English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Anlamıyor

Anlamıyor Çeviri Portekizce

5,440 parallel translation
Anlamıyor musun?
Não percebe?
Tatlı torunum, anlamıyor musun?
Doce e maravilhoso neto, não consegues entender?
Ama onu ele geçirirsek çocuğu da ele geçiririz, anlamıyor musun?
Mas se a tivermos, temo-lo a ele, não vê?
Bu cadaloz sürtük niye bir türlü bunu anlamıyor?
Esta gaja doida não se convence que não durmo com ela?
İlgi görmek için yaptım. Anlamıyor musun?
Precisava de atenção, não percebes?
Aklına böyle şeyler sokmak istemiyorum anlamıyor musun?
- Não quero que fiques a pensar nisto.
Bunu anlamıyor musun?
Não percebes isso?
- Bunu anlamıyor musun?
Não percebes?
Anlamıyor musun?
- Não! Não percebes?
Anlamıyor musunuz?
Não entendem?
Tanrım, anlamıyor musun?
Meu Deus, não percebes?
Anlamıyor musunuz?
Não percebem?
İkinci denemelerin her zaman daha kötü olacağını bir türlü anlamıyor.
Ela não percebe que as coisas são sempre piores, da segunda vez.
Bu yüzden kimse beni anlamıyor zaten.
Por isso ninguém me consegue entender.
♪ Senin için ♪ Anlamıyor musun?
Por ti Não percebes
Bir kez söyleyerek, anlamıyor musun?
Não percebes à primeira?
Anlamıyor musun?
Não entendeu?
- Anlamıyorum. - Yaklaşıyor!
- Pai, ela está a aproximar-se.
- Anlamıyor musun?
Não percebes?
- Risk nedir anlamıyor muyum yani?
E eu não percebo de riscos?
Parasızlığını anlamıyor değilim, Haydon.
Não sou insensível às suas dificuldades pecuniárias, Haydon.
5 ile 7 arasının anlamını anlamıyor musun?
Não percebes o significado de das 5 às 7?
Neler olduğunu anlamıyor musun?
Não percebes o que se está a passar?
anlamıyor musun ölme olasılığım var.
Percebes que posso morrer?
Anlamıyor musun?
Tu não entendes?
Birlikte geçirdiğimiz onca güzel yıldan sonra... ne zaman yalan söylediğini anlamıyor muyum sanıyorsun?
Após tantos encantadores anos juntos, achas que não sei quando mentes?
Anlamıyor musun?
Não percebes?
- Anlamıyor musun?
- Você não entendeu?
Ne diye bu kadar kar yağıyor ki? Buna nasıl katlanıyoruz anlamıyorum.
Que raio de país, sempre a nevar.
Ama bir türlü anlamıyor.
Mas ele não compreende, sabes?
Bunu anlamıyor musun?
Não entendem?
Ahmadinejad bunu anlarken, Mousavi anlamıyor.
Ahmadinejad entende isto,
Sailor anlamıyor.
Bem, o Sailor não sabe.
- Beni anlamıyor!
- Ele não me afecta.
Varsayımsal konuştuğumu anlamıyor musun? !
Não vês que estou a falar hipoteticamente?
Anlamıyor musun?
Compreendes?
Umut bunu anlamıyor.
A Hope não compreende.
Bence Billy'nin şehir merkezinde çalışıyor olması bunu bileceği anlamına gelmez.
Acho que lá porque o Billy trabalha na baixa, não tem de saber
- Amacını anlamıyor musunuz?
Vê o que ele está a fazer?
Araya birkaç tane hatun sıkıştıramayacaksan patron olmanın ne anlamı kalıyor ki?
Ser patrão é poder acumular mercadoria!
Aynı dava için çalışıyor olmamız senin için çalıştığımız anlamına gelmez. Şimdi ne yapacaksın?
Trabalhamos para a mesma causa, mas não trabalhamos para si.
Kuşak takıyor olman daha dindar olduğun anlamına gelmez.
Só porque se usa um colarinho não significa muito.
Tikani'nin sıradan numaraları işe yaramıyor, fakat bu onun pes ettiği anlamına gelmiyor.
Os truques habituais do Tikani não estão a funcionar, mas não desiste.
Fikrini de. Çünkü bir şeyin sonsuza kadar sürmemesi değerinin azalacağı anlamını taşımıyor.
E na ideia de que só porque qualquer coisa não dura para sempre não significa que o seu valor seja diminuído.
Sanırım şimdi "aptal" anlamında kullanılıyor.
Acho que agora significa "idiota".
Anlamıyor musunuz?
Não percebes?
Evet, birbiriyle geçinemeyen parlak ebeveynler, halasına, annesinden daha yakın, ölümlülüğe takıntıkılı, hiçbir şeye inanmıyor, hayatın anlamı olmadığı düşünüyor.
Pais geniais que não se entendiam, é mais chegado à tia do que à mãe e é obcecado pela mortalidade. Não acredita em nada, crê que a vida não tem qualquer sentido.
- Evet, anlamıyor.
- Claro que não.
Önceden anlamıştın. Geldiğim ilk gün ne dediğini hatırlıyor musun?
Deu logo por isso, lembra-se do primeiro dia?
Bunun anlamı sen de alamazsın demek, beni anlıyor musun?
Significa que você também não, entende?
Bunun bir anlamı yok. Kimse bana inanmıyor söylediğim şeylerin önemi yok.
É escusado ninguém acredita em mim, não interessa o que diga.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]