English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ç ] / Çok yakışıklıydı

Çok yakışıklıydı Çeviri Fransızca

129 parallel translation
Kihachi gençliğinde çok yakışıklıydı.
Quand il était jeune, Kihachi était bel homme.
- Gerçekten çok yakışıklıydı. - Kim?
Il était vraiment séduisant.
O da çok yakışıklıydı ve dans ettiğimizde...
Il était si séduisant, et quand on a dansé...
Çok yakışıklıydı.
Il était très beau.
Çok yakışıklıydın!
Ce que tu etais beau!
Çok yakışıklıydın.
Mon chéri, c'est merveilleux.
- Çok yakışıklıydı!
Il était beau.
Çok yakışıklıydı ve kendisi de bunun farkındaydı.
Bel homme, et il le savait.
İvanko'yu gördün mü? Çok yakışıklıydı.
Et vous avez vu Ivanko?
Geçen yaz birisi vardı, çok yakışıklıydı.
- Ah oui, l'année dernière, j'avais envie d'un homme trop beau.
O zamanlar çok yakışıklıydınız.
Vous étiez très beau gars.
Başarılı bir oyuncu değildi ama çok yakışıklıydı.
II n'était pas très bon, mais il était séduisant.
Çok yakışıklıydın.
Ce que tu étais beau.
Çok yakışıklıydı.
Il était beau.
Ve o çok yakışıklıydı!
et il était si beau.
Ama çok yakışıklıydın.
Mais tu étais vraiment beau.
Andy gerçekten çok yakışıklıydı, değil mi?
Andy était vraiment beau gosse.
Çok yakışıklıydı.
Il n'est pas particuliérement beau.
Futbolcuydu ve onu sahada koşarken izlerken... kalbimin duracağını sandım, çünkü çok yakışıklıydı!
Il jouait au football et quand j'assistais au match, j'avais l'impression que mon cœur allait s'arrêter tant il était beau!
Aklım başımdan gitti.. .. çünkü bence çok yakışıklıydı.
Ça m'a effrayée... je le trouvais trop bien.
Çok yakışıklıydı.
- Adorable en petite culotte.
Yahudi Scott Baio gibi göz çok yakışıklıydı.
Il était si beau, une sorte de Scott Baio juif.
Ah, çok yakışıklıydı.
Il était si beau.
Bence onlar çok yakışıklıydı.
T'es fou? Je les trouvais sympathiques.
Yunanlıydı ve çok yakışıklıydı.
Il était grec et beau garçon.
Hatırladığım kadarıya biri çok yakışıklıydı.
Des deux, un était très beau.
Çok yakışıklıydı.
Il Était tellement beau.
Before Sunrise'da çok yakışıklıydı.
Il est à croquer dans la lumière de l'aube.
Çok yakışıklıydı.
Vraiment beau.
Şimdiki haline bakma. 25 yıl önce çok yakışıklıydı.
On ne dirait pas, mais il y a 25 ans... il était absolument superbe.
Ben dişçi de çıkartmak zorunda kalmıştım. Aksi gibi adam da çok yakışıklıydı.
Je l'ai fait enlever chez le dentiste et il était si beau!
Liseden erkek arkadaşımdı ve futbol takımı kaptanıydı, çok yakışıklıydı.
C'était mon copain au lycée. Très bon footballeur, très mignon...
O çok yakışıklıydı.
Il était canon. - Il va bien.
Çok yakışıklıydı. Camın karşısında oturmuş, bana gülümsüyordu.
Et il était si beau assis contre la fenêtre, en me souriant.
Bulabildikleri en iyi resmi bu muymuş? Çok yakışıklıydı.
Ils n'ont pas trouvé mieux que ça?
Seni dergide gördüm. Çok yakışıklıydın.
Je t'ai vu dans le magazine c'était dément
Linda seni Charlie Rose'da gördüğünden beri benim peşimde, o gün çok yakışıklıydın ve seni tanıdığımı bir şekilde öğrenmiş.
Linda ne me lâche plus depuis qu'elle t'as vu chez "Charlie Rose". Elle t'a trouvé vraiment cool et a découvert que je te connaissais.
Bence çok yakışıklıydın.
Plutôt fringant, j'imagine
Dün yine çok yakışıklıydın.
Tu étais très beau, comme d'habitude.
Patrick çok yakışıklıydı.
Patrick était si mignon.
O zamanlar da çok yakışıklıydı. Ailemin onu istemeyeceğini biliyordum, o yüzden benim olmalıydı.
De tout façon, il était bon là dedans aussi, et je savais que mes parents n'approuveraient pas, donc...
Çok mu yakışıklıydı?
Beau comment?
- Çok genç ve yakışıklıydı.
- Il était jeune et beau.
Çok da yakışıklıydım.
Et j'étais séduisant.
Babam görünüşüne çok önem verirdi. Çok yakışıklı bir adamdı, bir Casanova'ydı, gerçekten.
Qu'est-ce qui vous a pris?
Çok yakışıklı bir adamdı, bir Casanova'ydı, gerçekten.
Il était très élégant. Un Casanova.
Aidan mıydı? Daha mı yakışıklı olmuş yoksa ben çok uzun zamandır mı bir kadınlayım?
Il est mieux ou j'ai été trop longtemps avec une fille?
Yakışıklıydı. Ama çok sıkıcıydı.
Il était mignon, mais vraiment ennuyeux.
Çok çekiciydi, çok da yakışıklıydı.
Il était si charmant, si beau.
- Çok da yakışıklıydı.
- Et il était si beau.
Bugün olmayabilirim ama dün gece çok yakışıklıydım.
Peut-être pas aujourd'hui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]