Böyle olmaz Çeviri Portekizce
1,507 parallel translation
Böyle olmaz.
Isto não vai acontecer.
- Fakat böyle olmaz, öyle değil mi?
- e estou muito grata. - Então assim não pode ser.
Böyle olmaz!
Nunca gostei disso!
Böyle olmaz. Bu iş olmayacak.
Isto não vai funcionar.
Tatlım, bu böyle olmaz.
Querida, isto não vai funcionar.
Burada ölmeye kalkma, Şimdi olmaz, böyle olmaz.
Não morras, agora não, assim não.
İzinsiz kesinlikle giremezsin. Bu iş böyle olmaz.
Não podes entrar aqui assim, isso não se faz!
Böyle olmaz. Ne bizim ne de çocuklarımızın hayatı boyunca kimse bizi özgürlüğümüze kavuşturmayacak.
Os tempos são diferentes e ninguém nos libertará, nem no nosso tempo, nem no dos nossos filhos.
Hayır, böyle olmaz.
Não, agora não!
Hey, duruma müdahale et, böyle olmaz. Burada yemek yiyoruz değil mi?
É melhor controlares a situação, ela está a cozinhar papas, não me vou meter com ela.
Evet, ama umarım her zaman böyle olmaz.
Bem, espero que não seja sempre assim.
Bu işler böyle olmaz.
Não é assim que se fazem as coisas.
Annem bir erkeğin bana dokunması halinde bile cehenneme gideceğimi söylerdi. Biliyorsun böyle olmadı. Eminim Julie içinde böyle olmaz.
A minha mãe costumava dizer-me que eu ia para o inferno se um homem alguma vez me tocasse e sabes que isso não funcionou e sabes que não vou fazer isso à Julie.
Böyle olmaz.
Não desta forma.
- Her bekar evi böyle olmaz.
Não de todos os solteiros.
Böyle olmaz, geri vermeliyiz.
Mas não fui eu quem roubou.
Hayır böyle olmaz.
Não. Assim não.
Yani, gerçek hayatta her zaman böyle olmaz.
E que na vida real as coisas nem sempre acontecem assim?
Akli sağlık böyle olmaz.
Isso não é saúde mental.
Tamam da bu böyle olmaz.
Está bem, mas isso não funciona assim.
Bu böyle olmaz.
Não é bem assim.
Böyle olmaz.
Assim, não.
- 200. - Böyle anlaşma olmaz.
Não estamos a negociar, já mudei o valor.
Bence böyle şeyler buralarda olmaz.
Acho que não é o tipo de coisa que aconteça por aqui.
Olmaz böyle.
- mesmo aos fim-de-semana.
Böyle işler bedava olmaz, değil mi? - Bedeli olması lazım.
Não faço essas merdas de borla, essas merdas custam dinheiro.
Bu babanızın cenazesi. Şimdi olmaz, Jane. Neden böyle davranıyorsunuz?
É o funeral do vosso pai, que é que lhes deu aos dois?
Yani umarım böyle bir şey olmaz çünkü uzuvların bence... çok güzel.
Espero que não aconteça porque os teus membros são maravilhosos.
Şu anda olmaz Evet, işte böyle sadece yürü git her defasında
Claro, vira as costas e vai embora, como sempre fizeste.
Böyle bahis olmaz ki.
Isso não é uma aposta.
Yine de, böyle bir işi kabul etmek pek akıl kârı olmaz.
Se bem que, teria sido um mau trabalho de fazer.
Böyle daha kolay olmaz mı?
- Assim é mais fácil.
Hayır. Olmaz. Böyle yapamazsın.
Não, não podes.
Neden böyle boktan bir orospu olmak zorundasın ki, benim için mutlu olsan olmaz mı?
Porque estás a ser tão cabra? Porque não podes ficar apenas feliz por mim?
Böyle şeyler hiç belli olmaz.
Nunca se sabe o que pode acontecer.
Kasabada böyle bir laf duyulursa bunun ona hiçbir faydası olmaz. Onun yakınındakilere de hiçbir faydası olmaz. Benim anlatmak istediğim bu.
Se uma coisa daquelas se sabe nesta cidade, não a vai beneficiar a ela nem a quem estiver perto dela.
Böyle özgürlük olmaz.
Isto não é liberdade.
Böyle kızlar senin gibi pisliklerle fingirdeşmez. Kaslarınla neler yapabileceğin, umurlarında olmaz.
Aquelas miúdas não se enrolam com ralé como tu, faças o que fizeres com a tua pila.
Her zaman olmaz böyle şeyler.
Nunca acontece!
Böyle şeyler söylemesen olmaz mı?
Podes não dizer esse tipo de coisas?
Böyle şeyler kendiliğinden olmaz.
As coisas não acontecem.
İntiharda böyle izler olmaz.
E normalmente, não encontras destas marcas num verdadeiro suicídio.
"Babası benim." "Hayır, benim." Bizde böyle şeyler hayatta olmaz.
"Eu sou o pai! Não, eu sou o pai! Eu é que sou!" Essa merda nunca aconteceria a um latino.
İşinle o kadar meşguldün ki,... böyle düşüncelere vaktin olmaz diye düşündüm.
Pensei que, com o trabalho, nem tivesses tempo para pensar nisso.
Böyle şeyler olmaz.
Não acontecem por acontecer.
Böyle bir karar vermeden önce amcanla konuşsan iyi olmaz mı?
Não devias falar com o teu tio antes de decidir?
Aslında devlette böyle şeyler olmaz ama...
Sim, eu sei que isso não acontece no governo, mas...
- Sizin orada böyle şeyler olmaz mıydı?
Nunca viste nada disto lá na terra? Nem de perto.
- Böyle şeylerle işim olmaz.
- Pegue o osso.
Uyarlama iyi hoş da, böyle saçma olmaz.
Atual sim, mas fútil não.
Amerikada zaten böyle bir şey olmaz.
Na América, as crianças são, geralmente, mais bem comportadas.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle gelin 49
böyle mi 243
böylesi 17
böyle bir durumda 32
böyle işte 52
böyle olsun istemedim 34
böyle şeyler 30
böyle söyleme 179
böyle gel 42
böyle değil 53
böyle mi 243
böylesi 17
böyle bir durumda 32
böyle işte 52
böyle olsun istemedim 34
böyle şeyler 30
böyle söyleme 179
böyle gel 42
böyle değil 53