English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Ben aldım

Ben aldım Çeviri Portekizce

4,207 parallel translation
Ben aldım.
Eu levo.
Sonra yazıyı ben aldım.
Enfim, mantive a frase.
Ben aldım.
Eu consigo.
Onu ben aldım tamam mı? Bana lazımdı.
Está bem, eu tirei-o, mas preciso dele.
Ama ben aldım.
- Mas eu consegui.
Kevin'i ben aldım.
E eu levei o Kevin.
Şimdi, biliyorum senin görevini ben aldım diye kızgınsın
Agora, sei que estás chateado de eu estar na tua posição.
Karavanı ben aldım.
Fui eu que tirei a autocaravana do sítio.
Senin çantanı ben aldım Britain.
Já tenho o teu saco, Britain.
Endişelenme, ben telefonunu aldım.
Não te preocupes, eu apanhei o telemóvel.
Bugün hiç posta aldım mı ben?
Hoje recebi correio?
Güzel olan terfiiyi aldı, dedikodu ise başarıdan daha önemli sayıldı ve günün birinde ben beş parasız kaldım, çünkü lise yılları hiç bitmedi.
A bonita foi promovida... A coscuvilhice conta mais que as realizações, e um dia eu apenas me passei porque... A escola nunca acabou.
Hayır Caroline, ben paramı aldım.
Não, Caroline, eu tirei o meu dinheiro.
Lauren, seni ben işe aldım.
- Não posso dizer-lhe.
- Benimle taşşak mı geçiyorsunuz? - Hayır, ben sadece basit olarak, sizin otokontrol eksikliği yüzünden son derece kötü kararlar aldığınıza dikkat çekiyorum.
Digo apenas que a falta de autocontrolo a faz tomar decisões péssimas.
Ben itiraf istiyorum. Nasıl aldığımız önemli değil.
Quero uma confissão, não me importa como a obteremos.
Sülünleri çıkarıyorlardı ben de gidip birkaç tane aldım.
Fazem criação de faisões. Fui buscar alguns.
Bunu çok ciddiye aldı. Ben almadım.
Levava isso muito a sério.
Allah aşkına ben az önce Downton Abbey'de rol aldım!
Por amor de Deus, eu acabei de entrar no Downton Abbey!
Hemen söyleyeyim, ben 31 Ocak'ta e - postayla gönderdim ve 1900 dolarlık çok şık bir iade aldım.
Só para que conste, mandei o meu em 31 de Janeiro, recebi um reembolso lindo de 1.900 dólares.
Ben birkaç yudum aldım ama o spordan geldiği için bayağı içmişti.
Eu só bebi uns goles, mas ele veio do ginásio e bebeu a dele muito depressa.
Sonra da ben "Van Pelt'e orkide aldığım için..."
"Dizer o quê?" Depois eu digo ;
Biri çiçekleri aldı mı diye soruyorlar. Müneccim miyim ben?
Querem saber se alguém recebeu as flores.
Ben de dışarı çıktım, elime bir tane basketbol sopası aldım ve değerli arabasını kırıp döktüm.
Mas ele deu-me um pontapé no estômago. Então, fui lá para fora, agarrei num taco de beisebol, e parti-Ihe o carro.
Ben de Dedektif Bell'den aldığım dosyaları kullanarak kendim, bir liste oluşturmaya başladım.
Por isso, comecei a catalogar os inimigos dele, usando os ficheiros que o detective Bell me deu.
Catherine, ben insanların canını da aldım.
Catherine, também matei pessoas.
Dersimi aldım ben.
Aprendi a minha lição.
O hak ettiğini bulacak, ben alacağımı aldıktan sonra.
Ela vai ter o que a aguarda, depois de eu ter o que é meu.
Mezuniyet konuşmasını ben aldım.
Serei a oradora principal.
Ben ilk evimi aldığımda ne yapmıştım, biliyor musunuz?
Sabes o que eu fiz quando comprei a minha primeira casa?
Kliseye gidip aldım ben.
