Anlaşma böyle Çeviri Portekizce
229 parallel translation
Anlaşma böyle. Birilerinin bunu yapması gerekiyor.
Alguém tem que fazer isto.
Anlaşma böyle değil.
Não foi esse o acordo.
Anlaşma böyle.
Esse é o acordo.
Anlaşma böyle ve hiçbir seçeneğinim yok.
É um contrato, e não tenho escolha.
Anlaşma böyle.
O acordo é esse.
Anlaşma böyle değildi. Onu alamadım. Cardasyalıları zar zor geçtim.
Acha que aquele médico da Federação podia fazer uma busca aos aposentos do Ibudan e ver se alguém estava a usar a segunda cama?
Anlaşma böyle değildi.
Isso não estava combinado.
Bruce'a zarar verilmeyecek! Anlaşma böyle!
Não toquem no Bruce, é o que está combinado.
Anlaşma böyle değil miydi? Cooper Banks-MacKenzie adıyla hayatını yaşamak ister miydin?
Cooper Banks-MacKenzie?
Anlaşma böyle değildi.
Não foi o combinado.
Anlaşma böyle.
É esta a situação.
- Anlaşma böyle miydi?
- Foi esse o acordo? - Sim.
Yapılan anlaşma böyle.
Foi o que foi acordado. Foi a combinação que fez.
İmzaladığım anlaşma böyle.
Está no contrato que assinei quando comecei a trabalhar lá.
Anlaşma böyle değildi.
- O trato não foi este.
Anlaşma böyle değildi.
Este não era nosso acordo.
Anlaşma böyle değildi. Sadece kendimi kolluyorum.
Estou só a assegurar a minha segurança.
Anlaşma böyle değildi.
Não é esse o acordo.
- Anlaşma böyle değildi?
- Não é esse o acordo?
Anlaşma böyle çantayı almazsan hiçbir şey alamazsın.
É pelo conjunto todo - - Mala ou então nada.
- Anlaşma böyle.
- Faz parte do acordo.
Benim yaptığım anlaşma böyle değildi.
Não era isto que tínhamos combinado.
Böyle aptalca bir anlaşma yapmayın.
Não faças nenhum acordo estúpido.
Böyle bir anlaşma yok.
Não vejo assim.
Geronimo, bu anlaşma hükümleri gereği, sen ve kabilen, bundan böyle, Arizona'daki San Carlos Reservation haricinde tüm bölge üzerinde hak iddia etmekten vazgeçeceksiniz.
Gerónimo, sob os termos do tratado, tu e a tua tribo renunciam aos direitos a todas as terras excepto aquela da Reserva de San Carlos, no Arizona.
Böyle bir anlaşma yaptığım için kendimi bir güzel pataklayasım geliyor.
Não sabes como me arrependo por o ter aceitado.
Böyle anlaşma olmaz.
Isso não é acordo nenhum.
İşte anlaşma dediğin böyle olur.
Assim se fazem acordos.
Yere batsın böyle anlaşma, yere batsın Fransa.
- Tens um pacto com a França.
Kalemi kağıdı ve biraz da parası olan herhangi biriyle anlaşma imzalayabilirdi. Böyle yaparak başını belaya sokacaktı. Zaten sonra şirketlerle arası hep kötü oldu.
Ele assinava um contrato... com quem tivesse um dólar e um lápis, o que lhe arranjou problemas... mais tarde com as companhias.
Bir daha böyle anlaşma yok!
Não quero mais negócios desses.
Kimse böyle bir anlaşma yapmaz.
Nunca ninguém obteve um acordo como esse.
böyle gelirseniz, size kullanma talimatlarını ve anlaşma belgelerini vereyim.
Vamos por aqui, para lhe apresentar os manuais e as cláusulas do contrato.
Beni dinle, seni ( küfür )... dışarda ki velet arabasıyla insan gebertiyor... görünüşe göre çetenize kin beslemiş... biri varken böyle bir anlaşma olamaz.
Escutem-me, seus filhos da mãe! Há um individuo lá fora, usando o seu carro para matar pessoas. Não que seja nada demais... porque parece que ele anda atrás da tua quadrilha.
Ne biçim bir anlaşma bu böyle?
O que é isto?
Kimse bana böyle şeylerden söz etmedi. Anlaşma bozulmuştur.
Ninguém disse que isto podia fazer parte do acordo, por isso acaba-se o acordo.
- 200. - Böyle anlaşma olmaz.
200.
Anlamıyorum, nasıl oldu da böyle bir anlaşma yaptım?
Sua vez!
Anlaşma böyle.
É isso mesmo.
- Anlaşma öncesinde böyle şeyler olur.
- A loucura destas ocasiões.
Böyle bir anlaşma yaptınız mı Bayan Cole?
- Fez um acordo desses?
Böyle bir anlaşma yapar mıydın?
Faria uma troca dessas?
Anlaşma böyle, dördümüz birlikte gidiyoruz.
Vês. Isto é parte do acordo. Nós quatro...
Neden annem böyle bir anlaşma yaptı ki?
Porque é que a mãe faria uma acordo desses?
Böyle bir anlaşma karşınıza çıktığında işe dalar ve onu sonuçlandırırsınız.
Quando um negócio destes surge, não se pode largá-lo até estar concluído.
Anlaşma böyle değildi.
Isto não foi o combinado.
- Ne zaman böyle bir anlaşma yaptık?
- Quando é que combinámos isso?
Böyle bir anlaşma yapmadım!
Nunca concorde ¡ com isto!
Francis böyle tepki göstereceğini biliyordu, ben de o yüzden bir anlaşma hazırladım.
" Declaração de abdicação Espera um minuto...
Böyle konularda pek iyi değilimdir ama belki kendi aramızda bir tür anlaşma yapabiliriz.
Olha, Sr. Flynn não sou boa nisso, mas podíamos chegar a um acordo entre nós?
Hiç bir "Dost" bundan böyle seninle anlaşma yapmayacak.
Nenhuma Companheira voltará a negociar contigo.
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle gelin 49
böyle mi 243
böylesi 17
böyle bir durumda 32
böyle işte 52
böyle olsun istemedim 34
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle gelin 49
böyle mi 243
böylesi 17
böyle bir durumda 32
böyle işte 52
böyle olsun istemedim 34