English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Adını biliyorum

Adını biliyorum Çeviri Portekizce

493 parallel translation
Adını biliyorum.
Eu sei qual é o nome dele...
Adını biliyorum.
Sei o seu nome.
- Adını biliyorum.
- Eu sei o nome dele.
Ben mezarlığın adını biliyorum.
Eu sei o nome do cemitério.
O zaman ben de aynı durumda olurdum, ama ben adını biliyorum, siz bilmiyorsunuz.
Então eu devia estar no mesmo barco, mas sei o nome dele e você não.
- Bilmiyorum, fakat babamın adını biliyorum
Desconheço-o, mas sei o nome de meu pai.
Birisi benim peşimde, adamı ne gördüm, ne de adını biliyorum.
Alguém está a tentar tramar-me. Alguém sem nome nem face.
Beni öldüremez çünkü adını biliyorum.
Ela não me pode matar porque sei o nome dela.
Adını biliyorum!
Sei como se chama!
- Adını biliyorum.
- Estamos a ver!
Adını biliyorum, Niki.
Eu sei o seu nome, Niki.
Senin de adını biliyorum.
Sei quem tu és.
Ve şimdi adını biliyorum.
E agora sei como isto se chama.
Onun asıl adını biliyorum!
Sei como é mesmo o nome dele!
Adını biliyorum!
Eu sei o Seu Nome!
Yalnız adını biliyorum.
Só sei o nome dele.
Sanırım bu şeyin adını biliyorum.
Acho que sei o que se chama.
Onun adını biliyorum.
Eu sei o nome dele.
Yani, adını biliyorum.
Bem, conheço o nome dele.
Adını da biliyorum.
Até sei o nome dele.
Adının Barry olduğunu biliyorum.
Eu sei que é esse o seu nome.
Adının Jones olduğunu biliyorum, ama nerede oturduğunu bilmiyorum.
Sei que se chama Jones, mas não sei onde vive.
Artık adını, nerede yaşadığını, ve neye benzediğini biliyorum.
Agora, sei o seu nome, onde vive e como é.
Ne mi biliyorum - adını biliyorum.
- Sei o nome dele.
- Adınızı biliyorum, Madam.
- Conheço seu nome, madame.
Mesela adımın Carl Lanser olduğunu biliyorum.
Eu sei, que meu nome é Carl Lanser.
Onun ailesine bakacağını adım gibi biliyorum.
Agora é ele que tem de pensar em todos nós.
Siz erkekler her adımı dikkatlice atmak zorundasınız, biliyorum.
Compreendo como vocês homens têm de ter cuidado com cada coisa que fazem.
Verilmiş bir sözü tutmak adına buradasın, bunu biliyorum.
Você está por um fio. Ele está escapando por entre os seus dedos.
Çünkü diğerlerinin de geri adım attıklarını biliyorum artık.
Porque sei que muitos outros estão a levantar o pé.
Hartum'a seni yolluyorsam numara yapacağını, emirleri dinlemeyeceğini biliyorum, ve bir takım mistik zorunluluk adı altında sadece kendini ortaya çıkaracağını, ve bu hükümeti bulaştırmak için elinden gelenin en iyisini yapacağınıda biliyorum.
Se eu o enviar, vai pregar partidas, desobedecer às ordens, e em nome de uma necessidade mística qualquer vai fazer tudo para envolver o governo naquilo até às orelhas.
Olayı İncil satıcılığı olarak düşünmekten vazgeçin. Çünkü başkaları için yaptığınız şeyin farkına vardığınız vakit adım gibi biliyorum güç ve ayrıcalığın sizde olduğunu bilerek başkalarının hizmetinde olarak kendinize olan saygınız öyle bir artacak ki, bu saygı kibirden değil tevazudan ileri gelecek.
Parem de pensar que mascateiam a Bíblia... porque tenho certeza de que quando perceberem... o que estão fazendo para os outros... a sua auto-estima subirá muito... não por orgulho, mas por humildade... sabendo que vocês têm o privilégio e o poder de servir aos outros.
Adımın Melinda Tentrees olduğunu elbette biliyorum, cahil.
É claro que sei, seu tolo.
Ayrıca kocamın adını, yaşımızı, nerede yaşadığımızı, caddeyi, numarayı ve şehri de biliyorum.
Também sei o nome do meu marido, nossa idade, onde moramos, a rua, o número e a cidade.
İkinci adımın ne olacağını biliyorum.
Sei qual vai ser o próximo passo.
Adını biliyorum.
Sei o que é.
Ama daha fazlasını söylemeden önce, babama bağımlı olduğumu biliyorum. Oğlu olarak adını taşımakla onun rızasına tabiyim. Onun onayını almadan sözlenmek en büyük hata olacaktır.
Mas, antes de ir mais longe, sei que dependo de um pai, e que a condição de filho me sujeita ás suas vontades, que não devemos entregar o coração sem o seu consentimento, que o Céu os fez senhores das nossas vontades,
O güzel yüzü biliyorum, ama adını unuttum.
Eu lembro-me dessa cara bonita mas não me recordo do nome.
Adını ve nerede yaşadığını biliyorum.
Eu sei o nome dela e onde ela vive.
Adını Uyuşturucu bağışı koyarız, biliyorum.
Já sei, Chamamos-lhe droga em linha.
İkinci kişinin adını da biliyorum.
Conheço um segundo que está no comando.
Beni aptal bulduğunu biliyorum, ama en azından adını bağışla.
Sei que me achas um tolo, mas, pelo menos, diz-me o teu nome.
İyi, en azından şimdiden adını ne koyacağımı biliyorum.
Bem, pelo menos sei que nome lhe devo dar.
Bunu sormak için çok salakça bir zaman olduğunu biliyorum ama, bir adın var mı?
Sei que a hora não é boa, mas você tem nome?
Takma adının "Çek benim çeki" olduğunu bile biliyorum
Até sei a alcunha dele. "Cash-my-check."
Ben pisuvarın önünde yan yana dururken senin adını sormamın... biraz garip olduğunu biliyorum.
Sei que parece estranho perguntar quem és... parados na frente do urinol.
Ama onun adını bilmiyordum. Ve, şimdi biliyorum.
Mas na altura não sabia o nome dela e... mas agora sei.
Ne adını, ne de adresini biliyorum.
Para além disso não sei nada de ti, o teu nome, onde moras...
Bazen kafanın karıştığını biliyorum, Scott. Ama Federasyon'a güvenerek, en doğru olanı yaptığını söylediğimde, tüm stüdyo adına konuşmuş oluyorum.
Sei que por vezes é confuso para ti, Scott... mas falo por toda a escola... quando digo que ao confiar... na Federação, estás a tomar a decisão correcta.
Hem kendi adınızı hem de benimkini çok iyi biliyorsunuz. Acelen olduğunu biliyorum. Fazla cüretkar görünmek istemem ama 12.30'da kafeteryada yemek yiyeceğim.
Sei que está com pressa e não quero avançar o sinal... mas vou almoçar no bandejão às 12 : 30.
Adın Daniel Madigan, biliyorum. Ama sen benimkini nereden biliyorsun?
Sei que o teu nome é Daniel Madigan, mas como sabes o meu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]