Bem, passei pela igreja a caminho de cá, por isso...
Ben... Geciktim, stresten olduğunu düşünüyordum, ama bir test aldım
Eu estou... atrasada e achei que fosse do stress, mas depois comprei um teste e...
* krematoryum : cenazelerin yakıldığı yer odunlarının ilk ateşini de ben yaktım... kıçın bir anda alev aldı, bir anda uyandın ve şok olmuştun ve... ormana doğru koşmaya başladın.
quando estou prestes a acender a pira seu traseiro pega fogo, você acorda com uma sacudida e começa a correr em direção à selva.
Ben de onlardan bunu aldım.
Foi o que eu tirei a eles.
Arlene, bunu sana geçmişte söylemedim ama sen, ben ve Terry Sam'in onu işe aldığına inanamadığımız adını bile öğrenmeyi reddettiğimiz garsonu birlikte düşünürken ben o akşam Terry'nin düşüncelerini dinliyordum.
E... Arlene, nunca te disse isto antes, mas... quando eu e tu e o Terry estávamos juntos no balcão da cozinha com aquela empregada de mesa cujo nome nos recusámos a aprender porque nem acreditávamos que o Sam a tinha contratado... Bom... estava... a ouvir os pensamentos do Terry, nessa noite.
Hayır, aslında, ben onları ana caddenin aşağısındaki hayır kurumu mağazasından aldım.
Bem, não. Na verdade, comprei esse numa loja de artigos usados, na rua principal.
Eee ben Max Gentry'yi aldım ama seninki gerçekti.
Então... Eu tenho o Max Gentry, mas tu tens o verdadeiro.
Ama ben her zaman tüm yaptıklarımın, tüm hatalarımın sorumluluğunu aldım.
Mas assumo sempre as minhas próprias acções, e os meus próprios erros.
- Ben de oy aldım.
- Mike!
Belki de ben istediğimi aldım.
Ou talvez me tenha levado exactamente aonde eu queria.
Gerçi ben bir sürü şey aldım ama.
Mas eu tomo um monte de coisas, ainda assim.
Ben de seksi bir büstiyer aldım, üzerinde "Yaklaş yanıma" yazıyor. Biber gazı şişesinde de, "Daha yaklaşma Jack" yazıyor.
Comprei um top justo novo que diz "Vem até mim", e uma lata de spray pimenta que diz "Perto o suficiente, amigo".
Ben... Yüzüğü aldım.
Aproveitei para ir buscar o anel.
Sen benden bir şey aldın bu yüzden ben de senden aldım.
Tiraste-me uma coisa, por isso tirei-te uma coisa.
Anlamadığım şey şu,... olay "Baba, ben bu arabayı istiyorum" mu,... yoksa "Oğlum, sana bu arabayı aldım" mı?
Só não sei se deveria ser : "Pai, quero este carro", ou : "Filho, comprei-te este carro."
Bugün çok kötü haberler aldım. Ben de öyle.
- Hoje, recebi más notícias.
İnanıyorum ki devletten aldığımız harcın miktarını etkiliyor bu, Ben de kurulun saklayacak bir şeyimiz olmadığını görmesini istedim.
Acredito que isso afecta o nosso financiamento público, então, quero que o Conselho veja que não temos nada a esconder.
Amiralin gemiden birkaç kasa göndermesi gerekiyordu. O yüzden ben de biraz komisyon aldım. Önemli bir şey değil.
O Almirante precisava de transportar as caixas do barco, então eu fiquei com algumas, nada de mais.
4 ay sonra eşi ve oğlunu batıya kaçırarak intikamımı aldım ben.
Vingança foi quando ajudei a mulher e o filho a fugirem para o Ocidente quatro meses depois.
4 ay sonra eşi ve oğlunu batıya kaçırarak intikamımı aldım ben.
Vingança foi ajudar a sua mulher e o filho a fugirem para aqui, quatro meses depois.
Seni ben işe aldım, ben yetiştirdim.
Eu recrutei-te. Eu treinei-te.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]