Poughkeepsie'deki bir radyoda çalışmaya başladım.
J'ai commencé mon travail à la station de radio dans ma ville natale, à Poughkeepsie...
Mark bizimle çalışmaya karar verdi.
Mark est d'accord pour travailler avec nous.
Sizin demeye çalıştığınız şey, Bishop için çalışmaya devam etmek için yalan söylediğim.
Vous insinuez que j'ai menti pour continuer à travailler pour Bishop.
- Naday'le çalışmaya karar verdim.
J'ai décidé que j'allais faire des efforts avec Naday.
İyi, umarım birbirleriyle çalışmak istemeyen insanları çalışmaya zorlayarak huzurlu bir hayat sürersiniz.
Bien, mais j'espère que vous pouvez vivre avec le fait de forcer des gens à passer du temps ensemble alors qu'ils ne le veulent pas.
"Alicia Florrick'in kızının öğretmeni olan Tony'i kızını hasta iken çalışmaya zorladığı gerekçesiyle, tehdit ettiği rapor edildi."
"Elle aurait violemment menacé un professeur de l'école de sa fille pour l'avoir forcer à travailler alors qu'elle était malade."
Onunla çalışmaya başladığımda Şehir Efsanesi henüz taydı.
Urban Myth était juste un poulain quand j'ai commencé à travailler avec lui.
Doğrusunu söylemek gerekirse, emekli olmayı düşünüyordum ama onun bakım masrafları için çalışmaya geri dönmem gerekiyor.
Honnêtement, je pensais même prendre ma retraite, mais je dois recommencer à travailler pour payer ses soins.
- Hayır, buraya çalışmaya geldik.
- Non, non. On est là pour travailler.
- Bilmem.Sadece tekrar çalışmaya dönmene ihtiyacım var.
Juste besoin que tu retournes bosser.
Ve bende, bir teori üzerinde çalışmaya başladım bir yandan da bu üssü kurduk.
Nous avons donc travaillé sur cette théorie, ainsi... - Que sur cette station.
Ana motorlar çalışmaya başlıyor. 4.
- 4, 3, 2, 1...
Hayatımı adadığım çalışmaya anlamsız mı diyorsun, Murph?
Tu me dis que l'œuvre de ma vie n'a aucun sens, Murph?
Her zamanki gibi çalışmaya devam etmeliyiz.
Il faut continuer à chercher, encore et toujours.
Pat Candy rakip için çalışmaya gelene kadar.
Avant que Pat Candy n'intègre l'opposition.
Tutkularımızı çalışmaya gerek yok her ruh için kötü olur bu.
Il n'est pas nécessaire d'étudier nos passions, elles sont mauvaises pour l'âme.
Dr. Dre, Compton'ın meşhur Eazy-E'siyle muhteşem bir çalışmaya imza atmış.
Respect à mon pote Dr. Dre nous livrant un pur produit de Compton, Eazy-E.
Sıkıntı yok. Buraya çalışmaya geldi. İş için buradayız Suge.
Il est là pour bosser, pour le business.
Burada sadece okumaya ve çalışmaya geldim.
Je vais juste suivre des cours et travailler ici.
Çalışmaya, Jamie'nin garajında Jamie'nin Doğu Kıyısı'nda yelkenlileri teslim ederek biriktirdiği 110.000 dolarla başlamışlar.
Ils avaient débuté dans un garage avec 110 000 $ gagnés en convoyant des voiliers.
Bayılana kadar çalışmaya değil.
Pas de travailler jusqu'à ce que je chavire.
Savaştan sonra bizimle çalışmaya geldi.
Après la guerre, on l'a embauché.
Onlarla çalışmaya zorlanmış.
On l'a forcé à collaborer.
Ya da belki internetten Ellis'i araştırdı ve yaptığı cömert bağışları gördü sonra da orada çalışmaya başladı ki ona kancasını takabilsin.
Ou qu'elle l'a googlisé... et découvert son projet de généreuses contributions... et qu'elle s'est arrangée pour s'infiltrer dans les lieux et lui mettre le grappin dessus.
Ben burada büyüyüp adam olabilsinler diye eğitiyorum. Çalışmaya hazır mısın?
Je suis ici pour les aider à grandir et à devenir des hommes.
Vücuda çalışmaya başlayarak ve işleri lehine çevirmeye çalışarak Hope için iyi bir zaman.
Temps fort pour Hope qui commence à travailler au corps et essaye de renverser la vapeur.
Babam öğrenince ertesi sabah beni tarlada çalışmaya zorladı.
Et quand il l'a découvert, il m'a fait travailler aux champs le lendemain matin.
1965'te psikoterapi grubunda çalışmaya başladım.
Eh bien, je commencé ma psychothérapie dans la fraternité en 1965.
Tamam. Çalışmaya devam edin.
Eh bien, continuez.
Çalışmaya devam.
Continue.
Demek yeniden çalışmaya başladın.
Alors, tu rebosses?
Baban biraz stresli, Yeni iş yerinde çalışmaya başlaması, koşturması falan.
Ton papa est tendu à cause de sa nouvelle entreprise.
Tamam mı? Yarış olan günlerde de daha erken çalışmaya başlayıp işin, babanıza düşen kısmını yaparsınız.
Et les jours de rencontre, vous y allez plus tôt pour remplir les quotas de votre père.
Onlar sizin gibi erkenden kalkıp tarlalarda çalışmaya gitmezler.
Ils ne se lèvent pas a l'aube pour travailler dans les champs.
Siz Diaz çocuklarıyla tarlaya çalışmaya gittiğim o gün dürüst olacağım, o gün hayatımdaki en zor çalışma günüydü.
Quand je suis allé au champ avec vous, les Diaz, je dois l'avouer, ça a été la journée la plus douloureuse de ma vie.
Chris sana "çalışalım mı" diye sorduğunda "bize gel de çalışalım" mı dedi yoksa "gelmeni istiyorum çalışmaya" mı dedi?
Alors, quand Chris t'a demandé de réviser, est-ce qu'il a fait, "Je veux que tu viennes réviser"? Ou bien, " Je veux que tu viennes.
Hadi arkadaşlar, gruplara ayrılıp çalışmaya başlayalım.
O.K., séparons-nous et mettons-nous au travail.
"Gelmeni istiyorum çalışmaya" mı?
Je veux que tu viennes étudier.
- Evet sonra Dallas'la çalışmaya başladım.
Jusqu'à ce que je parte bosser avec Dallas.
Kısa süre sonra toprak çalışmaya başlaması halinde.
Je vais bientôt retourner le terrain. Vu tous les efforts que tu fais, j'imagine que tu comptes rester.
Tamam. Biraz çalışmaya geldik işte.
On est venus répéter un peu.
- Dex One'da çalışmaya başladım.
J'ai travaillé chez Dex One.
Tamam... Neden biraz gidip yeni derine alışmaya çalışmıyorsun.
Allez vous mettre à l'aise dans votre peau.
Çalışmaya devam et.
Continue à t'entrainer
Kısılamaz sesi Boş yere kısmaya çalışmayın
Irréductibles, inutile de réduire le son
ISDA'sız büyük oynamaya çalışmak, Indy 500'de lamayla yarışmaya benzer.
Réussir sans ISDA, c'est comme essayer de gagner l'Indy 500 sur un lama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]