English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ç ] / Çalışmıyorum

Çalışmıyorum Çeviri Fransızca

2,727 parallel translation
Ben ise artık onun için çalışmıyorum.
Je ne travaille plus pour lui.
- Ben hoca olmaya çalışmıyorum dostum, ben b...
C'est pas pour moi, ces trucs.
Ben çalışmıyorum.
Je ne travaille pas.
Day-doo, yeni annen olmaya çalışmıyorum, tamam mı?
J'essaie pas d'être ta nouvelle mère.
- Bana mesaj vermeye mi çalışıyorsun? - Sana mesaj vermeye çalışmıyorum.
- Tu essaies de me dire quelque chose?
Nick'ten hoşlandığını biliyorum, aranıza girmeye çalışmıyorum ama bu konuyu onunla konuşmalısın.
Et je sais que tu apprécies Nick, et je n'essaie pas d'interférer, mais tu devrais lui parler de ça.
- Hiçbir yerde çalışmıyorum.
- Je ne travaille nulle part.
- Hoş olmaya çalışmıyorum. Zihnini açmaya çalışıyorum.
J'essaie de te donner une leçon.
Kendimi beğendirmeye çalışmıyorum.
Je ne vous le conseille pas.
Artık onlarla çalışmıyorum.
Je ne suis plus avec eux.
Ben olamam çünkü burada çalışmıyorum artık.
Je ne vous l'ai pas dit moi-même parce-que je ne travaille plus là-bas.
Ayartmaya çalışmıyorum ben.
Je n'essaye pas.
Kusura bakma, seni kovdurtmaya çalışmıyorum.
Je veux pas te faire virer!
Ben kimse için çalışmıyorum.
Je travaille pour personne.
Kavga etmeye çalışmıyorum.
Je n'essaie pas de commencer une bagarre.
Sizin emrinizde çalışmıyorum, rahibe hanım. Onlar gibi karşınızda titremiyorum.
Je ne suis pas l'un de vos malades, ma sœur, pétri de peur.
Ben çalışmıyorum- - Sanırım seni FBI'ya yollamalıyım, ama Bob Dixon'ı yakalamama yardım edene kadar seni bir yere yollamayacağım.
Je suis supposé te remettre au FBI, mais tu ne quittes pas mon champ de vision jusqu'à ce que tu m'aides à attraper Bob Dixon.
- Artık burada çalışmıyorum.
- Je ne travaille plus ici.
Bir yıldır çalışmıyorum.
Je n'ai pas travaillé depuis un an.
Beni dinle! Senden kurtulmaya falan çalışmıyorum.
Je n'essaie pas de me débarrasser de toi.
Ben burada çalışmıyorum.
Dalia?
Dikkati garajda yaptığım şeyden uzaklaştırmak için heyecan yaratmaya çalışmıyorum.
Je suis pas en train d'essayer de créer un drame pour vous détourner de ce que je fais dans le garage.
Seni değiştirmeye çalışmıyorum.
J'essaye pas de te changer.
Çünkü kim olduğum gerçeğinden kaçmaya çalışmıyorum.
Parce que je ne vais pas fuir mon passé.
Motive etmeye çalışmıyorum.
Ce n'est pas ça.
Memorial'da çalışmıyorum.
Je ne suis pas employé par Memorial.
Ben kimseyi sindirmeye çalışmıyorum.
! Je n'oppresse personne!
- Size engel çıkarmaya çalışmıyorum.
Dr Reilly... Je ne vous mets pas de bâtons dans les roues.
Kusura bakmayın, burada çalışmıyorum.
Désolé, je ne travaille pas ici.
Pislik yapmaya çalışmıyorum.
Vous êtes séparés. Je ne cherche pas d'histoires.
Ben burada çalışmıyorum.
- Du Derek tout craché.
Burada çalışmıyorum. $ 20?
Vingt dollars?
Çalışmıyorum.
Je ne travaille pas pour lui.
Bak seni incitmeye çalışmıyorum tamam mı?
Ecoute, je ne vais pas te blesser, okay?
Seni incitmeye çalışmıyorum.
Je ne vais pas te faire de mal.
Ben bu şekilde çalışmıyorum, Bay Herreshoff.
Je ne travaille pas comme ça, Mr Herreshoff.
Dükkanını kapatmaya çalışmıyorum.
Je n'essaie pas de te faire fermer boutique.
- Sizi etkilemeye çalışmıyorum Bayan Adams.
Je ne vous drague pas, Mrs.Adams
- Rüşvet koparmaya çalışmıyorum.
Je suis pas là pour ça.
Doğru, ama şu an çalışmıyorum.
C'est bien ça, mais je ne suis pas en service.
rahatsız etmeye çalışmıyorum.
C'est pas mon but.
Sana saygı duyuyorum ama senin için çalışmıyorum.
Je te respecte, mais je ne travaille pas pour toi.
Seni, Frank'ten korumaya çalışmıyorum.
Je te protège pas.
Ben sanmıyorum ki çalıştığım gerçekten en iyi olan insanların çoğu sırf bilgisayarlarla çalışmış olmak için bilgisayarlarla çalışmış olsun.
Je ne pense pas que la plupart des meilleures personnes avec qui j'ai travaillé a travaillé avec des ordinateurs pour le plaisir de travailler avec des ordinateurs.
- Senin için çalışmıyorum.
- Si.
Hayır, elbette çalışmıyorum.
Non, bien sûr que non.
Aklımın ücra köşelerinde sıkışmış bir şekilde özgür kalmaya çalışıyorum ama söyledikleri çok acımasız.
Coincé dans les profondeurs de mon esprit Je veux m'échapper Les mots sont si cruels 273 ) } – Neuneu.
İnan bana, kahraman olmaya falan çalışmıyorum.
Je joue pas les héros.
Kilisedeki çocuk eğitimi programında birlikte çalışmıştık ama ben de onun terapi adamı olduğunu sanmıyorum.
- Il a toujours été renfermé. On a travaillé ensemble pour aider des enfants en difficulté, mais il n'a pas le profil à aller voir un psy.
Hiç sanmıyorum. Yedi yıllık kapanma sırasındaki dosyalarda geçen tek isim ve kendisi de Beyaz Saray'da çalışmış.
C'est le seul nom présent dans les dossiers durant ces sept années.
Luncheonette'i satmaya çalışmıyorum.
Pas du tout.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]