English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Ben anlamadım

Ben anlamadım Çeviri Portekizce

578 parallel translation
Ben anlamadım.
Não percebo.
- Onlar anladılar ama ben anlamadım.
- Os professores recebiam isso.
Ben anlamadım.
Não entendi.
Gerçi anti-semitizm dizisindeki bu kumpas nedir, bir ben anlamadım galiba.
Embora não entenda que intriga possa ter uma série sobre anti-semitismo.
Ben anlamadım. Biz ne olacağız?
Que tem isso a ver connosco?
Ben anlamadım! - Paul?
Não entendi.
- Ben anlamadım.
- Eu não.
Oliver, ben iş konularını hiç anlamadım.
Oliver, nunca percebi de negócios.
Ben... ben hiç bir şey anlamadım.
Não entendo.
- Ya, ben de anlamadım...
Gostaria de ter uma desforra.
Bunu tam anlamadıysanız söyleyeyim ; ben bir asalağım.
Caso não tenham percebido, eu sou um peso morto :
Ben de anlamadım.
Também não sei.
Ben bundan hiçbir şey anlamadım.
Creio que não entendo nada.
Ben bu işi anlamadım, Mösyö.
Mas eu não entendo, monsieur.
Ben sorgulamanızdan bir şey anlamadım.
Não estou entendendo essa linha de interrogatório.
- Ben de anlamadım.
- Não faco ideia.
- Ben o adamları hiç anlamadım. - Neden?
- Sempre suspeitei daquelas galinhas.
- Asıl ben anlamadım.
Eu é que não compreendo.
Haydi, kızı bulmalıyım. Burasını ben de anlamadım.
Vamos lá, tenho de a encontrar.
Ben de anlamadım.
E nem eu.
Ben asla kendimi anlamadım.
Eu sei. Eu próprio também nunca entendi.
- Ben mi anlamadım?
- Não percebeu nada!
- Sizi anlamadım. Ben de sizi bunun için görmeye geldim.
De facto, é sobre isso que vim vê-lo.
Oradan çekil haa, yoksa ben var kıçına tekme atmak - Tek kelime anlamadım.
Vou-vos dar cabo do canastro se não... professor.
Ben de pek bir şey anlamadım.
Não faz muito sentido para mim também.
Ben de anlamadım. Sağlığı gayet iyi.
Está de perfeita saúde.
Beyler, af buyurun, ben buranın yabancısıyım ve dediklerinizden pek bir şey anlamadım... ama bence kendi aramızda kavga etmeye başlarsak... ya da hepimizin baş koyduğu bu işten vazgeçersek çok yazık olur.
Cavalheiros, desculpem, sou um estranho e não estou por dentro do assunto, mas penso que seria uma pena se nos desentendêssemos, ou se abandonássemos aquilo que nos propusemos alcançar.
- Ne olduğunu anlamadım ben...
- Não sei de que diabos está falando!
- Ben hala anlamadım nede...
- Ainda não percebi...
- Korkarım ama ben hiçbir şey anlamadım
- Receio não estar a perceber.
Şimdi, bakın, ben size bir şey açıklayacağım ve de anlamadığınız bir ayrıntıyı, beni istediğiniz an durdurabilirsiniz.
- Vou explicar-lhe uma coisa. Se não perceber alguma coisa, fique à vontade para me interromper.
Hayır, ben... Sadece yapmadığını nereden bildiğinizi anlamadım.
Só não sei como é que a senhora sabe o que ele faz ou...
Biliyor musunuz, ben bu iş meselelerinden hiç anlamam hiçbir zaman da anlamadım.
Sabe não percebo isto dos negócios. Claro que nunca percebi de negócios.
Yine de ben bu konuda en çok neyi anlamadığımı söyleyeyim.
Mas vou dizer-lhe o que me faz mais confusão.
Öyle mi? Ben de hiç anlamadım.
Pois, mas isso ultrapassa-me.
Ama ben, nedenini anlamadım, çünkü amcan, çok ciddi bir adamdı.
Não vejo porquê, pois o seu tio era um homem sério nada dado a excessos.
Ben de anlamadım zaten.
Não entendo.
- Ben bu işten bir bok anlamadım.
Eu não entendo, merda! .
- Yanlış anlamadım. Ben sadece senin için endişeliyim.
Só estou preocupado com você.
- Ben hala bir şey anlamadım.
- Ainda não apanhei.
Ben de, ben de bu izinden hiçbir şey anlamadım.
Nem eu, não entendo nada desta permissão.
Ben de Birleşik Devletler donanması subayıyım, ve eğer yanlış anlamadıysam benden para karşılığında ihanet etmemi istiyorsunuz.
Eu sou um oficial da Marinha dos Estados Unidos, e a menos que o tivesse compreendido mal, ou você se retrate, pediu-me, em seu nome, para cometer uma traição por dinheiro.
Ben de anlamadım.
- Eu também não percebo.
Hayır. Ben bu şeyleri hiç anlamadım.
Pelo contrário, nunca percebi estas coisas.
ÇAVUŞ SONNY : Kardeşim anlamadın herhalde.. Robert'in çocuğunun manevi babasıyım ben.
Não está a perceber, sou o padrinho do filho dele.
Ben de anlamadım.
Não faço ideia.
Ne anlama geldiklerini pek anlamadım ama, sonraki gün devasa bir ağaç çıktı, ve ben de tam tepesinde oturuyordum.
Não sei o que significam, mas outro dia sonhei com uma enorme árvore. - Estava sentada nela e... - Majestade.
Ben hala niye burada kalmamız gerektiğini anlamadım.
Continuo a não perceber por que quiseste ficar aqui.
Anlamadı. Ben de duygularımı ve nedenlerini düşündüm.
Não percebeu e isso fez-me pensar no que tenho sentido e porquê.
Ben bu olayı hiç anlamadım.
Nunca percebi.
- Ben hiç gitmemiştim ki, hala anlamadın mı?
- Eu nunca me fui embora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]