Ben ayrılıyorum Çeviri Portekizce
193 parallel translation
Ben ayrılıyorum.
Eu vou indo.
Ben ayrılıyorum.
Vou demitir-me.
Ben ayrılıyorum.Bu çeteyle zengin olunamaz.
Estou a deixar o bando, porque não consigo nenhum dinheiro.
Ben ayrılıyorum.
Vou pirar-me.
Ben ayrılıyorum.
Desisto.
- Görüyorsunuz ben ayrılıyorum- -
- Eu vou...
Peki! Eğer sen beni kovmayacaksan, ben ayrılıyorum.
Bem... se não me vais despedir, o melhor é eu demitir-me.
- Ben ayrılıyorum.
- Vou partir.
- Ben ayrılıyorum. - Ne? Ayrılmak mı?
- Vou-me embora.
Siz kızlar ölüsünüz. Ve ben ayrılıyorum.
Vocês estão mortas e eu vou-me embora.
Kulaklarını hemen gösterse iyi olur yoksa ben ayrılıyorum.
É bom que mostre as orelhas depressa, senão vou embora.
Bu yoldaş Wan Er Xi. Ben ayrılıyorum.
Camarada Wan Erxi, camarada Xu Fengxia.
Ben ayrılıyorum.
Bem, estou indo.
Ben ayrılıyorum.
Vou embora.
- Hayır, ben ayrılıyorum.
Renuncio. - Não, eu renuncio!
İşte ben burada ayrılıyorum.
É aí que me distingo.
Ben bu akşam şehirden ayrılıyorum.
Vou deixar a cidade hoje à noite.
Ben burada ayrılıyorum.
Vou descer aqui.
Ben şimdi Karayipler'e gitmek için ayrılıyorum.
Parto para as Caraíbas agora.
Ben Viyana'dan ayrılıyorum.
Vou deixar Viena.
- Ben de aynı trenle ayrılıyorum.
- Vou partir no mesmo comboio que você.
Ben artık buradan ayrılıyorum. Sen de benimle gelmelisin.
Olha, eu estou a ir-me embora, e eu quero que venha comigo.
- Ben buradan ayrılıyorum.
- Guarda-a, tenho outra.
Ben de işten ayrılıyorum işte. Tek kelime etmene gerek yok.
Por isso, despeço-me.
- Ben burada ayrılıyorum.
- Fico por aqui, boa noite.
Ben buradan ayrılıyorum.
Eu estou de partida.
Ben yemin etmeyeceğim, ayrılıyorum.
- Não vou levar meus votos. - Estou Partindo.
Şey, ben memleketten ayrılıyorum.
Bem, estou... indo para longe de casa.
Ben hissemi alıyorum ve ayrılıyorum!
Vou levar a minha parte e sair daqui!
- İkiniz de aptalsınız. - Ben birşey demedim. Ayrıca Jules'ün sabahın ikisinde söylediklerine de katılıyorum diyemem.
Mas eu não disse nada e não tenho forçosamente de estar de acordo com o que o Jules diz às duas horas da manhã.
- Ben burada ayrılıyorum.
- Já te disse, estou com pressa.
Ben buradan ayrılıyorum.
deixo-o aqui.
Evet, ben de vadiden ayrılıyorum.
Vou deixar o vale, sim.
Ben ikisini baş başa bırakıyorum ve ayrılırken onların bir kez daha yalnız kalabildikleri için mutlu olduklarını farketmemek elimden gelmiyor.
"Ao anunciar a minha saída, reparo que ficam aliviados " por finalmente voltarem a estar sozinhos.
Ayrıca, soruşturma yapılmış olsaydı ki yapılmadı veya gerek duyulmadı, aslında yapılıp yapılmadığını da söyleme hürriyetine sahip değilim, bunun için bir proje ekibi kurulmuş olması gerekirdi ki aslında zaten var ama ben yorum yapamıyorum, gerçekten böyle bir ekip kurulmuş olsa bile elemanları şimdiye kadar dağıtılarak bakanlıklarına yollanmış olurlardı.
Em segundo lugar, se tivessem sido feitas investigações que pode ser, ou não ser o caso, necessariamente, não posso divulgar se sim, ou não, teria havido uma equipa projecto que, caso tivesse existido, o que não posso comentar, estaria agora extinta, se tivesse existido e os seus membros teriam regressado aos seus departamentos originais, se tivessem existido tais membros.
Geçip gidiyorsun ben de parçalarıma ayrılıyorum.
Passas por mim e desfaço-me em bocados
Ben parçalara ayrılıyorum ve sen aptal caz hatıralarından bahsediyorsun.
Estou aqui a enlouquecer e você põe-se com essas memórias parvas do jazz.
Merhaba, ben 1035'den Axel Foley, otelden ayrılıyorum.
Axel Foley, vou sair da suíte 1035.
Ben Kamikaze İle Oynamak İstiyorum Ben Bu İşten Ayrılıyorum...
Se querem brincar aos kamikaze, força.
Daulton henüz bilmiyor ama ben RTX'den ayrılıyorum.
O Daulton ainda não sabe, mas vou deixar a RTX.
Bir beyaz olarak ayrıcalıklı günlerimin sayılı olduğunu söylüyorsunuz ben de hala imkanım varken tadını çıkarıyorum.
Vocês dizem que os meus privilégios têm os dias contados, vou aproveitá-los.
Ben ayrılıyorum.
Cera, temos de continuar a seguir o circulo brilhante.
Ben senden ayrılıyorum.
Eu vou acabar contigo.
Ben senden ayrılıyorum.
Eu estou a acabar contigo.
Ben gene ayrılıyorum.
Vou deixar de dar aulas outra vez.
Ben ayrılıyorum, patron.
Vou-me embora, patrón.
Tamam o zaman, ben ayrılıyorum.
Vou-me embora.
Ben kung Lao ile ayrılıyorum.
Eu vou embora com o Kung Lao.
Ben burada ayrılıyorum.
Deixo-vos aqui.
Şey, ben artık ayrılıyorum.
Vou-me embora.
Ben buradan ayrılıyorum.
Eu tenho que ir.
ayrılıyorum 61
ben anlarım 24
ben açım 59
ben aşık oldum 24
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben anlarım 24
ben açım 59
ben aşık oldum 24
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben alıyorum 23
ben alayım 73
ben anlıyorum 29
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben alırım 306
ben amerika 34
ben aç değilim 36
ben annesiyim 25
ben avukatım 47
ben alayım 73
ben anlıyorum 29
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben alırım 306
ben amerika 34
ben aç değilim 36
ben annesiyim 25
ben avukatım 47