Bekleyemem Çeviri Portekizce
1,254 parallel translation
Bekleyemem.
- Vai murchar!
Hadi, burada bütün gün bekleyemem!
Vamos! Não posso esperar o dia todo!
Artık bekleyemem, duydun mu?
Não espero mais, ouviram?
- Bütün gün burada bekleyemem.
- Não tenho o dia todo.
Bekleyemem.
Eu não aguento até lá.
Her zaman sizi korumak için burada bekleyemem çocuklar.
Não posso andar sempre a salvar-vos o coiro, está bem?
Bekleyemem!
Não posso esperar!
Ama sana söylüyorum sonsuza dek bekleyemem.
Eu sei querida.
Bütün gün bekleyemem.
Não tenho o dia todo.
Tatlım, daha fazla bekleyemem.
Querido, não posso esperar mais.
Ahbap. Programdan 10.000 dolar kazanmayı bekleyemem.
Meu, mal posso esperar para ganhar os $ 10,000.
— 2 dakika bekleyemem.
Não posso esperar 2 minutos.
Onların ayarlamalarını bekleyemem.
Não posso esperar que arranjem uma forma.
Ama buna rağmen son dereceye kadar bekleyemem...
Mas é uma ordem que não espero que mantenham ao pé da letra...
Bekleyemem.
Não posso esperar.
Tüm gün bekleyemem.
Não tenho o dia todo.
Tamam mı? Senden bunu bilmeni bile bekleyemem.
Seja como for, nunca resulta.
Hadi, zarfı bana ver. bütün gün bekleyemem.
Anda, dá-me o envelope. Eu não tenho todo o raio do dia.
Ben bütün gün bekleyemem!
Eu não tenho o dia todo!
O kadar bekleyemem.
Sinceramente, acho que não posso esperar tanto.
O kadar bekleyemem. Ben size alırım.
Não posso esperar tanto tempo, te comprarei um.
Bekleyemem.
Permanente. Eu posso esperar...
Bütün gece bekleyemem.
Não tenho a noite toda, Young.
Bekleyemem ki!
Nãoposso esperar, filho daputa!
Şu an yalnız kalmamalı. O hastanede çürümesini bekleyemem.
Não sabe viver só e não deixo que apodreça naquele hospital.
- Hadi, bütün gün bekleyemem.
- Depressa, não tenho o dia todo.
Bekleyemem diyor. Malları hemen istiyor. O zaman alır.
E ele quer tudo rapidamente.
Neredeyse aklımı kaybedecektim. Burada bekleyemem. Ben onun annesiyim!
Tenho-a procurado como louca e queres que fique aqui de braços cruzados?
O kadar bekleyemem.
Não posso esperar tanto.
Pilot, artık daha fazla bekleyemem!
Não vou esperar mais!
Onu bekleyemem!
Não posso esperar por ele
Sonsuza kadar bekleyemem.
Não posso esperar para sempre.
Ve bekleyemem, Siz ne söylerseniz söyleyin.
E não posso esperar, não interessa o que vocês disserem.
Sanırım size bunu göstersem daha iyi olur daha fazla bekleyemem, parayı masanın üstünde görmek istiyorum.
Acho que posso mostrar-vos isto. E não quero mais conversa. Quero ver o dinheiro em cima da mesa.
Dükkan açılana kadar bekleyemem.
Ei, não vou esperar até a loja abrir.
- O kadar bekleyemem!
Não é rápido o suficiente!
Bütün gün seni bekleyemem.
Não quero passar aqui o dia.
Çok dolu bir tamir programım var, burada tüm akşam bekleyemem.
Tenho muitos arranjos a fazer, não posso ficar aqui a noite toda...
Gerçek adımı tekrar kullanmayı bekleyemem.
Eu não posso esperar para usar meu nome verdadeiro novamente.
Eğer tavrımı değiştirmezsem ailenin değiştirmesini bekleyemem.
Se não fizer um esforço para alterar o meu comportamento, não posso esperar que a tua família altere o dela.
Yaşlı bir maymunun arkadaşlık hakkındaki konuşmasını duymak için daha fazla bekleyemem.
Não vou aguentar aquela ladainha.
Stereoidler. Bekleyemem.
Vamos lá snifá-la.
Bütün gün seni bekleyemem.
Não tenho o dia todo, Dix.
Seni bekleyemem çünkü eğer bunu yaparsam sonsuza kadar bekleyebilirim.
Não posso esperar por ti, porque se o fizer, arrisco-me a esperar para sempre.
Bekleyemem!
Estou ansiosa por ver.
Bekleyemem.
Estou ansioso...
Bekleyemem.
Não posso.
Bekleyemem.
Espera, nada.
Annie, bunun için bir gece daha bekleyemem.
Não aguento outra noite como esta.
Bu ameliyatı iki gün oturup bekleyemem.
Não posso ficar à espera por esta operação.
Bekleyemem.
Estou ansiosa.
bekle 9205
beklerim 153
beklemek 37
bekleyin 1931
bekledim 48
bekle beni 131
bekleriz 49
bekleme 36
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklerim 153
beklemek 37
bekleyin 1931
bekledim 48
bekle beni 131
bekleriz 49
bekleme 36
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167